Güncelleme Tarihi:
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "Ahlak, ticareti besleyen, üretimi verimli kılan bir yöne sahiptir. Dolayısıyla modern tabirlerle konuşursak, 'piyasada tutunmak' hem üretimde hem pazarlamada dürüstlükle mümkündür." dedi.
Türkiye İktisadi Girişim ve İş Ahlakı Derneği (İGİAD) tarafından "İş Ahlakı, Hukuk ve Adalet İlişkisi" temasıyla düzenlenen Türkiye İş Ahlakı Zirvesi 2019 sona erdi.
Zirvenin "Kamu ve Özel Sektörde İş Ahlakı, Hukuk ve Adalet İlişkisi" başlıklı oturumunda konuşan Avdagiç, yerleşik hayata geçişin simgesi olan tarım devriminden bu yana yaklaşık 10 bin yıldır, insanoğlunun hayatının vazgeçilmez üç unsuru bulunduğunu, bunların; iş ahlakını da kapsayacak şekilde ahlak, hukuk ve adalet olduğunu söyledi.
Avdagiç, yerleşik hayata geçiş, serbest piyasanın başlangıcı veya sanayi devrimi gibi insanoğlunun hayatının her zamanında ahlaktan bahsedildiğini bildirdi.
Yabancı düşünürlerin dile getirdiği ahlak kavramından bahseden Avdagiç, "İnsanın sömürülmesine karşı çıkan, insanın insanla, insanın çevreyle, insanın mutlak yaratıcıyla uyum içinde varlığını ve üretimini devam ettirmesi gerektiğini savunan bizim inancımızda ahlakın kaynağı dindir." diye konuştu.
Avdagiç, kendilerinin ahlak konusundaki yaklaşımlarından bahsederek, ahlaki ilkelerin eskiden beri gelen ve düzeni sağlayan niteliğe sahip olduğunu, korumacılığın ve küreselleşmenin ahlaki ilkelerin aşınmasına ve kaybolmasına etki ettiğini vurguladı.
Avdagiç, iş ahlakında yaşanan sorunlar ile genel ahlaki sorunların farklı şekilde ele alınması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Hayatın her alanında doğru olmak, dürüst olmak iyi bir davranış ise iş dünyasında da bu kuralları yerine getirmek gerekir. İş ahlakında yaşanan sorunlar ya çalışanlar ile yöneticiler arasında, ya işletme ve işletmeyle alışverişte bulunanlar arasında ya da işletmeyle çevresel faktörler arasında olur. Bu açıdan bakıldığında ise iş ahlakında yaşanan sorunların genelde farklı taleplerin çatışmasıyla ortaya çıktığı görülüyor. Bu sorunları önlemek içinse, taraflar arasında yapılan sözleşmelerin şartlarına uymak gündeme gelir."
Avdagiç, "Yani burada ahlak ile hukuk yan yanadır. Sözleşmelere uymak, gereğini yapmak sadece hukuksal bir baskının gereği değil, ahlaki ödev olarak da görülür." dedi.
İşletmede yaşanan sorunların çözümünde dürüstlükten hiçbir şekilde taviz verilmemesi gerektiğini vurgulayan Avdagiç, burada işletme yöneticilerine büyük görev düştüğünü söyledi.
"İŞ HAYATINDAKİ AHLAKİ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ AHİLİK SİSTEMİDİR"
Avdagiç, "İş hayatında ahlaki sorundan, hukukun imdada yetişmesi gerektiğinden, adaletin tesis edilmesinden bahsediyorsak, aslında büyük bir sorunla karşı karşıyayız." diye konuştu.
Halbuki bu konuda mükemmel bir çözüm örneğine sahip olduklarını dile getiren Avdagiç, ahilik sisteminin asırlardır bu topraklarda başarıyla uygulandığını söyledi.
Avdagiç, ahiliğin zengin ile fakir, üretici ile tüketici, emek ile sermaye, halk ile devlet arasında iyi ve sağlam ilişkiler kurduğunu kaydederek, bu teşkilatın hem üretimi, hem sosyal düzeni tesis ettiğini aktardı.
"KAR MAKSİMİZASYONU AMAÇLI FİRMALAR AHLAKİ SORUNLARI HAD SAFHAYA ÇIKARDI"
Avdagiç, serbest piyasanın altın ilkesi olan "kar maksimizasyonu” güdüsüyle hareket eden firmaların ahlaki noktada sorunları had safhaya çıkardığını belirterek, artık en küçük konularda bile hukukun ağır yaptırımıyla devreye girmesinden medet umulduğunu söyledi.
Ancak kendilerinin iş hayatlarını ahlaki ilkeler temelinde yeniden yapılandırması gerektiğini dile getiren Avdagiç, ayrıca firmaların da bu yapılandırılan kurallara uymasını temin edecek mekanizmaların geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Avdagiç, "Ahlak, ticareti besleyen, üretimi verimli kılan bir yöne sahiptir. Dolayısıyla modern tabirlerle konuşursak, 'piyasada tutunmak' hem üretimde hem pazarlamada dürüstlükle mümkündür." dedi.
Kendilerinin kapitalistler gibi düşünmediklerini ve onlar gibi hareket etmemeleri gerektiğini dile getiren Avdagiç, onlar ahlakın işlem maliyetini düşürdüğünü söylediğini, ancak "güven" ve "doğruluk" gibi temel ahlaki ilkelerin sorunsuz işlemesi halinde maliyetin düşürülebileceğini bildirdi.
Avdagiç, ahlaki ilkelerin olmaması halinde en ufak konuya dahi hukukun dahil olacağını belirterek, burada doğacak hukuki işlem maliyetlerine dikkati çekti.
"AHLAK, EMEĞİ SÖMÜRMEKTEN ALIKOYAR"
İTO Başkanı Avdagiç, "Ahlakı bir yaşam gereği olarak iş hayatımızda uygulamalıyız. Güçlü ahlaki ilkelerin olduğu toplumlar ekonomik kaynaklarını etkili ve verimli kullanırlar." ifadelerini kullandı.
İşvereni emeği sömürmekten alıkoyanın ahlak olduğunu kaydeden Avdagiç, "Çünkü bize makul olmayanları gösterir ve biz o makul olmayan ekonomik ilişkileri, piyasanın gündeminde olsa bile kendi gündemimizden çıkartırız. Yani alıcı ile satıcının memnuniyetini sağlayan şey, izanın ve vicdanın memnuniyetini sağlamadıkça bizim açımızdan geçerlilik kazanmamalıdır." dedi.
Avdagiç, hukuka uygun olan bir şeyin ahlaka uygun olmayabileceğini belirterek, "Alıcı ve satıcıyı memnun eden husus, vicdanı memnun etmeyebilir. O halde ahlak bizim için aynı zamanda piyasa iradesinin üzerinde bir vicdan iradesinin oluşmasını sağlayan güçlü bir dayanaktır, temeldir." dedi.
Son dönemlerde e-ticaretin çığ gibi büyüdüğünü dile getiren Avdagiç, özellikle bu alışveriş yönteminde ahlaki kuralların büyük önem arz ettiğini söyledi.
"HEM ÜRETİCİ HEM DE TÜKETİCİYİ MEMNUN EDEN İKTİSADİ ANLAYIŞ ŞART"
Avdagiç, hem üretenin hem toplumun hem de tüketicinin memnuniyetini tesis eden bir iktisadi anlayışı yerleştirip yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek, şu önerilerde bulundu:
"Herşeyden önce işletmeler, uygulamalarını ve ilişkilerini, iş ahlakı çerçevesinde çizmelidir. Bu faktörle firmalar, iş ahlakının önemini kavrayıp sosyo-ekonomik süreçte uygulamalarını geliştireceklerdir. Politik alanın istikrarlı bir şekilde ilerlemesi sağlanmalıdır. Ahlaki ilkelerin uygulanmasında iş dünyasının belli ilkeler temelinde örgütlenmesi de önemlidir. Gerek kamuda gerek özel sektörde gerekse de tüm çalışma alanlarında iş ahlakı ilkelerini temel alan bir anlayışın olması, kurumsal yapının oluşturulması, iş ahlakının yaygınlaşması açısından oldukça önemlidir."
Avdagiç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde hem kamuda hem de özel sektörde etkin bir iş ahlakının oluşturulması ve geliştirilmesinin çok daha kolay ve mümkün olduğunu söyledi.
İTO Başkanı Avdagiç, "Özetle iş ahlakı, tüketicilerden çalışanlara kadar tüm toplumu, çevreyi ve ticari hayatın her alanını ilgilendiriyor. Ticari hayatta ahlak kurallarının referans alınması, sorunları daha ortaya çıkmadan önleyecek, tüm tarafların yararına olacaktır." diye konuştu.