Güncelleme Tarihi:
ISITMA ve soğutma sektörünün önde gelen firmalarından Ferroli, 25 milyon Euro yatırımla Düzce’de açtıkları fabrikalarında yıllık 500 bin adet radyatör, 100 bin adet havlupan üretimine, 2010 yılı başından itibaren kombi üretimine de ekleyecek. Ferroli Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Çetin Çakmakçı, Ferroli’nin dünyadaki yeni bir modelinin Türkiye’de üretilip ihraç edileceğini bildirdi.
Yeni Zelanda’ya ihracat
Çetin Çakmakçı, 2008’i kapatırken sermayesini yüzde 47 artıran Ferroli Türkiye’nin, Düzce’deki fabrikasında üretime son sürat devam ettiğini, radyatör ve havlupan üretiminin Ferroli Türkiye’ye önemli oranda ciro yarattığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “2009 hedefimiz geçtiğimiz yılki 72 milyon Euro’luk ciromuzu korumak. Fabrikada şu anda radyatör ve havlupan üretimine devam ediyoruz. Ferroli Grubu’nun satış yaptığı ülkeler başta olmak üzere İngiltere’den İran’a, Fransa’dan Pakistan’a, Romanya’dan Yeni Zelanda ve Avustralya’ya kadar toplam 30 ülkeye ihracat yapıyoruz. Toplam üretimimizin yüzde 40’ını ihraç ediyor, yüzde 60’ını ise iç pazarda satıyoruz. Yıl sonuna kadar 10 milyon avroluk bir ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Geçen yıl en çok ihracatı Ukrayna ve Rusya’ya yapmıştık. Şimdi ise İran, Avustralya, İrlanda, Yeni Zelanda ve Çin’e mal gönderiyoruz.”
Sektörde yüzde 25 daralma
Çetin Çakmakçı, Ferroli Türkiye’nin yeni dönem stratejileri ve sektördeki gelişmelere ilişkin düzenlediği toplantıda, Türkiye’de yaklaşık bir milyar dolar büyüklüğündeki ısıtma pazarının krizden en çok etkilenen sektörlerden biri olduğunu ve geçen yıla göre 2009’da pazarda yüzde 25 oranında daralma beklediklerini kaydetti.
KDV bizde de inmeli
Çakmakçı, “Sektörde yılın ilk yarısında ise yüzde 30-35 oranında daralma yaşandı. Isınma, insanların en temel ihtiyacı. Sektörümüz temel zorunlu ihtiyaçlara cevap veren bir pazar olmasına rağmen, içinde bulunduğumuz koşullarda pazarın hareketlenebilmesi için desteğe ihtiyacımız var. Geçtiğimiz aylarda birçok sektöre uygulanan KDV indiriminin ısıtma sektörüne de acilen uygulanması gerekiyor. Biz bu indirimin hemen başlamasını ve yıl sonuna kadar devam etmesini istiyoruz” dedi. Doğalgazın her şeye karşın hala en ucuz ve en temiz yakıt olduğunu belirten Çakmakçı sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bu indirim uygulanabilirse yılın sonunda sektörün beklediği yüzde 25’lik daralma daha az olur. Ferroli olarak, mayıs ayında yüzde 18’lik KDV indirim kampanyasını kendi imkanlarımızla uyguladık ve gerçekten kayda değer sonuçlar aldık. Devletin desteğiyle uzun soluklu düzenlenecek bir kampanya, böyle bir kriz ortamında ihtiyacı olan tüketiciyi satın almaya yöneltir. Bu durumun ısıtma sektörüne rahat bir nefes aldırır.”
Yıl sonunda 2008 cirosunu yakalarız
YILIN ilk 6 ayını değerlendiren Çetin Çakmakçı, kombi satışlarının bir miktar düştüğünü ancak kazan satışlarında, özellikle de yoğuşmalı kazan satışlarında yüzde 40’lara varan artışların söz konusu olduğunu söyledi. Çakmakçı, Düzce’de ürettikleri radyatör ve havlupan satışlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 25 arttığını böylece bir denge oluştuğunu belirtti. Çakmakçı, Fortune Dergisi’nin 500 sıralamasında 400’üncü olduklarını da hatırlattı.
Tasarruflu kazana ilgi büyük
TÜKETİCİNİN artık verimi yüksek cihazları tercih ettiğini, pazardaki talepte bu yönde ciddi bir değişiklik olduğunu belirten Çetin Çakmakçı, enerji verimliliği yüksek olan yoğuşmalı ürünlerin 2007’deki yaklaşık satış adedi 47-48 bin civarındayken 2008’de bu rakamın 70 bin olarak gerçekleştiğini tahmin ettiklerini kaydetti. Çakmakçı, “Şu ana kadar gerçekleşen satışlar üzerinden tahminimiz yoğuşmalı ürün satışlarının 2009’da da kayda değer bir oranda yükseleceği yönünde. Pazarın daralması dışında artış gösteriyor. Biz bu gelişmeyi öngörerek 2009-2010 sezonu için yoğuşmalı ürün gamımızı yeniledik. Bu yıl pazara sunduğumuz yedi yeni farklı modelle şu anda Türkiye’de yoğuşmalı ürünlerde en geniş gama sahip olan firmayız” dedi. çakmakçı, yoğuşmalı ürünlerin tüm dünyada yükselen bir taleple karşı karşıya olduğunu, Enerji Verimliliği Yasası ve toplumdaki bilinçlenmenin artmasıyla beraber Türkiye’de de benzer bir tablonun ortaya çıkacağını düşündüklerini kaydetti.