İyi Haber: İş-Tim sayesinde, yabancı sermayede rekor kırdık

Güncelleme Tarihi:

İyi Haber: İş-Tim sayesinde, yabancı sermayede rekor kırdık
Oluşturulma Tarihi: Ocak 09, 2001 00:00

Haberin Devamı

Üçüncü GSM operatörü olarak faaliyete geçmeye hazırlanan İş-Tim, Türkiye'yi 2000 yılında yabancı sermaye girişinde Cumhuriyet tarihinin rekoruna taşıdı. 2000'in 10 ayında fiili yabancı sermaye girişi 1.3 milyar dolara ulaştı.

2000 yılı, üçüncü GSM operatörü olarak hizmet gösterecek İş-Tim ile İskenderun Enerji Üretim A.Ş, Kordsa gibi kuruluşların büyük tutarlı yatırımları dolayısıyla dışarıdan getirdikleri sermayenin de katkısıyla, yabancı sermaye izinlerinde rekor yılı oldu. Yabancı sermaye fiili girişi, geçen yılın 10 ayında 1 milyar 307 milyon dolar oldu. Hazine Müsteşarlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, bugüne kadar Türkiye'ye gelen yabancı sermayede ulaşılan en yüksek yıllık değer olan 1998'deki 953 milyon dolar da böylece aşılmış oldu.

Hazine Müsteşarlığı, 2000 yılı sonu itibariyle, izin verilen yabancı sermaye miktarının, kümülatif 28.6 milyar dolar olduğunu bildirdi.

Müsteşarlık, yaptığı açıklamada, 2000 yılında izin verilen yabancı sermaye miktarının da 3 milyar 60 milyon dolar olarak gerçekleştiğini kaydetti. 1999 yılında izin verilen yabancı sermaye miktarı 1 milyar 700 milyon dolar olmuştu. Buna göre, 2000 yılında izin verilen yabancı sermaye miktarında, 1999 yılına oranla, yüzde 80 oranında artış oldu.

HİZMET SEKTÖRÜ

2000 yılında hizmetler sektörü 1 milyar 878.6 milyon dolar ile enfazla izinverilen sektör iken bunu 1 milyar 115.2 milyon dolar ile imalat sanayi izledi.

Söz konusu yıl, tarım sektöründe izin verilen yabancı sermaye miktarı 59.7 milyon dolar, madencilikte ise 6.3 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Yabancı sermaye izinleri 2000 yılında imalat sanayinde, kimyasal ürünler sanayi, taşıt araçları imalat sanayi, taşıt araçları yan sanayi, kağıt sanayi, elektronik sanayi, elektrikli makina sanayi, plastik sanayi, çimento, gıda, hazır giyim sanayinde, hizmetler sektöründe ise haberleşme, ticaret, inşaat, taahhüt hizmetleri, bankacılık ve diğer finansal hizmetler, otel pansiyon işletmeciliği veyatırım finansman alt sektörleri ile enerji sektöründe yoğunlaştı.

İzin verilen yabancı sermaye ülke gruplarına göre incelendiğinde ise OECD üyesi ülkelerin geleneksel ağırlıklarının devam ettiği görülüyor. Geçen yıl, OECD ülkeleri içindeki AB ülkelerine 1 milyar 950.1 milyon dolarlık yabancı sermaye izni verilirken, OECD içindeki diğer ülkelere verilen izin miktarı 618 milyon dolar, diğer ülkelere verilenler de 491.6 milyon dolar oldu.

YATIRIM TÜRLERİ

İzin verilen yabancı sermayenin yatırım türlerine göre dağılımına bakıldığında ise 2000 yılında yeni ve iştirak yatırımlarının en yüksek paya sahip olduğu görülüyor. Buna göre, 2000 yılında 1 milyar 486 milyon dolar tutarında yeni yatırım, 301 milyon dolar tutarında tevsii yatırımı, 298 milyon dolar tutarında sermaye artışı ve 975 milyon dolar tutarında da iştirak yatırımı için yabancı sermayeye izin verildi.

Sanayi üretimi % 10.5 arttı

Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre, geçen yılın Kasım ayında, sanayi üretimi yüzde 10.5 oranında arttı. DİE'den yapılan açıklamaya göre, 1999 yılının Kasım ayı ile karşılaştırıldığında, geçen yılın aynı döneminde, üretim, madencilik sanayiinde yüzde 1.5, imalat sanayiinde yüzde 12, elektrik, gaz ve su sektöründe de yüzde 1.8 oranında arttı. 1999 yılının Kasım ayında üretim, toplam sanayide yüzde 2, madencilik sanayiinde yüzde 6, imalat sanayiinde de yüzde 2.9 azalmış, elektrik, gaz ve su sektöründe ise yüzde 9.5 oranında artış göstermişti. Geçen yılın 11 aylık ortalamalarına bakıldığında, 1999 yılının aynı dönemine göre, sanayide üretim yüzde 6.2 arttı.

KÖTÜ HABER

Keban’ın elektriği ‘acil durum’ akımında

Türkiye'nin üçüncü büyük hidroelektrik santralı Keban’da, su seviyesinin inmesi nedeniyle elektrik üretiminin durduğu açıklandı. Ancak Enerji Bakanlığı yetkilileri, üretimin durmadığını ‘kontrollu olarak sürdürüldüğünü’ bildirildi.

Beyaz Enerji operasyonunun ardından enerji sektörünü Keban Krizi vurdu. Üretim yapabilmek için minimum kotu 820 olması gereken Keban'da su seviyesi 821'e düştü.

Keban Barajı yetkilileri Anadolu Ajansı'na barajda üretimin durdurulduğu açıklamasını yaparken, Bakanlık üst düzey yetkilileri Hürriyet'e , ‘‘üretimin durmadığını, ancak çok kontrollü sürdürüldüğünü’’ bildirdiler. Enerji Bakanlığı yetkilileri, barajlarda üretim ile ilgili kararın TEAŞ ile birlikte alındığını belirterek, Keban'da üretimin durdurulması yönünde bir karar alınmadığını söylediler.

Bin 330 megavat kurulu güç kapasitesine sahip olan 8 üniteli Keban Barajı, yılda 6 milyar kilovatsaat elektrik enerjisi üretebiliyor. Kurulduğu 1974 yılından bu yana 150 milyar kilovatsaat elektrik üreten Keban, Türkiye'nin bir yılda kullandığı toplam elektrikten fazla bir üretim sağladı. Keban Barajı'nın faaliyetinin durması halinde bu durum Atatürk ve Karakaya barajlarını doğrudan etkileyecek.

Yetkililer, ‘Keban durursa hemen diğer barajlar da durur’’ demenin mümkün olmadığını belirterek, diğer iki barajın rezervuarlarının daha geniş kapasiteli olduğunu vurguladılar. Ancak Atatürk ve Karakaya barajlarının su seviyesi şimdilik yeterli olsa bile, bu durumun geçici olduğu, hidrolik sistemin çok yakında ‘çökme tehlikesiyle’ karşı karşıya olduğuna dikkat çekiliyor.

Bunun da domino etkisiyle bütün ülkeyi karanlıkta bırakabileceği ifade ediliyor.

Enerji Bakanı Cumhur Ersümer geçen yıl yaptığı bir konuşmada, Türkiye'de hava ısısının bir derece düşmesi halinde elektrik tüketiminin 2 milyon kilovatsaat arttığını söylemiş ve şunları aktarmıştı:

‘‘Su rezervimiz zaten limitte. Türk elektrik sistemi olduğu gibi Fırat havzasındaki barajlara bağlı bir sistem. Bunu minimum seviyesinin altına düşürürsek, elektrik üretimini sona erdirirsek, yaşayacağımız sıkıntı, 1999 Ağustos'unda yaşadığımız sıkıntı olur. Biranda Türkiye'nin iletim, üretim tesislerinde bir çökme ortaya gelir. Bizim gitmemeye uğraştığımız nokta odur''

Enerji Bakanlığı, barajlardaki su seviyesinin alarm vermesi üzerine doğacak elektrik sıkıntısının çözümü için mobil ve yüzer santral ihalesi açılmasına karar vermişti. Ancak her iki ihale de sonuçlanamadı.

Türkiye'de üretilen elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 30'u barajlardan sağlanıyor. Fırat havzasında yer alan 5 baraj da toplam hidroelektrik potansiyelinin yarısına karşılık geliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!