İthal canlı hayvan fiyatı düşürmedi, AB’nin ‘karkas eti’ne de kapı açıldı

Bakanlık, “Et piyasasına ithalat yoluyla müdahale edilmesi gerekli görülmüştür. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü, AB ülkelerini de ithalat yapılabilir ülkeler arasına aldı” hatırlatmasını yaptı. Açıklamada, AB ile hayvansal ürün ticaretini de düzenleyen ve 1998 yılında yürürlülüğe girmek üzere daha önce imzalanan 1/98 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararı’ndaki taahhüdün yerine getirileceği de bildirildi.
AB’den ithalat yolu açık
Tarım Bakanlığı açıklamasında, “Canlı hayvan ve hayvansal ürün ticareti yapılacak ülkelerin belirlenmesinde, Türkiye’nin de üye olduğu Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (OIE) kuralları ve ülkelerin hayvan sağlığı açısından durumları dikkate alınıyor. Bu çerçevede yakın geçmişte AB ülkelerindeki hayvan sağlığı durumu, OIE tarafından ithalat yapılabilir ülkeler kategorisinde değerlendirildi” denildi ve bu gelişmeler ışığında 31 Aralık 2010’a kadar uygulanacak önlemler şöyle sıralandı:
İslami usule göre kesim
“Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın belirlediği sağlık şartlarına uygun olarak, et ticareti yapılacak. Menşei ülkesinden, Türkiye’ye görevlendirilecek veteriner hekimlerin kontrol ve nezaretinde İslami usule uygun kesilen hayvanlardan elde edilen taze soğutulmuş ve dondurulmuş karkas şeklindeki ürünlere müsaade edilecek. Bu ticareti; Et ve Balık Kurumu ile Bakanlık tarafından ruhsatlandırılan ve kontrol edilen 1. sınıf kombinalar, et ürünleri üretim tesisleri ve yemek üreten tesisler yapabilecek. Ticarete konu ürünlerin kalıntı içermemesi, teste tabi tutulması ve en fazla 30 aylık hayvanlardan elde edilmesi hususları çerçevesinde işlem tesis edilecek. Daha önce kesilerek dondurulmuş ürünlere müsade edilmeyecek.”

AB’ye 1996’da verilen söz şimdi tutulacak

TANSU Çiller’in Başbakanlığı döneminde Gümrük Birliği’ne giren Türkiye, o dönemde imzalanan maddeler arasına AB ülkelerinden 19 bin tonluk et ithalatını da tahhüt olarak koydu. Ancak, deli dana hastalığı nedeniyle Türkiye, bu taahhüdünü yerine getirmemeye özen gösterdi. AB de, bunun üzerine Türkiye’den süt ürünlerine bile kapıyı kapalı tuttu. Tarım Bakanlığı, son kararıyla birlikte AB’ye 1996’da verilen sözün de yerine getirilmesine kapıyı açmış olacak.

Bunun arkasından dondurulmuş et için de izin çıkar

KOÇ Holding’e bağlı bulunan ve Maret’i de bünyesinde bulunduran Tat Konserve’nin Genel Müdürü Güçlü Toker, Tarım Bakanlığı’nın son kararını şöyle değerlendirdi: “Bu karar, barajın iyice yıkılması anlamına gelir. Şimdilik karkas et ithalatına kapı açılmış durumda. Ancak, arkasından dondurulmuş ete de kapı açılır. Çünkü, yükselen fiyatların baskısıyla bir süredir yanlış kararlar alınıyor. Nasıl ki canlı kasaplık hayvana ve daha sonra besi hayvanına ithalat kapısını açmak yükselen fiyatların önüne geçemediyse, bu karar da işe yaramaz.”

6 bin 600 üreticiye 7 yıl sıfır faizli 516 milyon lira kredi

TÜRKİYE’de et piyasasında arz ve talep dengesinin ve fiyatların regülasyonu amacıyla piyasalara ithalat yoluyla müdahale edildiği bildirilen Tarım Bakanlığı açıklamasında, “Diğer taraftan Türkiye’deki üretim alt yapısının güçlendirilmesi, üretimin sürdürülebilirliği ve üreticilerin teşvik edilmesi amacıyla bir dizi tedbir de uygulamaya konuldu. Bu çerçevede; sıfır faizli 7 yıl vadeli yatırım ve işletme kredisi verilmeye başlandı” denildi. Bu desteğin başlatıldığı 1 Ağustos 2010’dan bu güne kadar 6 bin 600 çiftçiye, 516 milyon TL kredi kullandırıldığı belirtilen açıklamada, hayvancılık potansiyelinin yüksek olduğu Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde de yüzde 40 hibeli hayvancılık desteklerinin uygulamaya konulduğu bildirildi. Hayvancılığa verilen destekleme miktarının artırıldığı kaydedilen açıklamada, “2010 yılında çiftçilere 1 milyar 251 milyon TL destek verildi” hatırlatması yapıldı.

Eker, et ithalatını uzak tutmaya çalıştı

TARIM ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, canlı kasaplık hayvan ithalatına ilk kapıyı açtıkları günden itibaren, açıklıkla söylemese de, et ithalatını gündeme getirmemeye özen gösterdi. Eker, “İçerde besiciliğe darbe vuracak adımlar atmayız” mesajını sürekli yineledi. Ancak, Türkiye önce canlı kasaplık hayvan, ardından besi hayvanı, derken 31 Aralık 2010’a kadar da olsa et ithalatına da kapıyı açmış oldu.