Güncelleme Tarihi:
Magnum Opus Sanat Platformu Kurucusu Selin Bozkurt, “Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde çağdaş sanat eserlerinin yer aldığı müzayedelerden elde edilen gelirin yüzde 1800 arttığını görüyoruz. Türkiye olarak bizim de bu ciroların içinde yer almamız için bu işin iletişimini yapmak çok önemli” dedi.
Çok sayıda amatör ve profesyonel alıcının yanı sıra kurumlar tarafından da tercih edilen çağdaş sanat eserleri, müzeciliğin de yükselişiyle yatırımcılara çok cazip getiriler sağlamaya başladı.
Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde müzayedelerden elde edilen çağdaş sanat menşeli ciro yüzde 1800 arttı. 2000-2001 yılları döneminde 93 milyon dolar olan çağdaş sanat payı, 2007 yılında 365 milyon dolara yükseldi. Global müzayede değerleri hesaba alındığında çağdaş sanat tüm pazarın yüzde 13’lük kısmını oluşturuyor. Ekonomik krizlerden de etkilenmeyen, sosyo-politik krizlere dirençli olan sanat yatırımcının güvenini kazanıyor.
DEĞERİ YÜZLERCE KAT ARTABİLİYOR
Sanat, yüzlerce kat artabilen tek yatırım aracı olarak da göze çarpıyor. Amerikalı sanatçı Jef Koons’a ait 1988 imzalı eser 1997 yılında 250 bin dolara satılmışken aynı eser 2008’de New York’ta 2,8 milyon pounda satıldı. Yine 2002 yılında 455.000 dolara satılan Peter Doig’e ait Swamped adlı eser 2015 yılında 25,9 milyon dolar bedelle alıcı buldu. Jean-Michel Basquiat’ın Orange Figure Sports adlı eseri 1990 yılında 66.000 dolara Sotheby’s tarafından satılırken, 2015 yılında 8,8 milyon dolara el değiştirmesi de çok çarpıcı bir örnek olarak göze çarpıyor.
Türkiye’de ise 2001 yılında 2000 dolarlara satılan Mübin Orhon’un eserleri bugünlerde 375 bin dolarlara satılabiliyor.
TÜRKİYE, SANAT PAZARININ ÖNEMLİ NOKTASI OLABİLİR
Magnum Opus Sanat Platformu Kurucusu Selin Bozkurt konuya ilişkin yaptığı açıklamada, kurdukları platform ile dünyanın en büyük ve renkli metropollerinden biri olan İstanbul’da, ülkemizin kültürel iklimine can ve ruh katan sanatçıların atölyelerini ziyaret ettiklerini, eserlerin yaratıldığı ortamları sanatçılar ile birlikte görme şansı bulduklarını söyledi.
Türkiye’de de sanat piyasasının günden güne büyüdüğüne dikkat çeken Selin Bozkurt, Türkiye’deki çağdaş sanat ekonomisinin hacminin 300 milyon doları aşıp 350 milyon dolarlara ulaştığını söyledi.
Sanatın aynı zamanda bir yatırım aracı olarak görüldüğü İngiltere, ABD, Çin ve son dönemde BAE gibi ülkelerde yeni açılan müzelerle birlikte turist sayısında görülen artışın, bu ülkelerin ekonomilerine önemli katkılar sağladığını kaydeden Selin Bozkurt, “Eğer Türkiye’de de atılımlar yapılırsa, sanat pazarının önemli noktalarından biri haline gelebiliriz. Türkiye’ye müthiş katma değer sağlanabilir” dedi.
MÜZE SAYISINDA ARTIŞ
Dünya genelinde 2000-2014 yılları arasında her sene ortalama 700 müze rakamı ile 19 ve 20. yüzyılda açılan müzelerin toplamından daha çok müze açıldığını belirten Selin Bozkurt, bu müzelerin doğru eserlerle donatılmasının sanatseverlerin ilgisini çekebilmek için önemini vurguladı.
Müzecilik endüstrisinin en iyi eserleri elde etmeyi arzulamasının, sanatçıları da daha değerli eserler üretmek konusunda motive ettiğini, sanat piyasasındaki bu hareketliliğin üçünü kuşak denilebilecek genç sanatçıları cesaretlendirdiğini kaydeden Selin Bozkurt, “Geçtiğimiz 15 yıl içerisinde çağdaş sanat eserlerinin yer aldığı müzayedelerden elde edilen gelirin yüzde 1800 arttığını görüyoruz. Türkiye olarak bizim de bu ciroların içinde yer almamız için bu işin iletişimini yapmak çok önemli” diye konuştu.
SANAT YATIRIMININ DİĞERLERİNDEN FARKI!
Sanata yatırımın diğer yatırım araçlarından çok farklı olmadığını belirten Selin Bozkurt, şunları söyledi:
“Tek farklı yanı bugün satın aldığınız eserin gelecek yıl yüzde 30 oranında değerlenme imkanı bulunması. Bu kadar yüksek bir getiriyi diğer araçlarda elde etmek pek mümkün değil. Bunun için illa pahalı eserleri almanız da gerekmiyor. Genç sanatçıların daha düşük maliyetli eserleri de yıllar içerisinde ciddi değerler kazanabiliyor. Doğru yatırım yapmak isteyen, hangi eserleri alacağını bilmeyenlerin alanlarında uzman sanat danışmanlarından bilgi almaları ve doğru yayınları takip etmeleri önemli. Sanatçı ile ilgili de ciddi bir takip gerekiyor.”
Sanat yatırımı konusunda kurumsal koleksiyonerlik inisiyatifinin önemine de dikkat çeken Selin Bozkurt, “Eğer kurumların bu konuda yatırım yapmasını sağlayabilirsek, Türkiye’de daha çok müze sanat eseri görmek mümkün olacak” dedi.