İTO krizde üyelerinin çıkarını koruyamadı

Güncelleme Tarihi:

İTO krizde üyelerinin çıkarını koruyamadı
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2009 14:44

İstanbul Ticaret Odası (İTO) için 23 Şubat’ta yapılacak seçimlerde Çağdaş Demokrat Liberal İşadamları Grubu adına hareket eden eski Başkan Mehmet Yıldırım “İTO’yu dernekler ve siyaset değil üyeler yönetsin. Siyasi partilerin devamı niteliğindeki ya da tarikat benzeri oluşumların yönlendirdiği derneklerle işbirliğine karşıyız.

Seçimde işbirliği ve komitelere kendilerinden de bir kişi alınması için bize de birçok yerden teklif geldi; ancak hiçbirini kabul etmedik. Yaptığımız çalışmalar olumlu olarak yorumlandı ki desteğimiz artıyor. Tabandan onay aldığımızı düşünüyorum ” dedi.

Seçimler öncesinde yaklaşımlarını dile getirmek ve hedeflerini açıklamak üzere basınla bir sohbet toplantısı düzenleyen Mehmet Yıldırım, “ Çağdaş Demokrat Liberal İşadamları Grubu olarak iddialı bir ekibimiz var. Türkiye'nin en büyük, dünyanın ise sayılı odalarından biri olan İstanbul Ticaret Odası'na, kaybolan etkinliğini yeniden kazandırmak için yola çıkan bu ekibe ben de ağabeylik yapıyorum” diye konuştu.

“KRİZDE İTO’YA BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR,TECRÜBE YÖNETİME GELMELİ”

Yıldırım, İTO’nun hükümetlerden, siyasetin uzantısı olan derneklerden bağımsız olması gerektiğini, aksi halde başarının sağlanamayacağını söyleyerek,” Krizde İTO’ya büyük görevler düşüyor. O yüzden tecrübeli arkadaşların yönetime gelmesi için İTO camiası için büyük bir şans olacak. Seçimlerde eğer bizim arkadaşlar kazanırsa, Türk ekonomisi, özel sektör ve tüm Türkiye kazanacak” görüşünü ifade etti.

300 bin üyesi bulunan İTO’nun mevcut yönetim döneminde kendi içinde bile toplanamadığını belirten Mehmet Yıldırım “ 11 kişilik yönetim kurulu var. Hiçbir zaman tam kadro olarak bir araya gelemediler. Alınan kararlar en fazla altı kişinin katılımıyla gerçekleşti. Bu şekilde üretken bir yönetim ortaya çıkması mümkün değil. Bizim görüşümüz, üyelerden oluşan bir Meclisin kendi yönetimini seçmesidir” dedi.

“ÜYELERİN ANCAK YÜZDE 10’U OYUNU KULLANABİLİR”

23 Şubat’ta İstanbul’da İTO’nun yanı sıra İSO, Deniz Ticaret Odası ve Ticaret Borsası’nın seçimleri olduğunu hatırlatan Mehmet Yıldırım şu değerlendirmeyi yaptı:

“Aynı anda her bir odaya üye olan üyelerimiz var. İki yerde aynı gün oy kullanmaları mümkün değil. Pazartesi trafiğini düşünürsek biz ancak 30-35 bin civarında bir üyemizin yani toplam üye sayısının ancak yüzde 10-11’nin oy kullanabileceğini tahmin ediyoruz. Demokratik bir seçim olmayacak; ama yapacak bir şey de yok. Eğer Anadolu ve Avrupa yakalarında ayrı seçim merkezleri oluşturulmuş olsaydı üyelerin yüzde 70-80’i rahatlıkla oyunu kullanabilirdi.”

“İTO KRİZDE HİÇBİR ETKİNLİK GÖSTEREMEDİ”

İTO’nun etkinliğini yitirdiğinin kriz koşullarında daha net ortaya çıktığını savunan Mehmet Yıldırım şöyle dedi:

“Bu kriz koşullarında İTO en büyük ticaret odası olarak hiçbir fikir üretmedi, hiçbir öneri getirmedi. Kriz tüm ağırlığıyla üzerimize gelirken üyelerin çıkarı doğrultusunda hareket etmedi. Biz devlet değil özel sektör kuruluşuyuz. Kanunların verdiği yetki çerçevesinde hükümetlere görüşlerimizi iletmek ve bu yönde önlemler alınmasını sağlamak durumundayız. Hükümetin kriz nedeniyle alacağı önlemlerde İTO olarak hiçbir katkımız olmadı ve görüşlerimizin etkisi gözlenmedi. Bugün Ankara’da hükümetle yapılan diyalogların içinde İTO yok. Bu diyaloglar TOBB’un aracılığıyla yapılıyor denebilir ama, önemli olan o görüşlere tabanın istekleri doğrultusunda yön verebilmektir.”

“İTO TUR ŞİRKETİNE DÖNÜŞTÜ”

Mehmet Yıldırım, yeni dönemde seçilmeleri halinde kriz desteği olarak üyelerden aidat alınmaması yönündeki yaklaşımını aktararak, “2009 bütçesinde toplam aidat rakamı 76 trilyon TL olarak hesaplanıyor. Bu rakamın 31 trilyonu normal 46 trilyonu da munzam aidat. Mevcut yönetim bürokrat yaklaşımıyla konuyu ele alıp kanunen aidat almak zorundayız diyor. Oda gelirlerinin harcanması yetkisi Meclis’te ve yürütmesi de yönetimdedir. Biz özel sektörü desteklemek üzere böyle bir karar alırsak, kim bizi engelleyebilir.Maldiv adalarına kum inceleme gezileri düzenlerken para veriyorsunuz da, biz aidat almayacağız deyince neden kötü oluyoruz” diye konuştu.

Yıldırım mevcut yönetime ilişkin eleştirilerini sürdürerek, “Başkanın 300 günü yurtdışında geçmiş. Bir yönetim kurulu üyesi bir yılda 46 kez yurtdışına çıkmış. Biz Dünya Ticaret Odası’mıyız yoksa İstanbul Ticaret Odası mı” diye sorarak “İTO sanki tur şirketi olmuş. Kimi bu tür görevlere hizmet etmek için talip olur, kimi de yararlanmak için. Hizmet yolculuğumuz 2005’te kazaya uğradı. Üyelerimizin yüzde 90’ı pişman bu durumdan. İnşallah bu durumu bu seçimle düzeltecekler” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!