Güncelleme Tarihi:
İGA'dan yapılan açıklamaya göre, sürdürülebilir kalkınma ilkeleri çerçevesinde çalışmalarına yön veren İGA, İstanbul Havalimanı terminal binası için Amerikan Yeşil Bina Konseyi'ne yaptığı başvuru sonucunda, "LEED Altın" sertifikası almaya layık görüldü. Tasarım sürecinden inşaat aşamasına, inşaat aşamasından tam kapasite ile operasyona kadar geçen sürede, enerji verimliliği ve çevreci uygulamalarla adından sıkça söz ettiren İstanbul Havalimanı, dünyanın en büyük "LEED sertifikalı binası" olmaya hak kazanarak, havacılık sektöründe bir ilki daha başardı.
LEED sertifikasyon sistemi, tasarım sürecinden başlayarak binaların tamamlanmasına kadar devam eden uzun soluklu bir süreç olmak birlikte birden çok disiplini ilgilendiren konuları kapsıyor. Sistem, binaları sürdürülebilir arazi, su verimliliği, enerji ve atmosfer, malzemeler ve kaynaklar, iç mekan yaşam kalitesi, tasarımda inovasyon, yerel önem sırası gibi çeşitli konu başlıklarında değerlendiriyor. Ön koşulları sağlayan binalar değerlendirmeler sonucunda aldıkları puanlara göre "Sertifikalı, Gümüş, Altın veya Platin" düzeyinde tescilleniyor.
LEED başlıkları kapsamında toplu taşımanın ve alternatif ulaşım sistemlerinin özendirilmesi su tasarrufu ve suyun verimli kullanılması için birtakım metotların uygulanması, tasarımın ve sistem seçiminin enerji verimliliğinin arttırılması yönünde yapılması gibi kriterler değerlendirmelerde ön planda tutuluyor. Bu başlıkların yanı sıra insan sağlığına zararlı uçucu maddelerin, sigara dumanının engellenmesi ve iç ortamdan uzaklaştırılması, iç hava kalitesinin arttırılması ve kontrolü ile gün ışığından faydalanma gibi konular da değerlendirilerek puanlanıyor.
İSTANBUL HAVALİMANI SU VE ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE ÖNEMLİ TASARRUFLAR SAĞLIYOR
Havacılıkta kalıplaşmış ezberleri bozan ve dünyanın en iyileri arasında yer alan İstanbul Havalimanı, aynı zamanda çevreci uygulamaları ve sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyetiyle de tüm dünyaya örnek oluyor. İstanbul Havalimanı'nda su verimliliği açısından az su tüketen verimli batarya ve rezervuarlar kullanılırken, buralarda gri suyun kullanılmasıyla bina su tüketiminde yüzde 50'nin üzerinde tasarruf hedefleniyor. Ayrıca havalimanındaki peyzaj alanlarında az su tüketen yerel bitki seçimleri ve sulamada arıtılmış atık suyun kullanımıyla su tüketiminde yüzde 100 tasarruf elde ediliyor.
İstanbul Havalimanı'nda enerji verimliliğine sahip mekanik ekipmanların, verimli aydınlatma armatürlerinin kullanımı ve enerji verimliliği sağlayan cephe tasarımı ile uluslararası standart kabul edilen "ASHRAE'de tanımlanan baz binaya kıyasla yüzde 22'nin üzerinde enerji tasarrufu sağlanıyor. Yanı sıra enerji verimliliğinin takibi açısından önem arz eden ısıtma, soğutma, havalandırma ve aydınlatma yükleri ayrı ayrı ölçülerek, enerji tüketimleri izleniyor.
Sıfır atık misyonuyla çalışmalarını sürdüren İGA, İstanbul Havalimanı'nın inşaat sürecinden başlayarak kullanılan malzeme ve kaynaklar bakımından geri dönüşüm konusunda örnek bir tavır sergiliyor. Havalimanı inşaatı sırasında çıkan atıkların büyük bir kısmı geri dönüşüme ve geri kullanıma gönderilerek atık sahasına giden miktarlar yüzde 93 oranında azaltılıyor. Bu kapsamda, inşaat sürecinde çıkan tüm evsel atıkların ve geri dönüştürülebilir atıkların düzenli olarak takip edilmesi sağlanırken, geri dönüştürülmüş içerikli malzeme ve yerel malzeme kullanımına özen gösteriliyor. İstanbul Havalimanı'nın tam kapasite faaliyete geçmesiyle işletme sırasında da geri dönüştürülebilir atıklar tüm bloklarda ayrı ayrı toplanarak geri dönüşüme kazandırılıyor.
İstanbul Havalimanı'nda, iç mekan hava kalitesi ve yolcu konforu mekanik havalandırma sistemi "ASHRAE" standardında belirlenen taze hava değerlerinin yüzde 30 üzerinde olacak şekilde tasarlanırken, tüm mahallerde "ASHRAE" standardına uygun iç mekan sıcaklık değerleri belirleniyor. Böylelikle yolcu konforu, en üst noktaya taşınırken, iç mekanlarda kullanılan yapı kimyasalları (boya, astar, yapıştırıcı, macun vb.) da uluslararası insan sağlığı limitlerine uygun olanlarından tercih ediliyor.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Amerikan Yeşil Bina Konsey Başkanı Mahesh Ramanujam, binaların boyutlarının sürdürülebilirlik için engel olmadığını, İstanbul Havalimanı terminal binasının mevcut büyüklüğüyle LEED Gold sertifikasına layık görülmesinin önemli olduğunu aktardı.
Ramanujam, havalimanlarının artık sadece ulaşımın merkezleri olmadığını kaydederek, "Aynı zamanda insanların bağlantı kurdukları ve ilham aldıkları, bulundukları şehirlerin yansıması olan yerlerdir. Türkiye'ye giriş noktası olarak İstanbul Havalimanı terminali, her yıl kapılarından geçen milyonlarca yolcunun ilk izlenimini de yansıtacak. Dünyadaki en büyük 'LEED Altın' sertifikalı bina olarak İstanbul Havalimanı; bir projenin büyüklüğü veya benzersiz hususları ne olursa olsun, doğru şekilde tasarlandığında sağlıklı, sürdürülebilir ve yüksek performanslı bir yer olabileceğini kanıtlıyor." ifadelerini kullandı.
İGA Havalimanı İşletmesi İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kadri Samsunlu ise dünyanın Kovid-19 salgını ile mücadele ettiği bu süreçte alınan bu
güzel haberin herkesi sevindirdiğini ifade etti.
Samsunlu, İstanbul Havalimanı'nda tasarım sürecinden inşaat aşamasına, inşaat sürecinden de operasyon sürecine kadar tüm adımları sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda atmaya özen gösterdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Bu uygulama modeliyle LEED Gold sertifikası almaya hak kazanarak, aynı zamanda dünyanın en büyük 'LEED Altın' sertifikalı binası olduk. İGA olarak, sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket etmeyi kurum kültürümüzün en değerli parçası olarak görüyoruz. Bu düşünceden yola çıkarak 'Sıfır Atık' yaklaşımını kritik başarı faktörü olarak belirledik ve İstanbul Havalimanı’nda yürütülen tüm çalışmaları sürdürülebilirlik temelinde ele aldık. Bu yaklaşımımız sayesinde LEED Gold sertifikası almaya hak kazandık ve bir ilke daha imza attık. İGA olarak bu ödülle, Türk havacılık sektörüne yeni bir başarı daha kazandırdık. Her zaman söylediğimiz gibi; İstanbul Havalimanı her zaman ilklerin ve enlerin havalimanı olmuş, böyle olmayı da sürdürecektir. Bizlerin, dünyanın, geleceğin, çevrenin kendine yetebilir bir devamlılık sağlaması için sürdürülebilirlik konusunu öncelikli hale getirmekten dolayı son derece gururluyuz. Bu gururun 'LEED Altın' sertifikası ile taçlandırılması doğru yolda olduğumuzun en büyük kanıtıdır. Yaşadığımız dünyaya duyduğumuz saygı ve en önemlisi sürdürülebilirlik anlayışı ile gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz."