Nilgün KARATAŞ
Oluşturulma Tarihi: Nisan 28, 2008 00:00
TSKB Genel Müdürü Halil Eroğlu, ABD’de yaşanan krizin Türkiye’yi ancak likidite açısından zorlayabileceğini söylerken, Türkiye’nin esas meselesinin cari açık olduğuna dikkat çekti.
Bu dönemde ’sıcak para’ konusunda bir sıkıntı yaratılmaması gerektiğini vurgulayan Eroğlu, istikrarın ve IMF çıpasının devam etmesi gerektiğine vurgu yaptı.
ANA faaliyet alanı öncelikle sanayi olmak üzere yatırımları desteklemek olan Türkiye Sinai ve Kalkınma Bankası’nın (TSKB) Genel Müdürü Halil Eroğlu, içerideki ve dışarıdaki gelişmeleri değerlendirirken sıcak paranın da önemine dikkat çekti. ABD’de mortgage’dan kaynaklanan sıkıntıyı "kriz" olarak, bunun uluslararası piyasalara yansımasını da "çalkantı" olarak adlandıran, bunun Türkiye’de sermaye piyasalarına olan etkisi dışında likiditeye yansıyabileceğine dikkat çeken Eroğlu, buralardan kaynaklanan büyük bir sıkıntı yaşanmayacağını savundu.
YANSIYACAĞI TEK YER LİKİDİTE: Türkiye’nin asıl odaklanması gerektiği konunun cari açık olduğuna dikkat çeken Eroğlu, şu değerlendirmeleri yaptı: ABD’deki kriz uluslararası finansal piyasaları vurdu. Bir takım Avrupalı kuruluşlar da etkilendi. Biz o türev ürünleri almadık, bizim böyle sıkıntılarımız yok. ABD’de yaşanan sadece ekonomik değil, sosyal ve siyasal boyutları olan bir kriz. Uluslararası piyasalarda bir sıkıntı yaşanıyor ama derinliğini bilemiyoruz. Bunların bizi etkileyebileceği tek yer likidite sıkışıklığı. Bizi ancak dolaylı etkiler, yeter ki biz içerde tedbirlerimizi alalım, istikrarlı bir şekilde devam edelim.
Bilançolara bakılınca pasifin sarece yüzde 12’si kadarını yurtdışı borçlanmaların oluşturduğuna dikkat çeken Eroğlu, "Kalanı özsermaye ve mevduat. Bu bizim için artı bir durum. Etkilenebilecek yüzde 12’lik kısmın da bir kısmı sendikasyon, bir kısmı da seküritizasyon. Bu yıl yeni seküritizasyon olmaz ama sendikasyonlarda bir problem yaşanacağını sanmam. Tabii ki fiyat biraz artacak ama bunları çevirebileceğimizi düşünüyorum" dedi.
DİKKAT ETMEMİZ GEREKEN YER: Fonlama maliyetlerindeki artışlardan dolayı Türk özel sektörüne ve Türk kamu maliyesine bizden kaynaklanan bir yük olmayacağını savunan Eroğlu, Zaten TL’de çok yüksek reel faiz var, bu rakamlar bizi rahatsız etmez. Ancak bizim esas dikkat etmemiz gereken konu cari açık. Commodity (ticari mal) denilen malların fiyatları artıyor, petrol,
altın, çinko, bakır hatta tahıl ürünleri de dahil her şeyin fiyatı artıyor. Bunlar arasında da bizi en çok petrol ve doğalgaz ilgilendiriyor" diye konuştu.
NASIL FİNANSE EDECEĞİZ: "Demekki bizim ana sıkıntımız cari açığımızın 45 milyar dolara gitme potansiyeli bulunması ve bunu finanse etme sorumluluğumuz" diyen Eroğlu, "bunu nasıl finanse edeceğiz" sorusuna da şöyle yanıtladı: "Büyümemizin bir miktar aşağı gideceğini öngörüyoruz. Biraz para özelleştirmeden gelecek. Ama onun ötesinde ’sıcak para’ denilen, fonlar kanalıyla giren parada herhangi bir sıkıntı olmaması lazım. Bunun için de istikrar gerekir. Maalesef büyümek için kendi iç kaynaklarımız yetmiyor. Genç, dinamik ve fevkalade müteşebbisleri olan bir ülkeyiz. O nedenle de politikalarımızın ve ilişkilerimizin daha etkili olması lazım."
Otoyol ihalesini alanların finansman sorunu olmazTSKB, limanların yanı sıra önümüzdeki ay özelleştirme sürecinin başlayacağı karayollarında da Özelleştirme İdaresi’ne danışmanlık yaparken Genel Müdür Halil Eroğlu, bu işlemlerin başarılı bir şekilde tamamlanacağı görüşünde. Cumhuriyet tarihinin en büyük özelleştirme tutarına ulaşılması beklenenen köprü-otoyol ihalelerinin, içinde bulunulan konjonktürden etkilenmeyeceğini belirterek şunları söyledi: "Biz bu konudaki çalışmalarımızı yapıp ÖİB’e sunduk. Bu yıl için öngörülen takvim sekteye uğramaz. İşletim hakkı verileceğinden bu iş know-how gerektiren bir iş ve yabancıların ilgisi artarak sürüyor. Hemen ardından yap-işlet-devret projeleri devreye girecek, bu da çok önemli. Bu ihaleleri alan şirketler, çok rahat finansman bulur. Bu işin finansmanını yapmaya niyetli uluslararası bankalar olduğunu biliyoruz."
Cari açığı çözmek için enerji özelleştirmeleri yapılmalıENERJİ konusunda Türkiye’nin ’zayıf bir ülke" olduğunu söyleyen Halil Eroğlu, bu konuda özel sektörün devreye sokulmasını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Bu nedenle dışa bağımlıyız. İthalatımızın 35 milyar doları sadece enerji. Cari açığımızda 38 milyar
dolar civarında. Yani enerji ithalatı eşittin cari açık gibi bir durum var ortada. Bu noktada petrolü bu yıl kaç dolardan ithal ettiğimiz çok ortada. Eğer geçen yılki 80 doların üzerinde olacaksa, cari açığımıza büyüme oranından bağımsız olarak, enerji fiyat artışlarından gelen bir baskı olacak. Dışa bağımlı olunan alanlarda süratle yatırım yapılması, büyüyen ekonominin ihtiyaçlarının karşılanması lazım. Devletin elindeki santralların daha iyi çalıştırabilmesi için derhal özel sektöre devretmesi gerekir."