Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’de bir çok iş kazası yaşanıyor ve çok acı sonuçlarıyla yüz yüze kalıyoruz. Özellikle 2014’te Soma’da 304 işçinin ölümüyle sonuçlanan kaza işgüvenliği konusunu gündemin ilk sıralarına taşımayı başarmıştı.
Ancak gündemde olsa da işverenlerin ve işletmelerin bu konuda yeterli çalışma yaptığını söylemek mümkün değil. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, işgüvenliği konusunda Türkiye’nin mevcut durumunu “İşletmelerin ve işverenlerin yüzde 60’ı bildiğini okuyor” sözleriyle özetledi.
İstanbul’da 8-11 Mayıs 2016 tarihleri arasında düzenlenecek olan 8. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı öncesi bir grup gazeteciyle bir araya gelen Özer, hem gündeme ilişkin soruları yanıtladı; hem de konferansı neden önemli gördüklerini anlattı. Türkiye’de genelde işlerin iyi niyetle başladığını ancak bir sene sonra geriye gitmeye başladığını, 2 sene sonra ise unutulduğunu belirten Özer, “Bunun kırılması gerekiyor. Bu nedenle sürdürülebilirlik çok önemli” dedi.
TEMMUZDA BAŞLIYOR
Konferans kapsamında G-20 İş Sağlığı ve Güvenliği toplantısının da yapılacağını belirten Özer, “Şu ana kadar 12-13 ülke geleceğini teyit etti” dedi. Kamu kurumları ile 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için işyeri hekimi ve iş güvenliği bulundurma zorunluluğunun 1 Temmuz’da başlayacağına dikkat çeken Özer, 30 bin kamu işyerinin bu kapsama gireceğini söyledi. 2016 yılında hizmet alımı yapılsa da, kamu kurumlarına 2017 yılından itibaren iş güvenliği uzmanı ve hekimi tahsis edileceğini belirten Özer, yasa çalışmaları için sık sık gittikleri TBMM’yi de iş sağlığı açısından değerlendirmek istediklerini anlattı.
Özer, “Ben ‘Aydınlatmayı ölçelim’ demiştim. Ama ölçtürdüklerini ve lambaların ışığını düşürdüklerini söylediler. Mimarları da, ayrıca dışarıdan temiz hava verdiklerini söyledi” dedi. Kısa süre önce madenlerde hayat hattı ve personel takip sistemi zorunluluğu ertelenmişti. Bu erteleme hakkında ilk kez konuşan Özer, “Hayat hattını ABD’de görüp ilk söyleyenlerdenim. Ancak şu anda Türkiye’de yeterli üretim yok. Çipde de benzer bir durum söz konusu. Kamusundan özeline tüm madenciler ürünü temin edemediklerini söyledikleri için erteledik. Artık ya üretim yapılacak ya da yerli üreticiler ithal edecekler” dedi.
Ölüm odası olmayacak
YAŞAM odalarıyla ilgili ikincil mevzuatın da kısa süre içinde çıkacağını belirten Özer, “Kömür madenleri dışında olacak yaşam odaları. Kömür madeninde yaşam odası olursa, o yaşam odası değil; ölüm odası olur. Zaten düzenleme de öyle çıktı” dedi. Kazaların yüzde 98’inin önlenebilir olduğunu ifade eden Özer, Türkiye’de özellikle madenlerde gelinen aşamayı ise “Madenlerimizi daha güvenli hale getirmek için çok çalışılıyor. Şu anda denetimlerde noksan varsa, kesinlikle kapatılıyor” sözleriyle anlattı. Denetimlerde rastladıkları olumsuzlukları da anlatan Özer, “Madenden zehirli gazın tespit edebilmek için sensör koyuyor. Ama yanına da sürekli temiz hava sağlayan hat çekiyor. Bunu arkadaşlarımız tespit etti” dedi.
Sertifikada erteleme yok
İNŞAAT sektörü başta olmak üzere birçok alanda mayıs ayından itibaren sertifikasız işçi çalıştırılımayacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer geri adım atmanın söz konusu olmadığını belirterek, “26 Mayıs itibariyle çoğunluğu inşaat sektöründe olan 40 meslekte ‘sertifikasız’ çalışılamayacak. İnşaatta 1 milyon 950 bin çalışan gözüküyor. Ama sertifika alanların sayısı onbinler düzeyinde. Artık ‘hiçbir iş yapamazsan, inşaat ustası olursun’ deyimini kaldırmak istiyoruz. Bu nedenle, sertifika zorunluluğunda erteleme yok. Milli Eğitim Bakanlığı, Çevre Bakanlığı ve İşkur da, 300 bin kişiye sertifika için protokol imzaladı” dedi.