Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2002 01:40
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), İstanbul Yaklışımı için hazırladığı ‘Çerçeve Anlaşması’nı tanıttı. Buna göre, bankalar, kendi grup şirketlerinin kurtuluşu gündeme gelirse, o anda söz sahibi diğer alacaklı bankalar olacak.
İstanbul Yaklaşımı kapsamında yeniden yapılandırılacak şirketlerin alacaklı banka ile ile aynı grupta bulunması halinde, diğer alacaklı bankaların alacağı tavır etkili olacak. Firma ile aynı risk grubunda bulunan alaklı kuruluşlar ek finansman ihtiyacına ilişkin oylamalara ve firmanın borçlarını geri ödeme kabiliyetinin belirleneceği inceleme ve denetim çalışmalarına katılamayacak.
UYGULAMA HAZİRAN'DA
İstanbul Yaklaşımı olarak adlandırılan ve zor durumdaki şirketlerin mali olarak yeniden yapılandırılarak ekonomiye kazandırılmasını hedefleyen ‘Finansal Yeniden Yapılandırma Programı Çerçeve Anlaşması’ çalışmasını yürüten komite dün bir toplantı düzenleyerek, ayrıntılı bilgi verdi. Komite Başkanı ve Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Memiş'in verdiği bilgiye göre, anlaşmayı kabul eden mali kurumların 31 Mayıs tarihine kadar metni imzalamaları gerekecek. Anlaşma aynı tarihte Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu'nun (BDDK) onayına sunulacak ve bu onayın ardından işler hale gelecek. Bu arada kurum sekretaryası ve büyük firmalar için gerekli olan 3 kişilik Hakem Kurulu'nun oluşturulmasıyla da İstanbul Yaklaşımı'nın haziran ayında uygulamaya geçibilecek.
GRUP ŞİRKETLERİNE KISITLAMA
Grup bankaları için alınacak kararlarda ise grup bankasının etkisi en aza indirilecek. Bankaların grup şirketleriyle ilgili bir hassasiyet içinde olduklarını vurgulayan Adnan Memiş, bu konuda şunları söyledi:
‘‘Böyle bir ihtiyacın ortaya çıkması halinde, ki biz çok ağırlaştırılmış bir karar hesabıyla hareket ettik, ilgili grup bankasının verilecek kararlardaki etkisi inanılmaz derecede azaltılmaya çalışıldı. Bu çok ciddi bir kısıtlama. Karar sürecinde, bu banka çıkarıldıktan sonra alacaklılar arasında yeni alacaklıların çoğunluğu arandı. Bu çok ciddi bir kısıtlama. Dolayısıyla işin sağlığı açısından böyle birşeye gerek duyuldu.’’
Çerçeve Anlaşması'na göre, ‘‘Alacaklı kuruluşların ayrı risk grubuna dahil oldukları firmalara ilişkin yeniden yapılandırmanın gündeme gelmesi halinde, buna ilişkin oluşturulan Alacaklı Bankalar Konsorsiyumu'nun yüzde 75'inin aynı yöndeki oylarının yanı sıra, grup bankası dışında kalan alacaklıların da yüzde 51'inin aynı yöndeki oyları aracak.’’ Ayrıca, firma ile aynı grupta bulunan alacaklı kuruluşlar ek finansman ihtiyacına ilişkin oylamalara ve yeniden yapılandırılacak firmanın geri ödeme kabiliyeti kazanacağına yönelik inceleme ve denetim çalışmalarına katılamayacak.
EK KREDİ VERİLEBİLECEK
Memiş, bu arada işletmelerin çalışması amacıyla bir işletme kredisi verilmesi konusunda kısıtlama olmadığını, ihtiyaç duyulması halinde ek krediler verilmesinin söz konusu olabileceğini kaydetti. Kredinin özellikle ilgili firmanın faaliyetlerini sürdürürken ihtiyaç duyduğu hammadde alımını sağlamaya yönelik olabileceğini belirten Memiş, ‘Bu anlamda bankalardan bir destek olacaktır. Bunun dışında nakit, finansman ihtiyacı söz konusu olabilir’’ dedi. Yeniden yapılandırılacak firmalar için fonlamanın maliyetinin nereden karşılanacağı konusunda ise Adnan Memiş, ‘‘Özellikle Dünya Bankası olmak üzere fonlama yapılması yönünde bir olduğunu gözlemliyoruz’’ dedi.
Sembol, tokalaşan iki elBasın mensuplarına dağıtılan Çerçeve Anlaşması metnin ön yüzünde bulunan iki elin tokalaştığını gösteren bir vinyet yer aldı. Adnan Memiş, bu iki elin açıklamasını şöyle yaptı: ‘‘Bu eller alacaklı kuruşların elleridir, bu eller reel sektörün temsilcilerinin elleridir. El sıkışanlar gerek alacaklı kuruluşların kendileridir ve birbirleriyle el sıkışmaktadırlar, gerekse aynı zamanda ilgili firmalarla el sıkışmaktadırlar.’’
Kurtarılacak şirketler nasıl belirlenecek? Destek alacak firmalar ‘büyük’, ‘orta ve küçük’ olmak üzere ikiye ayrılacak.
Bu iki şirket grubu ‘Karşılıklara İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Yönetmelik’te yapılan tanımlar doğrultusunda 5 kategoriye ayrılacak.
Birinci ve ikinci kategori 31 Ocak 2002 tarihi itibariyle standart nitelikli ve yakın izlemede kredisi olanlar olmak üzere belirlenecek. Bu kategorideki firmalar için oluşturulacak Alacaklı Bankalar Konsorsiyumu'nda yüzde 90 oybirliği aranacak.
Tahsil imkanı sınırlı, tahsili şüpheli ve zarar niteliğindeki kredisi bulunan 3'üncü, 4'üncü ve 5'inci kategorideki firmalar için yüzde 75 oy çokluğu gerekecek.
Alacaklı Bankalar Konsorsiyumu'ndan yeterli oyu alan şirketler için kurtarma operasyonu başlayacak.
İstanbul Yaklaşımı nasıl işleyecek?
BÜYÜK ŞİRKETLER İÇİN:
Firmada, en büyük riski alan üç bankadan biri süreci başlatabilecek.
Toplam borcun yüzde 25'ine sahip küçük alacaklı bankalar da, en büyük alacaklı bankalardan birine başvurarak sürecin başlamasını isteyebilecek.
Süreci başlatan banka, firmadan tahahhüt mektubu alarak, iki gün içinde kurum sekretaryasına başvuracak.
Kurum sekretaryası iki ile dört gün içinde bir çağrı yaparak alacaklılar ile firmayı buluşturacak.
Alacaklı bankalar konsorsiyumu oluşturulacak ve bir lider banka belirlenecek.
Şirkette durum tespiti yapılacak, bu arada toplantıdan en geç 2 sonra mevcut durumun korunmasına ilişkin bir ‘‘ateşkes anlaşması’’ yapılacak.
Müzakere sürecinin koşulları belirlenecek.
Alacaklı bankalar konsorsiyumunun yüzde 55 ile yüzde 75'inin mutabakatı halinde Hakem Kurulu'na gidilerek finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalanabilecek.
Eğer firma ile mutabık kalınamaz ve alacaklı bankalar konsorsiyumu da gerekli oy çokluğunu sağlayamaz ise sözleşmenin imzalanması mümkün olmayacak.
KOBİLER İÇİN:
En az iki banka olmak üzere alacakların yüzde 51'ini temsil eden bankaların biraraya gelmesi ile süreç başlayabilecek.
Bundan sonraki toplantı ve müzakerelerin başlama süreci büyük ölçekli firmalardakine benzer bir şekilde yürüyecek.
Firma ile mutabakat sağlanması ve alacaklı bankalar konsorsiyumunun yüzde 75 oranında mutabakat sağlanması halinde yeniden yapılandırma sözleşmesi imzalanabilecek.