A.A.
Oluşturulma Tarihi: Kasım 12, 2005 19:05
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bürokrasinin katı yapısından şikayet ederek, takip edilmezse yazının çıkmadığını, bazı yazıların takibini bizzat yaptığını söyledi.
Eroğlu, Avrasya Bir Vakfı'nın Küçükçekmece'deki merkezinde ”Türkiye'nin Su Meselesi, Ülkemizin Kalkınmasında Suyun Yeri ve Önemi” başlıklı konferans verdi.
Emekli Orgeneral Necdet Timur'un başkanlık ettiği konferansta, suyun ülkeler için hayati bir sorun olduğunu vurgulayan Eroğlu, sağlıklı su temin edilememesinin, salgın hastalıklardan, insanların psikolojilerinin bozulmasına, tarım alanlarının sulanamamasından sanayi üretiminde düşüşe kadar birçok olumsuz etkiye yol açtığına işaret etti.
İstanbul'a bir hafta su verilmemesi halinde binalara yapılacak sadece su depolarının maliyetinin 10 milyar YTL'yi bulacağını belirten Eroğlu, hastalıkların tedavi giderleri, üretimdeki düşüş gibi etkenler de dikkate alınırsa İstanbul'a su verilememesinin maliyetinin 20 milyar dolara çıkacağını anlattı.
Su kaynaklarıyla ilgili planlamaların 40-50 yıl gibi uzun vadeli olması gerektiğini kaydeden Eroğlu, 1994 yılında İSKİ Genel Müdürlüğü koltuğuna da İstanbul'un 2040 yılına kadar su sorununu çözmek için oturduğunu, ancak bunu o zaman söyleyemediğini belirtti. Veysel Eroğlu, “İnsanlar kuyruklarda su beklerlerken, 15 günde bir su alırlarken bunu söyleseydim, kadınlar tarafından süpürgenin sapıyla kovalanmama neden olurdu” şeklinde espri yaptı.
Suyun çok kıymetli olduğunu, gözbebeği gibi bakmak gerektiğini ifade eden Eroğlu, Türkiye'nin su zengini olup olmadığı konusuna açıklık getirirken de, kişi başına yıllık su tüketim miktarı 10 bin metreküpün üzerindeki ülkelerin su zengini, 3-10 bin metreküp arasında olanların yeterli suyu bulunan, bin-3 bin metreküp arası olanların su sıkıntısı çeken, bin metreküpün altındakilerin ise su fakiri ülke olduklarını kaydetti. Eroğlu, Türkiye'de kişi başına yıllık su tüketim miktarının 1.600 metreküp olduğunu belirterek, “Türkiye su zengini bir ülke değildir. Suyu kıt kanaat kendine yetmektedir” dedi.
Türkiye'nin su kaynaklarından hidroelektrik enerjisi üretiminin de düşük olduğunu belirten Eroğlu, ucuz, çevreci ve elektrik fiyatlarının sigortası olarak nitelendirdiği hidroelektrik enerji üretiminin, su kullanım hakkı anlaşmaları ile özel sektöre açıldığını, 9 bin 250 megavatsaat kurulu güçte, takribi yatırım tutarı 9.2 milyar
dolar olan 535 hidroelektrik santral projesi başvurusu bulunduğunu bildirdi.
BÜROKRASİDEN ŞİKAYET
DSİ Genel Müdürü Eroğlu, bekleyen projeler nedeniyle yılda 86 milyar kilovatsaat elektrik üretilebilecek suyun denize aktığını, yıllık kaybın 6 milyar dolar olduğunu belirterek, “Katı bir bürokrasi var. Takip etmezsen yazı çıkmıyor. Bazı yazıların takibini bizzat yapıyorum” dedi.
Türkiye'de, İstanbul'un ihtiyacının 50 misli kadar, 112 milyar metreküp kullanılabilir net su kaynağının bulunduğunu bildiren Eroğlu, 2004 sonu itibariyle sulamada yüzde 74, içmede yüzde 15, sanayide yüzde 11 olan su tüketiminin 2023 yılında, yüzde 65 sulama, yüzde 15 içmede, yüzde 20 sanayide kullanım olarak öngörüldüğünü kaydetti.
"