Güncelleme Tarihi:
İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ve DOĞSANT Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, DOĞSANT’a üye santrallerin 10 bin megawatt gücü olduğunu belirtti. Demirtaş, kesintinin olduğu gün ’Çalışın’ talimatı almadıklarını belirterek şöyle dedi:
"Dolayısıyla güç yetmezliğinden kaynaklanan bir sorun değil. Bir defa herkesin bunu bilmesi gerekiyor. Ülkemizde 70 bin megawat kadar üretim gücümüz var. Şuandaki tüketim ise 28 bin-30 bin megawat. Yani Türkiye’nin ihtiyacının iki katı elektrik üretecek potansiyele sahibiz. O nedenle enerji açığından kaynaklanan sıkıntı yok. Elbette kesintinin nedeni araştıracaktır ama diğer yandan sektörde de bazı sıkıntılar var."
Doğalgaz pahalı olduğu için bununla üretilen elektriğin yüksek maliyetli olduğunu anlatan Demirtaş, devletin bu nedenle doğalgaz santrallerini çalıştırma talimatı vermediğini söyledi. Demirtaş, şöyle devam etti:
"Ama bu santrallerde Enerji Bakanlığımızın izni ile kurulan santraller, Üretim için para yatıran, tesisini çalışmaya hazır durumda tutan bir önemli yatırımcı grubu var. Onların da sorununu çözmek için bu konu vesile oldu diye düşünüyorum."
"EKSTRA ÇALIŞMA İLE ÇÖZÜLÜR"
Kesinti nedeni ile ilgili pek çok teori olduğunu, gaz santrallerinin devre dışı kalmasının da bunlardan biri olduğunu hatırlatan Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elektrik Mühendisleri Odası’nın da buna benzer bir açıklaması vardı ama ne kadar doğru bir tespitten kaynaklandığını bilmiyoruz. Enerji Bakanlığımız başka Bakanımız olmak üzere, tüm üst düzey yetkilileri ile konuya son derece hakim. Elbette bunun nedeninin bulacaklardır. Türkiye’nin bütün sanayicileri, tüm Türk halkı bilsin ki biz bu ülkeyi elektriksiz bırakmayız. Tüm üyelerimiz devletten bir talep geldiği anda devreye girmeye hazır. Enerji yetmeyecek diye bir endişe içine kimse girmesin."
Elektrik kesintisi nedeniyle pek çok sektörde üretim kaybı da yaşandığını belirten Demirtaş, bunun telafi edilmesinin de mümkün olduğunu söyledi. Demirtaş, şöyle konuştu:
"Milli ekonomimizden kayıp hesabı yapılmıştır ama ’Ekonomik zararın içerisindeyiz, ihracat taahhütlerimizi yerine getiremedik, malları üretemedik’ diye herhangi bir şey yok. Bunu çok fazla abartmamak gerekiyor. Eğer bir kayıp varsa bunu telafi etmek için cumartesi çalışma yapılır. Sendikalarımız bu konuda anlayış içine girer. İşçilerimiz firmalarımıza destek verir, cumartesi çalışma yaparak ekonomimizdeki bu sıkıntıyı, kaybı telafi etmiş olabiliriz. Ekonomik krizlerde Türk işçisi sendikanın almış olduğu zammı uygulamadı. ’Ekonomi sıkıntıda, biz bu zammı istemiyoruz’ dedi. Yani bilinçli sendikalarımız ve çalışan kitlemiz var. Bu konuda bütün işçilerimiz, çalışanlarımız ’cumartesi günü çalışıyoruz ve ücret almıyoruz, çalışmadığımız günün üretim eksiğini tamamlayacağız’ diyebilir. Tüm taraflara bu konuda çağrıda bulunuyorum."