İTO: Ekonomi dalgayı atlatacak güçte
Güncelleme Tarihi:
ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 23, 2008 14:12
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, Türkiye ekonomisinin küresel piyasalardaki dalgalanmayı atlatacak güçte olduğunu savunarak, son krizin, Türkiye’nin ülke bazında para politikası uygulamasının artık yeterli olmadığını ortaya koyduğunu kaydetti.
İTO Başkanı Yalçıntaş, yaptığı açıklamada, ABD kaynaklı ve küresel ölçekte yaygınlaşan dalgalanmayı Türkiye’nin güçlü ve karlı bir finans piyasasının yanı sıra yeterli döviz kaynakları ile en az zararla atlatacağına inandığını ifade etti. Yaşanan son krizin, küresel para sisteminin parçası olan Türkiye’nin ülke bazında para politikası uygulamasının artık yeterli olmadığını gösterdiğini belirten Yalçıntaş, yabancı yatırımcıların risk üstlenmekten kaçınarak, likit kalmak istemelerinin önümüzdeki aylarda da devam edebileceğinin dikkat çekti.
“KRİZ FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ”
Yalçıntaş, petrol ihracatçısı ve Uzakdoğu ülkelerinde biriken kaynakların yeni yatırım sahaları aramak zorunda olduğunu belirterek, “Türkiye, batı ülkelerindeki mali krizi bu bakımdan bir fırsat olarak da değerlendirebilmelidir” dedi.
Krizin kısa bir dalgalanma olmayıp, etkilerinin önümüzdeki aylarda da aralıklı da olsa sürmeye devam edeceğine dikkat çeken Yalçıntaş, Amerika ekonomisinde durgunluk sürecinin başlama ihtimalinin, Türkiye için dış piyasa imkanlarını çeşitlendirmesinin önemini artırdığını kaydetti.
“PARA POLİTİKALARI GLOBAL İLİŞKİLERLE YÜRÜTÜLMELİ”
Türkiye bugün global para sisteminin bir parçası olduğunu ve bu sistem fayda ve risklerini birlikte içerdiğini belirten Murat Yalçıntaş, “Para politikalarının artık ülke bazında değil, global ilişkiler çerçevesinde yürütülüp değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durum Merkez ve kamu bankalarının yanı sıra, büyük ölçüde yabancı fon kullanan özel sektör için de bir zorunluluk haline gelmiştir” değerlendirmesi yaptı.
ASYA VE KÖRFEZ’DEKİ 2 TRİLYON DOLAR GÜVENLİ LİMAN ARAYACAK
Yalçıntaş, global piyasalardaki mevcut çalkantıya rağmen, yerli ve yabancı yatırımcıların Türk hisse senetlerinden Hazine kağıtlarına geçerek Türkiye’ye olan güvenlerini teyit ettiklerini vurguladı. Döviz kurlarında ve Hazine kağıtlarının faiz seviyelerinde makul bir bant içerisinde hareketin, Türkiye’nin cazibesinin bir göstergesi olduğunu da ifade eden Yalçıntaş, Asya ve Körfez ekonomilerinde 2 trilyon dolara ulaşan yatırım fonları bulunduğunu, bu paranın küresel dalgalanma sürecinde güvenilir liman arayacağını kaydetti. Yalçıntaş, “Türkiye proaktif bir ekonomi ve ticari diplomasi ile söz konusu yatırım fonlarıyla yakın bir diyalog oluşturmalı. Bu ülkemiz açısından doğrudan yatırımlar boyutunda sürdürülebilir kaynak girişini destekleyecektir” dedi.
“KRİZ FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRİLMELİ”
Yalçıntaş, petrol ihracatçısı ve Uzakdoğu ülkelerinde biriken kaynakların yeni yatırım sahaları aramak zorunda olduğunu belirterek, “Türkiye, batı ülkelerindeki mali krizi bu bakımdan bir fırsat olarak da değerlendirebilmelidir” dedi.
Krizin kısa bir dalgalanma olmayıp, etkilerinin önümüzdeki aylarda da aralıklı da olsa sürmeye devam edeceğine dikkat çeken Yalçıntaş, Amerika ekonomisinde durgunluk sürecinin başlama ihtimalinin, Türkiye için dış piyasa imkanlarını çeşitlendirmesinin önemini artırdığını kaydetti.
“PARA POLİTİKALARI GLOBAL İLİŞKİLERLE YÜRÜTÜLMELİ”
Türkiye bugün global para sisteminin bir parçası olduğunu ve bu sistem fayda ve risklerini birlikte içerdiğini belirten Murat Yalçıntaş, “Para politikalarının artık ülke bazında değil, global ilişkiler çerçevesinde yürütülüp değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durum Merkez ve kamu bankalarının yanı sıra, büyük ölçüde yabancı fon kullanan özel sektör için de bir zorunluluk haline gelmiştir” değerlendirmesi yaptı.
ASYA VE KÖRFEZ’DEKİ 2 TRİLYON DOLAR GÜVENLİ LİMAN ARAYACAK
Yalçıntaş, global piyasalardaki mevcut çalkantıya rağmen, yerli ve yabancı yatırımcıların Türk hisse senetlerinden Hazine kağıtlarına geçerek Türkiye’ye olan güvenlerini teyit ettiklerini vurguladı. Döviz kurlarında ve Hazine kağıtlarının faiz seviyelerinde makul bir bant içerisinde hareketin, Türkiye’nin cazibesinin bir göstergesi olduğunu da ifade eden Yalçıntaş, Asya ve Körfez ekonomilerinde 2 trilyon dolara ulaşan yatırım fonları bulunduğunu, bu paranın küresel dalgalanma sürecinde güvenilir liman arayacağını kaydetti. Yalçıntaş, “Türkiye proaktif bir ekonomi ve ticari diplomasi ile söz konusu yatırım fonlarıyla yakın bir diyalog oluşturmalı. Bu ülkemiz açısından doğrudan yatırımlar boyutunda sürdürülebilir kaynak girişini destekleyecektir” dedi.