Güncelleme Tarihi:
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, kendisinin ithalatın da ihracatın da bakanı olduğunu belirterek, “İthalatı kimler yapıyor. Bir kere söyleyeyim 75 milyonun hepsi ithalatçı... Hepimiz ithalatçıyız. İhracatçıyı ithalat yapmakla suçlamak doğru mudur? Cep telefonu kullanıyorsanız hepiniz ithalatçısınız, evinizde Türk malı olmayan televizyon kullanıyorsanız ithalatçısınız” şeklinde konuştu.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, kurdelesini keserek açılışını yaptığı Editör Masası'nda AA editörlerinin, yurt dışı temsilcilerinin ve bölge müdürlerinin sorularını yanıtladı. İthalatla ilgili “enteresan” şeyler açıklayacağını söyleyen Bakan Çağlayan'ın açıklamalarında öne çıkan satır başları şöyle:
İTHALAT YASAK MI: İthalat ayıpmış, ithalat yapmak sanki yasakmış gibi değerlendiriyor. Dünyada 16 trilyon ihracat varsa, 16 trilyon da ithalat var. Almadan vermek Allah'a mahsus. Her ülkenin dış ticaretini kendine has şartlarla değerlendirmek lazım.
Bizim hedefimiz 2023'te ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 80'lere getirmek. İthalatın içinde öyle rakamlar varki bunları herhalde bir hafta içinde inşallah geniş bir toplantıyla açıklayacağız. Bana zaman zaman sorulan bir soru var ve bunun sırf muhalefet yapmak için sorulduğunu adım gibi biliyorum. “Siz ihracatı söylüyorsunuz ama ithalatı söylemiyorsunuz”. Allah'tan korkmak lazım. Ben ithalatı niye söylemeyeyim. TÜİK, TİM bunu açıklıyor. İthalatı sanki ben yapıyormuş, başka kimse yapmıyormuş gibi hesap sorulmasına ve bilhassa bu zor şartlara rağmen dikenler arasında, ihracatı cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdıranlara rağmen ihracat yapanlara çok ciddi bir haksızlık yapılıyor.
EZBER BOZAN ÇALIŞMA: Ezber bozan bir çalışma yapacağız. İthalatla ilgili ortaya koyacağımız rakamlar Türkiye'nin 241 milyar dolarlık ithalatının neden oluştuğunu, neden yapıldığını, neden ortaya çıktığını çok net ortaya koyarken, bu konuda neler yapılması gerekiyor, politika tedbirleri nelerdir bunları tespit edeceğiz.
Bunların en başında 55 milyar dolarlık enerji ithalatı var. Dünyadaki emtia fiyatlarını biz tespit etmiyoruz. Enerji faturası 2010'da 38,5 milyar dolardı, 2011'de 54-55 milyar dolar. Bu enerji talebinin artmasından öte, eneji fiyatlarının artmasından ortaya çıkan bir sonuç.
Biz neden ithalat yapıyoruz? Ya o konuda üretimimiz zayıf, ya hiç üretimimiz yok veya teknolojimiz, kalitemiz yeterli değil veya TL'nin aşırı değerlenmesinden dolayı yurt dışından yapılan ithalatın daha cazip hale gelmesi... Nedir bunun yolu? Tabii ki onun yolu önünü kesmek değil.
Elbette tedbirlerimizi alacağız, DTÖ'nün bana verdiği tüm yetkileri kullanmak benim bakan olarak görevim ama biz bunu yaparken de teşvik sisteminde çok önemli değişimler, çok önemli açılımlar yapıyoruz. Adeta yeni yaptığımız teşvik sistemi cari açığın panzehiri olacak.
Panzehiri hazırlıyoruz. 6 sektörde 2010 rakamlarına göre 33 milyar dolar enerji dışı bizim toplam dış ticaret açığımız vardı. 30 milyar dolar sadece bu 6 sektörden kaynaklanıyor, enerji dışı... Burada biz bu 6 sektörü masaya yatırarak bunlarla ilgili çok önemli tespitler yaptık. Ne Türkiye'de yapılıyor, ne yapılmıyor. Türkiye'de yapılmayışının sebebi ne?
Ölçek problemi var, teşvik mekanizması kullanılmamış. 3 ayaklı teşvik sistemimiz vardı şimdi bunu 4'e çıkartıyoruz. Stratejik yatırımları koyuyoruz. Stratejik yatırımlarda arz açığı olan belli miktarın üzerinde ithalatla karşılanan ürünlerin Türkiye'de üretimini sağlayacak önemli bir teşvik mekanizması getiriyoruz. Aşağı yukarı noktayı koymuş durumdayız. 81 ilimizin tek tek uluslararası rekabet gücüne sahip sektörlerini çıkardık. Hangi ilimiz, hangi sektörlerde dünyada rekabet gücüne sahip....
Doğu, güney doğu bugün içinde bulunduğumuz yapı yeni teşvik sistemimizde hak ettiği yeri alacak. Doğu ve güney doğu inşallah bu dönem, geçmiş dönemlerden farklı olarak, teşvik konusunda çok öncelikli bir yere sahip olacak. Bu noktalarda bizim mutlaka Türkiye'nin doğsunda ve güney doğusunda yapmamız gereken yatırımlar, hem o bölge insanın hak etmesinden dolayı, hem de terörle mücadele konusunda son derece önemli.
İthalatta hem tek tek analiz edeceğiz, tek tek konuşacağız. Ben ihracatın da ithalatın da bakanıyım.
-“Elin hamallığını yapmayalım”-
HAMALLIK YAPMAYALIM: Önümüzdeki haftalarda açıklanması beklenen yeni teşvik sistemi hakkında da bilgi veren Zafer Çağlayan, “yüksek katma değer ve yüksek teknoloji” ilk sıraya alarak teşvik sisteminde çok önemli değişiklikler yapacaklarını bildirdi.
Bakan Çağlayan, “Yani artık elin hamallığını biz yapmayalım diyoruz. O değişim sürecini geçirdik. Şimdi artık yüksek teknolojiyi hedef alan, yüksek katma değeri işleyen bir Türkiye üretimi olsun istiyoruz” diye konuştu.
ESKİ TÜRKİYE DEĞİL: Biz bazı şeyleri yemiyoruz artık, Türkiye eski Türkiye değil. Türkiye farklı bir Türkiye. Sayın başbakanımızın “yerli otomobil yapacak babayiğit arıyorum” mesajının altında yatan şey... Otomotiv sektörü ihracatın lokomotifi ama şu andaki yapı sürdürülebilir olmaktan çıkıyor. Niye? Otomotiv sektörü ciddi bir ihracatçı iken şimdi dış ticaret açığı verir hale geldi. Çok ciddi bir yan sanayimiz var. Bugün dünyanın her tarafına ürün gönderen yan sanayimiz var. Bizim gönderdiğimiz birçok parçayı dünyanın en önemli markalarında bulursunuz. Babayiğitten kasıt...
Geçenlerde bir açıklama yapıldı, işte babayiğiti bulduk. Ne olacak, İtalya'dan motor yapıp gönderecek, İtalya'daki aktarma organını, şanzumanı defransiyeli gönderecek adını da bir yerli marka koyacağız. Daha önce de koyduk serçe vardı, leylek vardı ama şimdi mesele isim meselesi değil. Elbetteki dünyaca kabul edilen bir Türk markası oldu ama motorunu burada yaparsan ben sana babayiğit derim, aktarma organını burada yaparsan ben sana babayiğit derim. illa yüzde 100'ünün Türkiye'de yapılması şart değil. Ben sanayinin içinden geldim. Burada mesele dışa bağımlılığı kaldıracak, iki hamallık yaptırmayacak.
ÜÇ YENİ KAOI GELİYOR: Uludere olaylarının hemen arkasından Sayın başbakanımız bana ve ilgili bakan arkadaşlarımıza talimat vererek Şemdinli Derecik, Uludere ve üzümlü başta olmak üzere 3 yeni sınır kapısının açılması konusunda talimat verdi. Bunun üzerine çalışmalara başladık.
Şu anda Başbakanlığa ilgili kararnameyi sevk ettik. Sınır ticareti konusunda bu 3 yeni kapıda, sınır ticaretine esas malların ve bunların miktarının ne olacağı, ne yapılacağı konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Çok kısa zamanda bunlar açılacak. Ümit ediyoruz ki kaçakçılık konusunda ciddi bir şekilde bizim açımızdan, orada yaşayan insanlar açısından olumsuz durumlarla karşılaşmaktan uzaklaştıracak inşallah bir tedbir seti ortaya çıkacak.