Güncelleme Tarihi:
Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19), Avrupa’da ilk ve en ciddi şekilde etkilediği ülke olan İtalya, salgını 56 günlük karantinayla kontrol altına alıp ihtiyatlı şekilde normale dönerken, Avrupa Birliği'nden (AB) gelecek destekle yeniden ayağa kalkmayı hedefliyor.
Kovid-19’un dünya genelinde dikkate alınması, ilk çıkış yeri olan Çin ya da komşu ülkelerde yarattığı etkiden ziyade gelişmiş bir Batı ülkesi olan İtalya’nın ödediği ağır bedelle mümkün oldu. AA muhabiri, Kovid-19’un şu ana kadar 33 bin 689 can aldığı, 234 bin 13 kişiye bulaştığı Avrupa’daki başlangıç noktası olan İtalya'daki serüvenini derledi.
İtalya, ilk Kovid-19 vakası 30 Ocak’ta görüldü. Başbakan Giuseppe Conte, ülkelerine gelen 2 Çinli turistte Kovid-19’a rastlandığını belirterek, koronavirüsün İtalya'ya ulaştığını açıkladı. Çinli turistler, Roma’da tedavi altına alındı.
Ülkede koronavirüsün salgına dönüşmesinin başlangıcı ise 21 Şubat'ta ilk yerleşik vaka ve ilk ölümün açıklanmasıyla oldu. Bu tarihten sonra vaka ve ölü sayısı önlenemez şekilde yükselirken, İtalya adım adım karantinaya doğru ilerledi.
Salgının ilk çıktığı günden itibaren peyderpey önlemler alan Conte hükümeti, 8 Mart’ta ölü sayısının 133 ile üç hanelere ulaşmasının ardından salgının ilk görüldüğü kuzeydeki Lombardiya bölgesi geneli ve 14 ili karantinaya aldı.
Hükümetin bu kararı sonrası kuzeyden güneye göçün başlaması ve virüsün bu şekilde güney bölgelere de yayılması neticesinde Başbakan Conte, sıkı tedbirleri ülke geneline genişletme kararı aldı. Conte, ülkede 10 Mart’tan itibaren seyahat, sokağa çıkma gibi pek çok kısıtlama öngören sıkı karantina tedbirlerini yürürlüğe koydu. Hükümet daha sonra da tüm ticari faaliyetleri durdurdu.
Ülkedeki karantina tedbirlerinin ardından ölü ve vaka sayısındaki artış devam etti. Sivil Savunma Genel Müdürlüğünün verilerine göre, 21 Mart’ta 24 saatte 6 bin 557 yeni vaka ile en yüksek vaka artışı yaşanırken, 27 Mart’ta kaydedilen 969 ölüm, salgın sürecinde 24 saatte kayıtlara geçen en yüksek ölü sayısı oldu.
- Salgından en çok Lombardiya bölgesi etkilendi
İtalya’da salgından en çok kuzeyde sanayinin lokomotifi olan Lombardiya, Piyemonte, Emilia-Romagna ve Veneto bölgeleri etkilendi. Dün itibarıyla toplam 33 bin 689 ölüden 16 bin 201’i Lombardiya’dan, 4 bin 154’ü Emilia-Romagna’dan, 3 bin 910’u Piyemonte’den, 1934’ü de Veneto bölgesinden çıktı.
Lombardiya'nın en ağır kaybı yaşamasının nedenleri arasında bölgede yaşayan insanların sosyal olması ve karantina tedbirlerine ilk günlerde uymaması, ev ile iş yerleri arasında tren ya da arabalarıyla mesafe katetmeleri ve bunun da virüsün yayılmasına yardımcı olması, semptom göstermeyen gençlerin aile büyüklerine ziyaret sırasında virüsü bulaştırması, yaşlı bakımevlerinde salgının yayıldığının çok geç fark edilmesi yer aldı.
Bölgedeki Bergamo kentinin takımı Atalanta'nın UEFA Şampiyonlar Ligi maçlarını oynadığı Milano’da 19 Şubat’ta Valencia ile yaptığı maçı izlemek için 40 bini aşkın taraftarın şehir değiştirmesinin de virüsün hem Lombardiya hem İtalya hem de İspanya’ya yayılmasında büyük rol oynadığı ileri sürüldü.
Ülkede ölü sayısının yüksek olmasının bir nedeni olarak da hastane, yoğun bakım ve tıbbi cihaz yetersizliği olarak öne çıktı. Özellikle vakaların fazla olduğu ilk günlerde yoğun bakım ünitelerinin dolup taşması, solunum cihazı ve koruyucu maske ile önlük yetersizliği ciddi şekilde hissedildi. Ülke basınında ve sosyal medyada, dönem dönem kurtarılamayacak yaşlı hastaların yerine kurtarılabilecek durumdakilerin seçilerek yoğun bakıma alındığına dair iddialar yer aldı.
KADEMELİ NORMALLEŞME SÜRECİ
Ülkede, 10 Mart’ta uygulanmaya başlanan sıkı karantina tedbirlerinin nisan ayının ikinci yarısında vaka eğrisinde düşüşü getirmesiyle kademeli normale dönüş tartışmaları başladı.
Başbakan Conte, Kovid-19 krizinden önce de zorda olan İtalyan ekonomisini rahatlatmak için 4 Mayıs’ta "virüsle birlikte yaşanılacak dönem" olarak andığı "2. aşama"ya geçileceğini duyurdu. Böylece İtalya 56 gündür uygulanan sıkı karantina tedbirleriyle salgını kontrol altına alıp normalleşmeyi kademeli şekilde başlattı. Ülkede, 4 Mayıs’ta imalat sanayi ve inşaat sektöründe 4,5 milyon kişi işbaşı yaptı.
Salgın eğrisindeki düşüşün devam etmesiyle hükümet, daha önce 1 Haziran’da açılacağını duyurduğu restoran, kafe, müze, kütüphane ve ibadethanelerin de açılışını 18 Mayıs'a çekti.
Takvimler 3 Haziran’ı gösterdiğinde İtalya, hem ülke içi seyahat kısıtlamasını hem de AB ülkelerine sınırlarını açarak karantina tedbirlerinin son büyük kısıtlamasını da yürürlükten kaldırdı.
KOVİD-19'UN İTALYA’DA ÖLDÜRÜCÜLÜK ORANI YÜKSEK
İtalya Yüksek Sağlık Enstitüsü (ISS) 3 Haziran’da, incelenen 234 bin 119 Kovid-19 vakasında virüsün öldürücülük oranını 13,8 olarak açıkladı.
Vakaların ortalama yaşı 62 olurken, 32 bin 354 ölüme dair yapılan incelemede, yüzde 95,3’ünün yani 30 bin 858 kişinin 60 yaş ve üzeri gruptan olduğu belirtildi. 60 yaş ve üzeri grupta en çok can kaybı ise yüzde 40,9 (13 bin 233 kişi) ile 80-89 yaş aralığı oldu.
Ölenlerin büyük kısmının yaşlı olması, İtalya’da özellikle "İkinci Dünya Savaşı’nı gören bir neslin eridiği", "ülkenin bir döneme ışık tutan hafızasını yitirdiği" şeklinde yorumlandı.
İTALYA YENİDEN AYAĞA KALKMAK İÇİN AVRUPA'DAN MEDET UMUYOR
Kovid-19 salgını, ekonomik büyümede yıllardır yapısal sorunlardan dolayı sıkıntılar yaşayan İtalyan ekonomisine de büyük darbe vurdu.
İtalya Merkez Bankası Başkanı Ignazio Visco, 29 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, virüs nedeniyle gayri safi yurt içi hasılanın (GSYH) bu yıl yüzde 9 ile yüzde 13 arasında bir daralmaya maruz kalacağını söyledi.
Conte hükümeti, üç ayrı teşvik paketiyle sağlık başta olmak üzere pek çok sektörü desteklemek üzere toplamda 80 milyar avroluk kaynak tahsis etmesine karşın ülkede ekonomik açıdan birçok işletme zorluk çekiyor. Öte yandan, salgının ekonomik etkisiyle mücadele edemediği gerekçesiyle hükümeti protestolar da arttı.
Bu noktada Avrupa Komisyonunun Kovid-19'un ekonomik etkileriyle mücadele için teklif ettiği 750 milyar avroluk kurtarma paketinden 172,7 milyarla aslan payını alması planlanan İtalya, ekonomisine destek olmak için bu kaynağın hızla onaylanmasını umuyor.
İtalya’nın Avrupa’dan umutla beklediği bir diğer husus ise Avrupa içi turizm.
İç turizme odaklanacağı sinyalini daha önce veren İtalya, Avrupalı vatandaşları da ülkeye çekmek için 3 Haziran itibarıyla sınırlarını AB ülkelerine açtı. Buna karşılık çoğu AB ülkesinin İtalya’ya sınırlarını açmaması İtalyan yetkililerin tepkisini çekti.
Başbakan Conte, "İtalya’ya yönelik ayrımcı politikaları kabul edilemez" derken, ülkesinin şeffaf olmasının bedelini ödememesi gerektiğini belirtti.
İtalya, Avrupalı turistleri ülkeye çekerek turizm sektöründeki kaybını azaltmak istiyor.