OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 03, 2004 00:00
Hükümetin görevlendirmesi üzerine Fransız ve İngiliz bankacılar tarafından hazırlanan İmar Bankası raporuna, BDDK bozuldu. Raporda, İmar Bankası olayı gözetim eksikliğine dayandırılarak BDDK eleştirirken, Başkan Bilgin tepkisini "İmar Bankası BDDK'ya yıkılacak kadar küçük bir olay değil" diye gösterdi.HÜKÜMETİN, İmar Bankası olayını değerlendirmesi için görevlendirdiği yabancı uzmanların raporu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'na (BDDK) ağır eleştiriler yöneltti. Fransız bankacı Jean-Louis Fort ve İngiliz bankacı Peter Hayward tarafından hazırlanan raporda, İmar Bankası’na atanan temsilcinin olaylar karşısında "cahil ve bilgisiz" kaldığı öne sürüldü. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin de, "Türkiye'de geçmişte ya da gelecekte çıkmış, çıkabilecek bütün mali sorunları yabancı heyetlere mi emanet edeceğiz? Her sorunda yabancı bir heyet mi görevlendireceğiz?" dedi. İmar Bankası olayının BDDK'ya yıkılacak kadar küçük olmadığını vurgulayan Bilgin, Rapor’da SPK'dan çok kısa sözedilmesini de eleştirdi.Uluslararası Para Fonu'na (IMF) ağustos sonuna kadar açıklanacağı sözü verilen "İmar Bankası İflasının Gözetimsel Sonuçları" Raporu'nun İngilizce metni 31 Ağustos gecesi 23.30'da Hazine’nin web sitesine konuldu. Jean-Louis Fort ve Peter Hayward'ın üç ayda hazırladığı 28 sayfalık Raporda, İmar olayı, "başarılı ve dayanıklı dolandırıcılık" diye tanımlandı.BİLGİSİZ VE CAHİL"BDDK, İmar Bankası'ndaki zayıflığı gördü, sorunları gideremedi. BDDK, 2001 Temmuz’unda banka yönetimine temsilci atadı. Bu temsilci, bankanın gerçek durumundan son ana kadar habersiz, cahil ve bilgisiz kaldı" denilen Rapor’daki tespitler şöyle:Denetim süreçleri çifte kaydı bulamadı, yeminli murakıplar gerekli denetimleri yapamadı. Bunun nedenlerinden birisi BDDK'da güçlü bir uzaktan denetim sistemi ve gereken teknolojinin olmamasıydı. Yeminli murakıpların yetenek eksikliğinin de payı vardı.1990'da SPK İmar Bankası'nın Hazine Bonosu alım satımına aracılık etmesini yasaklamasına karşın, İMKB bu işlemleri kaydetmeyi sürdürmüş.İmar Bankası'nın lisansının iptalinden sonra, iç denetçilerin bazı raporları farkedildi, bunlar yönetim kurulunun tamamına ve BDDK'ya ulaşmadı.Yeminli murakıplar ve müfettişler, denetçiler, tasarruf sahiplerinin çıkarlarını korumak için işbirliği yapmadı. Murakıplar, çifte kayıdı ortaya çıkarmak konusunda yeterli donanıma sahip değiller.BDDK, performansını gözden geçirsin. Yapılanma, OECD normlarına uysun. Kurul üyelerinin yönetim fonksiyonları yok ve başkandan uzak çalışıyor. BDDK’YA YIKILAMAZYeminli murakıpları yeteneksizlikle itham eden Rapor, BDDK'da tepkiye yol açtı. Başkan Bilgin, şunları söyledi: "Rapordaki tesbitlerin, yüzde 90'ını
Kredi KuruluÅŸları Kanun taslağına koymuÅŸtuk. Yeminli murakıpların yetenek eksikliÄŸi varsa, bugüne kadar Fon'a devredilen 20 küsur bankanın raporlarını kim yazmış? Bu kurum kurulduÄŸundan beri, murakıp yardımcısı sınavı açmayıp, yerinden denetimi zayıflatanlara gitsinler. TeftiÅŸ kurullarında yaÅŸ ortalaması düşüktür. Bunun nedeni, denetimin, uzmanlığın kariyer mesleÄŸi olmasıdır. Ãœst pozisyonlara eleman yetiÅŸtirmesidir. Gençlikte sorun varsa, bugün yönetici pozisyonda çok sayıda genç insan var. Bu da sorgulansın."Rapordaki bazı önerilerin Türkiye gerçekleriyle baÄŸdaÅŸmadığını savunan Bilgin, "Bağımsız denetim ÅŸirketinin hazırladığı raporla, murakıp raporlarının deÄŸiÅŸ-tokuÅŸ edilmesi bize uymaz" dedi.Ä°mar Bankası mudileri korumasız bırakıldıAMACININ "Bankalardaki kurumsal yönetiÅŸimi ve dış denetimi modernize etmek ve ayrıca BDDK'nın kontrol mekanizmalarının saÄŸlıklı iÅŸleyiÅŸini temin etmesini saÄŸlayacak deÄŸiÅŸiklikleri önermek" olduÄŸu belirtilen Ä°mar Bankası Raporu'nda, bu konudaki zaafiyetler şöyle anlatıldı:Ä°mar Bankası olayında mevduat sahipleri tamamen korumasız bırakıldı. Bu bankanın yönetiminin doÄŸru davranmadığı tespit edildi, ancak denetim otoritesi olan BDDK da bunu ortaya çıkaramadı. Bir bankanın en büyük sorumluluÄŸu, ona güvenen ve parasını yatıran mevduat sahiplerinin çıkarlarını korumaktır. Ä°mar Bankası'nda bu tamamen gözardı edildi. Komisyon’da Türk olmayışı eksiklikBDDK BaÅŸkanı Tevfik Bilgin, Ä°mar Bankası için kurulan komisyonda bir Türk üye bulunmayışına dikkat çekerek "Heyetin en büyük eksikliÄŸi, bu ülkede yaÅŸayan, bu ülkenin gerçeklerini bilen, bu ülkede neler olup bittiÄŸini, olayların birebir içinde, o iÅŸlerden anlayan tecrübeli bir Türk'ün olmayışıdır. Olsaydı rapor bence çok farklı olurdu" dedi. Bilgin'in, Komisyon'un oluÅŸma sürecinde, bir Türk uzmanın da yer alması konusunda büyük çaba sarfettiÄŸini, ancak baÅŸarılı olamadığını söyledi.Kredi kuruluÅŸları taslağını beÄŸenmedilerRAPORU yazan Fort ve Hayward, halen hazırlık aÅŸamasında olan Kredi KuruluÅŸları Kanun Tasarısı Taslağı'nda da bazı deÄŸiÅŸiklikler yapılması gerektiÄŸini savundu. Hazırlanan raporda, sunulan bazı öneriler şöyle:Taslakta yer alan hükümler daha sade olmalı. Bu taslaktaki birçok hüküm taslaktan çıkarılarak ikincil bir düzenleme ile ayrıntılanmalı. Aksi takdirde, çok ayrıntılı bir kanun esnekliÄŸi engeller. Kanun taslağındaki "koruyucu önlemler" baÅŸlığındaki kısımda yer alan "bazı durumlarda banka yönetimine bir direktör atanması" alışılagelmemiÅŸ bir uygulama. Bu durum hissadarları temsil eden banka yönetim kurulu ile dış gözetim birimleri arasında çıkar çatışmasına neden olabilir. Özel sektörden BDDK'ya üye gelsinYABANCI bankacıların hazırladığı Ä°mar Bankası Raporu'nda, ÅŸu deÄŸerlendirmeler yer aldı:TECRÃœBE ÇEŞİTLÄ°LİĞİ: Kurul yapısında "tecrübe çeÅŸitliliÄŸi" olması gerektiÄŸi ifade edilen raporda, "Kurul'un daha etkin çalışması için, kamu sektörü ve akademi dünyasının dışında, özel sektör tecrübesi bulunan kiÅŸiler üye olarak atanmalı. Bu yapılamıyorsa, Kurul toplantılarına bulunup düşüncelerini aktarmak üzere part-time danışmanlar getirilebilir" denildi. RAPORLARA DEĞİŞ TOKUÅž: BDDK, doÄŸrudan doÄŸruya dış denetim firmalarıyla baÄŸlantı kurmalı.Yemirnli murakıpların raporlarıyla, baÄŸmısız denetim firmalarının raporları resmen deÄŸiÅŸtirilmeli. Her iki taraf da birbirlerinin görüş ve eleÅŸtirilerinden haberdar olmalı. "TEK YETKÄ°LÄ°" ÖNERÄ°SÄ°: BDDK'NIN organizasyonel yapısında iki önemli zaaf var. Her bankanın denetimi için sorumluluk eksikliÄŸi var. Ä°kincisi ise Kurum'daki birimler arasında iletiÅŸim kopukluÄŸu var. Bu amaçla, denetlenecek her bir banka için sorumlu ve kalıcı tek bir yetkili atansın. Her yetkili bir bankadan sorumlu olsun. Bu yetkili, Kurul'a hesap versin. Banka batarsa, TMSF ile iliÅŸkilerinden de bu yetkili sorumlu olsun. ZIPLAMA TAHTASI: BDDK'nın insan kaynaklarının entelektüel kapasitesi yüksek görünüyor. Ancak yeteneklerinde ve becerilerinde yetersizlikler olduÄŸu çok açık. YaÅŸ ortalamaları 32. Ä°yi eÄŸitimli olmalarına karşın önemli eksiklikleri var. Özel sektör deneyimleri ve IT teknolojisi alanında eksiklikleri var. Ãœniversiteden mezun olur olmaz, Kurum'a girmeleri bir dezavantaj. BAÄžIMSIZ İÇ DENETÄ°M: İç denetim fonksiyonu bağımsız olmalı. Gün gün geliÅŸmeleri Kurul'a iletmeli. İç denetim ile dış denetim arasında koordinasyon kopukluÄŸu var. Bu giderilmeli. Ä°marbank olayında iç kontrol yapısının ne kadar zayıf olduÄŸu ve ortakların isteklerine göre tasarlandığı ortaya çıktı. Buradan hareketle, iç kontrol sistemlerinin güçlendirilmesi, dış denetimin de geliÅŸtirilmesi lazım.LÄ°SANS VERÄ°LMEMELÄ°YDÄ°: Ä°marbank'taki ilk sorunlar 1984'de el deÄŸiÅŸikliÄŸin görüldü. Bankanın bir "ÅŸirket bankası" olduÄŸu ve grup ÅŸirketlerini finanse ettiÄŸi apaçık ortadaydı. Banka, tasarruf sahiplerinin deÄŸil, ortakların çıkarlarını korumak üzere sistem tasarlandı. Bu da bankacılık lisansı konusundaki düzenlemelerdeki zaafiyeti gösteriyor. Â
button