Güncelleme Tarihi:
Yakınlarıyla birlikte İGDAŞ Genel Müdürlüğü önüne gelen işçiler burada bir basın açıklaması yaptı. Haksız yere işten çıkarıldıklarını söyleyen işçilere, CHP İstanbul Milletvekilleri Gülay Yedekçi ile Dursun Çiçek de destek verdi.
“İGDAŞ işçisi yalnız değildir", "Atılan işçiler geri alınsın" şeklinde sloganlar attı. Eylem sırasında Genel Müdürlük önünde polisin önlem aldığı gözlenirken, ellerinde kamera ve fotoğraf makinesi olan İGDAŞ çalışanlarının da protestocu grubu görüntülediği dikkat çekti.
"DÖRT İŞÇİYE DE TAZMİNAT YOK"
Grup adına basın açıklamasını, işten çıkarılan İGDAŞ çalışanı Umut Yıldırım'ın eşi Nurgül Yıldırım yaptı. İGDAŞ çalışanları Hasan İleri, Umut Yıldırım, Deniz Gökçe Örs ve Nehir Aksoy'un neyle suçlandıklarının tam olarak belirtilmeden, "İş sahiplerine hakaret, çalışma arkadaşlarını küçük düşürmek, mesai arkadaşlarına hakaret ve uzun zaman önce sosyal medya hesaplarından yaptıkları bazı paylaşımlar" nedeniyle işten çıkarıldıklarını ifade eden Nurgül Yıldırım, işçilerin tazminat ve kazanılmış tüm haklarından da mahrum bırakıldıklarını söyledi.
Yıldırım, “Çalışanların sosyal medya hesaplarını kontrol ederek işten çıkarmak için kanıt toplamaya çalışan, hükümeti ve uygulamalarını düşünce özgürlüğü sınırları içinde eleştiren çeşitli sosyal medya paylaşımlarını gerekçe göstererek ihbar ve kıdem tazminatı haklarını gasp ederek işten çıkaran İGDAŞ yönetiminin bu uygulaması, en zalim diktatörlüklerde bile eşine az rastlanır bir uygulama olarak tarihe geçti" diye konuştu.
İşten çıkarmalara karşı kamuoyunu duyarlı olmaya davet eden Yıldırım, “Bizler işten çıkarılan İGDAŞ çalışanları olarak, görevi kötüye kullanma ve hak gaspı uygulamasının, çalışma barışı ve ifade özgürlüğünün yok edilmesinin bariz bir örneği olan bu işten çıkarmaya ve İGDAŞ yönetiminin tavrına karşı tüm hukuki yollarla mücadele edeceğimizi ve haklarımızı kazanana kadar hesap sormaya devam edeceğimizi bir kez daha tüm kamuoyuna, emek örgütlerine ve işçi dostlarımıza duyuruyoruz" şeklinde konuştu.
“BİZ KESİNLİKLE KİMSEYE HAKARETTE BULUNMADIK"
İşten çıkarılan işçilerden Umut Yıldırım da, 24 yıldır İGDAŞ'ta teknik eleman olarak çalıştığını söyleyerek, “İşyeri arkadaşlarına, işyeri amirlerine, müdürlerine hakaret ve tehditten dolayı bize suçlamada bulunuldu. Biz kesinlikle kimseye hakarette bulunmadık. Böyle bir şey yok. Biz işimizi aşımızı istiyoruz. Burası kimsenin babasının malı değildir. Halkındır. Bizler çalışanlar olarak bu duruma getirdik" dedi.
“BİZ BU ZİHNİYETİN KARŞISINDAYIZ"
CHP İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi de, 4 çalışanın sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlar nedeniyle herhangi bir uyarı yapılmadan işten çıkarıldıklarını söyledi. İGDAŞ Genel Müdürü Mehmet Çevik'i telefonla aradığını, ancak Çevik'in telefonlarına çıkmadığını belirten Yedekçi, “Biz bu zihniyetin karşısındayız. Biz sadece AKP'li olmadığı için, sadece ülke sevdasıyla internette paylaşımlarda bulunduğu için, sadece Alevi olduğu için, sadece Cumhuriyet Halk Partili olduğu için işinden-aşından edilenleri yalnız bırakmayacağız" dedi.
“BU KARDEŞLERİMİZLE BERABERİZ"
CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek ise “Bir hukuk mağduru olarak, mutlaka emeğin, haklının, mücadele eden kardeşlerimizin yanında olacağız. İktidarın sonu yaklaştıkça bu tür saldırılar, bu tür haksızlıklar, bu tür tecavüzler devam edecek, daha da artacak. Buna hazırlıklı olmalıyız. Sosyal medyadan veya düşünce hürriyeti kapsamında fikirlerin açıklanmasından korkan bir iktidarın daha fazla ayakta durması mümkün değildir. Bu kardeşlerimizle beraberiz" diye konuştu.
Eylemci grup, basın açıklamasının ardından Genel Müdürlük önünden ayrıldı.