Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2011 16:23
Türkiye Şarap Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Serdar Özcan, Tütün ve Alkol Piyasası Kurumu'nun (TAPDK) yayınladığı ve tütün mamulleri ile alkollü içkilerin tanıtımına, satışına, sunumuna ve nihai tüketicilere ulaşmasını da içeren yönetmeliğe, sayfalarca itirazda bulunduklarını ancak hiçbirinin kurumca dikkate alınmadığını bildirdi.
Özcan, konuya ilişkin, TAPDK'ın bilgi verilmek koşuluyla festival, fuar gibi organizasyonlarda yaşanabilecek olumsuzlukları engellemek, kaçak içki satışını engellemek için böyle bir düzenlemeye gittiğini söyledi.
Restoranlarda perakende satış izni olanların satışlarını yapabileceklerini, bunu verme konusunda belediyenin izin verdiği firmalara herhangi bir yasaklama veya kısıtlama getirilmediğini ifade eden Özcan, yönetmelik ile içki satışı yapıp da ruhsatı olmayanlara zorunluluk getirildiğini, bunun sektörün kayıt altına alınmasını etkileyeceğini belirtti.
Serdar Özcan, “Kafe, bistro adı altında izin alınıyor. Burada yasal alkol satış izni alınmadan satışlar var. Manzara güzel, gidip oturuyorsunuz. Bir
çay ikram eden yerden bakıyorsunuz bira veya başka alkollü içki çıkıyor. Bunlar yasal hale getiriliyor. Yoksa yasal izni almış olanlara karşı çıkılmıyor” yorumunu yaptı.
“İZİN, 1 GÜNDE DE 59 GÜNDE DE VERİLEBİLİR”
Bu konuda en büyük çekincelerinin, sıkıntılarının TAPDK'ın belli sayıdaki personeliyle ilgili olduğuna dikkati çeken Özcan, “Bunlara cevap verme şansı nasıl olacak? Bir firma 6 tane belge alıyor. İzin süreci, prosedürü artırılıyor. İzin yazısının kısa sürede çıkması mümkün değil. 2 ay gibi bir yasal prosedür var. Yazıyı 1 günde de verebilir, 59 günde de verebilir. Bu nasıl düzenlenecek?
Kurum, 'bana her şeyde bilgi vereceksiniz' diyor. Bu yönetmelikleri Kurum bizlere, gerek rakı, gerek bira, gerek şarap sektörüne gönderdi. Hepimiz bunlara sayfalarca itirazda bulunduk. Bizim bu konudaki itirazlarımızın hiçbirini kurum dikkate almadı. Mesela '20 santilitrenin altında alkol satamazsın' diyor. Halbuki bir vatandaş geldi bir duble şarap, rakı istedi. Bir ufak ambalaj alıp bu arzuyu getirmek yerine, '75 santilitrelik alacaksın, daha büyük ambalajı alacaksın' diyor. Bir de başka kurumların yetkilerine müdahale ediliyor. Rekabet Kurumu'nun münhasırlık anlaşmaları var. Bununla Sanayi Bakanlığı Ölçü ve Standartlar Genel Müdürlüğü'nün yetkisine müdahale edilmiş oluyor. AB'nin uyguladığı ambalaj ve standartlara itiraz ediliyor. Bir nevi diğer kararlarla uyuşmayan bir tablo var” diye konuştu.
“NÜFUSUN YÜZDE 60'DAN FAZLASI TÜKETMİYOR, ALKOLİZM TEHLİKESİ YOK”
Karayolu kenarındaki restoranların yüksek alkollü içki satmasının yasak olduğuna işaret eden Özcan, bunda bir değişiklik olmadığını belirtti.
Yönetmelikte yer alan yılbaşı sepetine alkollü içki konulmaması, hediye edilememesine ilişkin kararı da eleştiren Özcan, “Bir şarap fabrikasını ziyarete gittiğinizde size zeytinyağı verecek hali yok. Ne yapıyor? Şarap hediye edecek. Hediye veremezsiniz. Yılbaşı paketlerinde, sevgililer günü paketlerinde buna giremiyorsunuz. Kısıtlar bunda... Tabii esasa yönelik de pek çok sorun var” diye konuştu.
Serdar Özcan, bundan sonraki süreçte yasal boyutlarda itirazları yetkileri dahilinde yapacaklarını söyledi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan bu konuları anlatmak için 2009 yılının Aralık ayından beri randevu talep ettiklerini ifade eden Özcan, “Kurumun bağlı olduğu en üst makamdaki merciye anlatarak sıkıntıları dile getirmek istedik. Ama bunu yapamadık. Yönetmelik çıktı” dedi.
Türkiye'de üretilen şarabın yüzde 75-80'inin ucuz, sofra şarabından oluştuğuna, bunun da yüzde 75-70'inin tüketildiği yerin turistik tesisler ve tatil köyleri olduğuna dikkati çeken Özcan, “Bu ülke nüfusunun yüzde 60'dan fazlası hiçbir şekilde alkollü içki tüketmemektedir. Bu çok önemli bir rakam. Türkiye'de bir alkolizm tehlikesi yoktur” şeklinde konuştu.