Güncelleme Tarihi:
Tekstil sektörünün yaşadığı ekonomik sıkıntı, Türkiye Tekstil İşverenleri Sendikası'na pahalıya patladı. Beşi Cavit Çağlar'a ait olan toplam yedi üyesini kaybeden sendika, aylık 10 milyar 800 milyon liralık aidat gelirinden oldu.
Tekstil sektöründe yaşanan kriz, Türkiye Tekstil İşverenleri Sendikası'na da darbe vurdu. Sektördeki sıkıntı nedeniyle aralarında Cavit Çağlar'ın 5 şirketinin de bulunduğu toplam yedi tekstil kuruluşunun üyelikten ayrılması sendikaya pahalıya patladı. Bu şirketlerin üyelikten çıkması sonucu Türkiye Tekstil İşverenleri Sendikası, aylık 10 milyar 800 milyon liralık aidat gelirini kaybetti.
Bursa'da Cavit Çağlar'ın sahibi olduğu Sifaş'ın ardından yine Çağlar'ın şirketlerinden Aksoylar Tekstil, Yeşim Tekstil, Nergis Tekstil, Polylen ile İstanbul'daki, TES Tekstil Empirme İplik ile Kölük Ailesi'ne ait olan Boğaziçi İplik de işveren sendikasından ayrıldıklarını duyurdular. Bu ayrılmalar sonucu işyerlerinde çalışan 12 bin işçinin aidat bedeli olan 10 milyar 800 milyon lira da kesilmiş oldu.
Yasalara göre çıplak asgari ücretin bir günlük değeri olan 1 milyon 800 bin liralık sendika aidatı, Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası yönetim kurulu kararı ile çalıştırılan işçi başına 900 bin lira olarak belirlendi. İşveren Sendikası yönetim kurulunun yasal yetkisini kullanarak aidat miktarını düşük tutması bile, 7 şirketin sendikadan ayrılmasını önleyemedi.
Bu arada Türkiye Tekstil İşverenleri Sendikası, çalışanlarına tekstil işçileriyle aynı dönemde verilen zammı bu dönem veremedi.
TEKSİF'TEN UYARI
Cavit Çağlar'ın Bursa'daki fabrikalarında örgütlü bulunan Türk-İş'e bağlı Tekstil ve Örme Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) Başkanı Zeki Polat, Çağlar'ın borçları nedeniyle 9 bin işçinin çalıştığı fabrikalara icra gelmesi durumunda; işçilerin, ekmek teknesi olan makinelerin fabrikalardan çıkışına izin vermeyeceğini söyledi.
İşçilerin yıllardır emek verdikleri ve yaşamlarını kazandıkları fabrikaların göz göre göre kapanmasına müsade edemeyeceğini belirten Polat, gerekirse işçilerin kendilerini fabrikalara kiliteyeceğini ve icra işleminin gerçekleştirilemeyeceğini söyledi.
Örsa, 489 milyarı ödemezse iflas edecek
Kapatılan RP'nin yasaklı genel başkanı Necmettin Erbakan'ın ailesiyle tatillerini geçirdiği Antalya'daki Falez Oteli'nin sahibi Ahmet Aydın trilyonluk takiplerden sonra iflasın eşiğine geldi. Türkbank'ın 256 milyar liralık alacağı için haklarında iflas davası açtığı Aydın'a ait Öray Tekstil ile Örsa Holding'e mahkemeden 7 günlük süre verildi. Mahkeme iki şirketin faiziyle 489 milyar liraya ulaşan borçlarını 1 hafta içinde alacaklı bankaya ödemeleri ya da mahkeme kasasında depo etmeleri aksi halde önümüzdeki celse iflaslarına karar verileceği uyarısında bulundu. İstanbul 1'inci Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvuran Türkbank avukatları Öray Tekstil Sanayii ve Ticaret A.Ş. ile Örsa Holding A.Ş.'nin 256 milyar 459 milyon liralık kredi borçlarını ödemediklerini öne sürüp iflaslarına karar verilmesini istemişlerdi. Alacaklarının yüzde 40 icra-inkar tazminatıyla birlikte tahsilini de isteyen banka borçlu şirketleri malvarlıklarını elden çıkarmaya çalışmakla suçlayıp ihtiyati tedbir isteminde bulunmuştu. Mahkeme davacı bankanın istemi üzerine bilirkişi atadı. Bilirkişi Türkbank'ın borçlu iki şirketten alacağının faiziyle birlikte 489 milyar liraya ulaştığını belirten raporunu da mahkemeye sundu.
İhracatta büyük gerileme
İhracat 1999 yılına kötü bir başlangıç yaptı. Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) verilerine göre, ihracat ocak ayında, geçen yılın aynı ayına oranla yüzde 14.6 oranında geriledi. TİM'in ihracatçı birliklerinin kayıtlarına dayanarak yaptığı açıklamaya göre, 1999 yılının ilk ayında 1 milyar 753.1 milyon dolarlık ihracat kayda alındı. Geçen yılın ocak ayında bu rakam 2 milyar 53.8 milyon dolar düzeyinde bulunuyordu. İhracat, geçen Aralık ayında da, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 6.1 düşüş göstermişti. Ocak ayında, yaş meyve-sebze, meyve-sebze mamulleri, zeytin ve zeytinyağı dışındaki bütün sektör ve maddelerdeki ihracat gerileme gösterdi. TİM Başkanı Okan Oğuz, ihracatta 1980'li yıllarda yakalanan ve 1998'e kadar süren ivmenin kaybedildiğini belirterek, hedeflenen rakamları yakalamak bir yana, ihracatın aylardır gerileme trendinden çıkamadığını kaydetti. Oğuz, bunun nedenini uluslarası nitelikteki krizlerin yanısıra, siyasi ve ekonomik istikrarsızlık, kurların reel seyir izlememesi ve ihracatının finansman sorununun çözülememesine bağladı.