Güncelleme Tarihi:
ABD Başkanı Donald Trump 'Birliğin Durumu' (State of the Union) konuşmasına katıldı. Başkanlık koltuğuna oturduktan sonraki ilk "Birliğin Duruşması" konuşmasını yapan Donald Trump, ağırlıklı olarak ilk yılındaki ekonomik adımlarından bahsettiği konuşmasında dış politikadan DEAŞ'la mücadeleye kadar iç ve dış politikayı ilgilendiren birçok konuda önemli mesajlar verdi.
KONGREYE 1,5 TRİLYONLUK YATIRIM ÇAĞRISI
ABD Başkanı Donald Trump, Kongre'yi 1,5 trilyon dolarlık altyapı yatırımı planını oylamaya çağırdı.
Başkanlık koltuğuna oturduktan sonraki ilk "Birliğin Duruşması" konuşmasında Trump, Kongre'ye çağrı yaptı.
Trump, 1,5 trilyon dolarlık altyapı yatırım planının finansmanı için tüm federal tahsislerin eyalet ve yerel yönetimlerle ortaklık yoluyla yükseltilmesini ve uygun yerlerde özel sektör yatırımlarına başvurulması gerektiğini ifade etti.
Trump’ın “State of the Union” konuşmasından öne çıkanlar...
Piyasalara pek fazla etki etmeyen ABD Başkanı Donald Trump’ın “State of the Union” konuşmasından bazı satır başlarını paylaşmak gerekirse;
• Trump’ın bu konuşmasında kendini daha az öven bir üslup kullanması dikkat çekti. 100 defa “biz” derken, sadece 30 defa “ben” demiş. “Beraber” kelimesini ise 13 defa kullanmış.
• İllegal göç, Kuzey Kore, doğal afetler, askeri harcamalar ve diğer politik konulardan oluşan geniş bir yelpazede konuştu.
• Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahalesi, Özel Yetkili Savcı Robert Mueller’in soruşturması, FBI gibi konulara girmekten kaçındı.
• Geçen yıl, 2018’de öncelikleri olacağını belirttiği refah ve sağlık hizmetleri konularına fazla girmedi.
• Trump, 21 trilyon USD’ye dayanan borç yükünden de bahsetmedi.
• Trump; göçmenlik ve altyapı gibi konularda çift partili koordinasyon için Demokratlar’ı bu konularda destek vermeye çağırdı.
• 1 saatten uzun süren konuşmanın genel olarak önceden hazırlanan metne bağlı olduğu ve oratay çok fazla yeni şey koymadığı görüldü. Trump’ın metne bağlı kalması danışmanlarını sevindirmiştir.
• Başkan’ın yine de Yeşil Kart çekilişinin kaldırılması, DACA programı, vergi reformu ve ücretlerle ekonominin büyümesi gibi konularda fikirlerini söylediği görüldü.
Trump, Kongre’yi altyapının yeniden inşaa edilmesi için 1,5 trilyon USD’lik harcama planını onaylamaya çağırdı. Ülkenin ve vatandaşların hakettiği modern bir alyapı inşaası için Cumhuriyetçiler ve Demokratlar’ı anlaşmaya çağıran Trump’ın bu süreci çok hızlı başlatması gerekiyor. Çünkü 2018 Kasım’ında gerçekleşecek Senato Ara Seçimleri öncesinde Kongre’nin böylesine büyük bir harcama paketini değerlendirmesi ve üzerinde anlaşma sağlaması, bütçe üzerinde anlaşma sağlanmadan çok zor görünüyor. Trump’ın altyapı planı ABD’nin yollarının, otoyollarının, köprülerinin, demir yollarının ve su yollarının modernize edilmesini öngörüyor ve inşaat izinleri için gerekli olan 10 yıllık süreyi de düşürmek istiyor.
Ticaret ilişkilerine de değinen Trump, “Bundan sonra tüm ticaret ilişkilerimiz adil ve karşılıklı olacak. Eski kötü anlaşmaları düzelteceğiz ve yeni adil ticaret anlaşmaları üzerine müzakere edeceğiz. ABD’nin çıkarlarını, Amerikalı işçileri, şirketleri, işletmeleri koruyacağız. Ülkemiz geçen sürede adil olmaya ticaret anlaşmaları yüzünden zenginliğini, refahını, istihdamını, şirketlerini kaybetti, ancak onları geri kazanacağız.” diye konuşurken kötü anlaşmalara herhangi bir örnek vermedi. Trump yönetimi hali hazırda NAFTA’nın yeniden müzakere edilmesi üzerinde çalışıyor ve görüşmelerin yeni turu önümüzdeki ay Meksika’da gerçekleştirilecek. Trump’ın NAFTA ABD lehine yeniden düzenlenmezse anlaşmadan çıkma tehdidi, seçim kampanyasının da ana vaatlerinden biriydi. ABD aynı zamanda bu hafta Seul’de 2. turu başlayacak görüşmelerde Güney Kore ile olan anlaşmasını da revize etmek için uğraşacak.
Görselde ABD’nin yıldan yıla büyüyen mal ticaret açığını görüyorsunuz:
Kendi döneminin ABD ekonomisi açısından bir zafer dönemi olduğunu söyleyen Trump, geçen yılın sonunda imzaladığı vergi reformu yasasının milyonlarca Amerikalı’nın daha çok kazanmasına imkan verdiğini savundu. Vergi indirimlerinin 3 milyondan fazla işçinin harcanabilir gelirini artırdığını belirten Trump, bunun bazı işçiler için binlerce USD demek olduğuna işaret etti. Bir konu da göçmenlik yasası ile ilgili... ABD’de çocukken aileleriyle birlikte göç etmiş olan göçmenler, göçmenlikte aile bağı (Trump’ın zincirmele göçmenlik dediği) ve Meksika sınırına örülecek duvarla alakalı tartışmalı durumlar devam ediyor. Çocukkken ABD’ye göçenler için yürürlüğe konmuş göçmenlik programı DACA, Çocuk Göçmenlere İstisnai Muamele düzenlemesi, söz konusu göçmenlerin sınır dışı edilmesini önlüyor ve hem eğitim alma, hem de çalışma hakkı tanıyor. DACA, 2012 yılında Barack Obama tarafından yürürlüğe konmuş ve 800 bin göçmenin ABD’de kalmasını sağlamıştı. Trump tarafından iptal edilen programın geleceği belirsizliğini koruyor. Trump bu konuda çocuk yaşta yasa dışı olarak ebeveynleri tarafından ABD'ye getirilmiş olan göçmenlerden 1.8 milyonunun belirli koşullar altında vatandaşlık hakkına kavuşabileceğini bildirdi.
Dış politika konularında Trump aynı tutumunu sürdürüyor. Kuzey Kore konusundaki bilindik retoriğini devam ettiren Trump, İran’ın nükleer programının da durdurulması gerektiği konusundaki fikirlerini paylaştı. Kuzey Kore’nin nükleer programının ABD ana karasını tehdit edebileceğini vurgulayan Trump, Küba ve Venezuela rejimlerini “sosyalist diktatörler”, Rusya ve Çin’i ise “ABD'nin çıkarlarına, ekonomisine ve değerlerine meydan okuyan rakipler” olarak tanımladı.