Güncelleme Tarihi:
İsveç Ticaret ve Yatırım Merkezi Business Sweden tarafından, İsveç Büyükelçiliği ve İsveç Başkonsolosluğu işbirliği ile gerçekleştirilen araştırma için, 79 şirketi temsilen 85 üst kademe yöneticinin 1 Temmuz - 16 Ağustos 2016 tarihleri arasında bildirdiği görüşlerine başvuruldu. Araştırmaya katılanların büyük kısmını H&M, IKEA, Volvo, Spotify, Ericsson, Oriflame ve Tetrapak gibi küresel ölçekte ciroları 1 milyar Euro’yu aşan şirketler oluşturdu. İsveç, düzenlediği toplantıyla Türkiye’de bu tarz bir çalışma yaparak kamuoyuyla paylaşan ilk ülke oldu.
YÜZDE 92 CİRO BÜYÜME, YÜZDE 87 ORTA VE ÇOK YÜKSEK DÜZEY ARASI KARLILIK ARTIŞI BEKLİYOR
Rapor göre, İsveçli şirketler Türkiye’de sadece kalıcı olmayı değil, büyümeyi de hedefliyor. Şirketlerin yüzde 95’i önümüzdeki üç sene içerisinde faaliyet gösterdikleri sektörün büyüyeceğine inanıyor. Yüzde 96’sı yine orta vadede Türkiye’deki faaliyetlerini artırmayı ya da aynı seviyede korumayı planlıyor. Orta vadede katılımcıların yüzde 92’si cirolarının artacağını, yüzde 87’si ise orta ile çok yüksek arasında değişen derecelerde karlılık beklentisi içinde olduklarını belirtiyor. Bu olumlu görüşler, 2016 beklentilerini de kapsıyor.
NİTELİKLİ İŞGÜCÜNÜ FIRSAT OLARAK GÖRÜYORLAR
Araştırmaya katılan İsveçli firmalar Türkiye’de 23 binden fazla kişi istihdam ediyor. Sektör büyümesi, ciro ve karlılık beklentisi, İsveçli şirketler için personel artışını da beraberinde getirecek. Gelecek üç yıllık orta vadeli dönemde, şirketlerin yüzde 67’si personel sayısını artıracak. Ek olarak, katılımcıların yüzde 64’ü Türkiye'deki nitelikli yönetici sayısının yüksek veya çok yüksek olduğuna inanıyor ve bu nitelikli işgücünün kendileri için bir fırsat olduğunu düşünüyor.
FİRMALARIN YÜZDE 89’U ORTA VADEDE YENİ YATIRIM YAPACAK
Şirketlerin çizdiği pozitif resim yeni yatırımları da kapsıyor. İsveçli firmaların yüzde 89’u gelecek 3 yıl içerisinde Türkiye’ye yatırım yapmayı sürdürecek. Başlıca yatırım alanları ise, yüzde 67 ile personel, yüzde 45 ile ofis, yüzde 32 ile IT altyapısı ve yüzde 20 ile imalat ve imalat ekipmanları olacak. Bununla birlikte Türkiye’de üretim tesisi bulunan firmaların yüzde 50’si de mevcut tesislerine üç yıl içinde ek yatırım yapacak.
“YATIRIM BEKLENTİSİ TÜRK EKONOMİSİNE GÜVENİN GÖSTERGESİ”
İsveç Türkiye Ticaret Baş Müşaviri Erik Friberg, “İstatistiklere ve makro göstergelere dayalı öngörü ve raporları sık sık okuyoruz, ancak bu çalışma pazarda faaliyet gösteren şirketlerin ilk elden tanıklıklarını içermesi nedeniyle öncekilerden ayrışıyor. Türkiye’yi tanıyan ve Türkiye’de iş deneyimi olan İsveçli şirketler kısa, orta veya uzun vadede pazarın potansiyeline inanıyor. Pazardaki rekabet nedeniyle kimi zaman etkilenseler de, faaliyet gösterdikleri sektörlerin büyüyeceğine inanıyor, işlerini büyütmeyi ve yeni yatırımlar yapmayı planlıyor. Bu bağlamda rahatça söyleyebiliriz ki, bu raporun çıktıları Türk ekonomisine olan güvenin birer göstergesi” dedi.
FİRMALAR EN ÇOK PAZARDAKİ YOĞUN REKABETTEN ETKİLENİYOR
İsveçli firmaların faaliyetlerini Türkiye’de en çok etkileyen konuların başında sırasıyla pazardaki yoğun rekabet, siyasal gelişmeler, döviz kurlarındaki hareketlilik ve ödemelerdeki düzensizlik yer alıyor. Türkiye’nin dünyanın her yerine ulaşan geniş bir ticaret ağına sahip, uluslararası firmalara açık bir pazar olduğunu vurgulayan Friberg, “Bundan kaynaklanan yoğun rekabet, araştırmaya katılan şirketlerin %66’sının faaliyetlerini oldukça etkiliyor. Yani Türk ekonomisinin küresel ekonomiye entegre oluşu hem avantaj hem dezavantaj olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
“YERLİ VE YABANCI YATIRIMCILAR KARARLILIK GÖSTERDİ”
İstanbul İsveç Başkonsolosu Therese Hydén raporla ilgili yaptığı değerlendirmede “Türkiye yüksek potansiyele sahip bir G20 ülkesi, aynı zamanda bazı zorlukları da bünyesinde barındıran bir pazar. Zorlu bir yaz dönemi geçirdi ancak hem Türk halkı hem de yerli ve yabancı yatırımcılar güçlü bir kararlılık göstererek bu dönemin hızla atlatılmasını sağladı. 400’e yakın marka ile Türkiye’de hayli aktif olan İsveç sermayesinin bu araştırma vasıtasıyla ortaya koyduğu sonuçlar da, şirketlerin Türkiye’de faal olmaya devam edeceklerini ve pazara güven duyduklarını tasdik etmiş oluyor” dedi.