İşte genç babayiğitler

Güncelleme Tarihi:

İşte genç babayiğitler
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2015 20:42

Öğrencileri enerji tasarrufu sağlayan çevreci araçlar tasarlamaya, üretmeye ve test etmeye teşvik eden Shell Eco-marathon yarışmasına bu yıl Türkiye’den 18 takım katıldı. En az yakıtla en uzağa gitmek için uğraşan ve bu anlamda geleceğin trendlerine yön veren gençler, Türkiye’nin gizli babayiğitleri...

Haberin Devamı

1939 yılında Shell’de çalışan bir grup bilim insanının en az yakıtla kim daha uzağa gidecek sorusuyla başlayan iddiası, bugün dünya çapında onlarca teknik lise ve üniversite takımının tamamen kendi tasarımları olan otomobillerle, alternatif farklı yakıtları kullanarak yaptıkları bir maratona dönüştü. Ancak bu yarışın tüm diğer otomobil yarışlarından bir farkı var: Maksat hız ve kazanmaktan ziyade en az enerjiyle en uzak mesafeye gidebilmek. Yani bu maratonun kaybedeni yok... 1985’te ilk kez resmi olarak yapılan Shell Eco-marathon’un 30’uncusu 22-24 Mayıs’ta Hollanda’nın Rotterdam kentinde düzenlendi. Avrupa’nın 26 ülkesinden 197 takım, iki farklı otomobil tasarımı kategorisi ve yedi farklı enerji türünde yarıştı; 1 litre yakıt veya 1kWs enerji ile en uzun mesafeyi kat etmek için mücadele etti. Türkiye’den de farklı illerden gelen 18 lise ve üniversite takımı katıldı.

Haberin Devamı

ALTERNATİF KAYNAKLAR

Otomotivde babayiğit kim olacak sorusuna yanıt aranırken, Türkiye’nin genç beyinleri kendi yerli otomobillerini tasarlıyor bile. Hatta bu otomobillerle bir anlamda geleceğin ulaşım trendlerini belirliyorlar. Enerji tasarrufu sağlayan araçları tasarlayan, üreten ve test eden lise ve üniversite öğrencileri, bu araçlarla Hollanda’da düzenlenen Shell Eco-marathon yarışmasında boy gösteriyor. Bu yıl Türkiye’den 18 lise ve üniversite takımı, yarışlara “prototip” ve “şehir konsepti” adlı iki kategori altında katıldı. Geleceğin otomobillerini yansıtan prototipler, fütüristik tasarıma sahip araçlardan oluşuyor. Şehir konsepti otomobilleri ise geleneksel taşıtlardan ilham alınarak tasarlanıyor. Araçlara güç vermek için dizel, benzin, LPG, etanol gibi konvansiyonel yakıtların yanısıra hidrojen, güneş enerjisi veya güneş enerjisi destekli elektrik gibi alternatif kaynaklar da kullanılabiliyor. Otomobillerin tüm parçalarını öğrenciler kendileri tasarlıyor. Yarışmanın başladığı yıl olan 1985’te kazanan araç, Rotterdam’dan Londra’ya gidecek kadar verimliyken; prototip CNG (Sıkıştırılmış Doğal Gaz) kategorisinde 2551.8km/litre eşdeğer performansıyla bu yılki yarışmanın en verimli sonucuna imza atan Fransız Microjoule-La Joliverie ekibi, aynı miktarda yakıtla Rotterdam’dan Moskova’ya kadar gidebiliyor.

Haberin Devamı

Türkiye’den katılan takımlar

BU yıl Shell Eco-marathon’a Türkiye’den katılan takımlar yarışmada önemli sonuçlar aldı. Şehir konsepti hidrojen kategorisinde yarışan İstanbul Üniversitesi’nden Hidroist takımı, 163km/m3 sonuç ile 5’inci oldu. Prototip hidrojen kategorisinde ise Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden Hidroana 298km/m3 ile 7’inci, şehir konsepti elektrikli batarya kategorisinde Yeditepe Üniversitesi’nden YUEMT 58km/kWh ile 9’uncu oldu. Prototip elektrikli batarya kategorisinde Yıldız Teknik Üniversitesi takımı AE2, 217km/kWh ile 25’inci; Erciyes Üniversitesi’nden TYEKK 170km/kWh ile 30’uncu; Prototip benzin kategorisinde ise İTÜ’den Facilis 171km/lt ile 32’inci oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi AE2 takımı, 5 kategoride verilen Off-Track Awards’da “Emniyet Ödülü”nü de aldı. Yarış öncesi Türkiye’den katılan öğrencilerin araçlarıyla birlikte yer aldığı standlara giderek onlara başarılar dileyen Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, “Bu yıl Türkiye takımlarının Shell Eco-marathon’a katılışının 10. yıldönümü. Eco-marathon. Türkiye’de yetişen geleceğin mühendislerinin enerji, otomotiv teknolojileri ve enerji tasarrufu alanında elde ettikleri ve edecekleri ilerlemenin, keşfedecekleri yeniliklerin destekçisi olmaya devam edeceğiz” dedi.

Haberin Devamı


Başarının bir sırrı: Genç kadın pilotlar


SHELL’in davetlisi olarak katıldığımız Eco-marathon’da Türkiye adına yarışan takımlarla da tanıştık. Maratonun ilk etabı aslında öğrencileri en zorlayan kısım. Nitekim araçların teknik olarak testten geçmeleri şart. Zaten parkurda süren maratondan belki de daha fazla heyecan ve stres öğrenci garajlarında yaşanıyor. En hafif aracı elde etmek için olabildiğince sade tasarımlar tercih ediliyor. Dikkatimizi çeken bir nokta ise kadın pilotlar oluyor.
Araçların direksiyonları genç ve minyon kadın pilotlara emanet. Bu da hafiflik için ekstra avantaj sağlıyor. Öğrenciler, projelerini hayata geçirebilmek için sponsorların ve okulların desteğine ihtiyaç duyduklarını vurguluyor. Üniversitelerin sponsorluk bulma noktasında daha rahat olduğuna işaret eden bazı lise öğrencileri, “Bizim için sponsorluk önemli. Karşımızda sponsoru Ferrari olan takımlar var” diyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!