Güncelleme Tarihi:
Bu çalışmalarla İstanbul’un önce bölgesel, sonra küresel bir merkez olmasının hedeflendiğini açıklayan Devlet Bakanı Ali Babacan, karbon piyasası, elmas ve kıymetli taş piyasası ile ürün ihtisas borsaları oluşturulacağını açıkladı.
İSTANBUL’un finans merkezi olması için yürütülen çalışmalar, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nın yayımlanmasıyla resmiyet kazandı.Proje kapsamında 5 yılda 71 düzenleme yapılması öngörülürken, İstanbul’da uzlmanlaşmış bir finans mahkemesi ve tahkim merkezi kurulması, finansal işlemlerde vergilerin düşürülmesi gibi pek çok konu gündeme girdi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Stratejisi ve Eylem Planı’na göre vizyonlarının, İstanbul’u öncelikle bölgesel, nihai olarak da küresel bir finans merkezi konumuna getirmek olduğunu söyledi. Babacan, İstanbul’da, karbon piyasası, elmas ve kıymetli taş piyasası ile ürün ihtisas borsaları oluşturulacağını, ayrıca, özel sektör borçlanma araçları ve yerel yönetim borçlanma araçlarına işlerlik kazandırılacağını, tezgah üstü türev ürünler piyasasına ilişkin gerekli altyapı oluşturulacağını açıkladı.
Türkiye 40 yıl sonra en büyükler arasında
IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantıları çerçevesinde, İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Stratejisi ve Eylem Planı konusunda bilgi veren Babacan, Türkiye’nin gayri safi yurt içi hasılasına ilişkin tahminlerin, Türkiye’nin bundan 30, 40 sene sonra dünyanın en büyük ekonomileri arasındaki yerini alacağına işaret ettiğini belirtti.
2006’da finansta takdir edilen noktaya geldik
Babacan, “2006 yılında finans sektörü ile ilgili uygulamalarda dünyaca takdir edilen bir noktaya geldik” derken, o andan itibaren İstanbul’un önce bölgesel çapta, sonra küresel ölçekte bir finans merkezi olması gerektiğini dillendirdiklerini hatırlattı. O günlerden bu yana pekçok çalışma yapıldığını, Türkiye Bankalar Birliği’nin de bir rapor hazırladığını hatırlatan Babacan, İFM Stratejisi ve Eylem Planı çerçevesinde hukuk, finansal ürün ve hizmet çeşitliliği, vergilendirme, düzenleyici ve denetleyici çerçeve, altyapı, teknoloji, organizasyon, insan kaynakları ve tanıtım, imaj konularının ön plana çıktığını vurguladı. Babacan, İstanbul’da, karbon piyasası, elmas ve kıymetli taş piyasası ile ürün ihtisas borsaları oluşturulacağını, ayrıca, özel sektör borçlanma araçları ve yerel yönetim borçlanma araçlarına işlerlik kazandırılacağını, tezgah üstü türev ürünler piyasasına ilişkin gerekli altyapı oluşturulacağını söyledi.
Bardağı kaçıran hapse girerken vergi kaçıran ‘Kusura bakmayın’ diyemez
ALİ Babacan, vergi cezalarıyla ilgili sorular üzerine, “Türkiye’de hiçbir sektör ya da kuruluş, kendisini denetimden muaf saymamalı. Hiç bir kuruluş bir denetim muafiyeti ayrıcalığına sahip olduğunu düşünmemeli” derken, şunları söyledi:
* Hangi kuruluşun denetlendiği, hangi kuruluşa ne kadar vergi cezası yazıldığı, kanun gereği, bizim yetkili kuruluşlarımız tarafından açıklanmaz. Ne ilgili bakanlarımız ne bürokratlarımız bu konuda tek bir kelime dahi söyleyemezler. Bu haberler eğer sadece bir iki kuruluşla ilgili çıkıyorsa, onun herhalde kaynağını bir araştırmak lazım. Türkiye’de medya sektörü de dahil olmak üzere pek çok kuruluş denetimden geçmektedir.
* Türkiye’de vergi konusunda, öngörülebilir, gri alanların da mümkün olduğunca yok edildiği, adil bir uygulamanın olduğu bir sistemi Türkiye’de hızla kurmamız lazım. Bu toplantılar bittikten sonra Ankara’daki bir numaralı projelemiz vergi konusunda olacak.
* Ödemesi gerekeni ödeyenle, ödemeyen arasında uygulamalarda bir harmanizasyon yapmamız gerekiyor. Bardağı gümrükten kaçak olarak geçirip gümrük vergisi ödemeyeni hapse atarken, öte yandan milyarlarca lira vergi kaçırdığı tespit edilenin, ‘kusura bakmayın, buyurun vergimi, Allahaısmarladık’ deyip gitmesi, bana çok dengeli bir uygulama gibi gelmiyor.
* Hepsini bir norm ve standart birliğine kavuşturup, dünyadaki en iyi uygulamalara da bakarak vergide adaleti mutlaka Türkiye’de sağlamamız gerekiyor. Türkiye’nin gerçek anlamda yeni bir döneme girmesi, ekonomik anlamda gerçekten farklı bir kategoride artık anılmaya başlanması da üzerinde çalışacağımız vergi reformlarından sonra gerçekleşecektir.
İhtisas mahkemeleri kurulacak
İFM Strateji Belgesi ve Eylem Planı’nda yer alan düzenlemeler hakkında bilgi veren Ali Babacan, hukuk altyapısının öncelik verilecek konuların başında geldiğini vurguladı. Babacan, bu konuda yapılacakları şöyle özetledi: “Finansal alanda ihtisaslaşmış mahkemeler kurulacaktır. Bunun için mahkemelerde görev yapacak hakimler ile bu alanda çalışacak savcı ve kolluk personelinin uzmanlaşmaları sağlanacak.”
Bankalarımıza bir tek lira koymadık OECD’de öne geçtik
TÜRKİYE’nin finans sektöründeki başarısına değinirken, “Bankalara bir tek lira bile koymadık” diyen Ali Babacan, bu konuda şunları söyledi: “Hatta garanti programımızı bile değiştirmek zorunda kalmadık, bütün bu kriz boyunca aynen bıraktık. Türkiye OECD ülkeleri arasında bankacılık sistemine müdahale etmek zorunda kalmayan tek ülke oldu. Bankalarımızın ihtiyatlı yaklaşımı. Bunları 2000-2001-2002 krizinde öğrendiklerimize borçluyuz. Bu sayede bunları yapabildik. 2 hafta önce çıkış stratejimizi ilan ettik ve bunu yapan ilk ülkelerden biriyiz. Finansal sınırlama ilkelerine uyduk, projeksiyonlarımızı ortaya koyduk, normale dönüşle ilgili çeşitli politikalarımızı duyurduk.”
Vergide basit ve etkin sistem oluşturulacak
KÜRESEL finans merkezi olabilmek için basit, anlaşılır, öngörülebilir bir vergi sistemine sahip olmanın son derece önemli olduğunu altını çizen Ali Babacan, bu nedenle Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanununu gözden geçirmek gerektiğini anlattı. Babacan, bu konuda ele alınacak konuları şöyle aktardı:
* Finansal işlemlerin Türkiye’de yapılmasını teşvik edecek şekilde, dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye’de işlem yapmasını engelleyici uygulamalardan kaçınılacak.
* Uluslararası fonların Türkiye merkezli işlem yapmaları konusunda vergi alandaki belirsizlikler giderilecek.
* Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi (BSMV) başta olmak üzere aracılık faaliyetleri üzerindeki mali yükler, kamu dengeleri göz önüne alınarak uygun bir zamanlamayla kademeli olarak düşürülecek.
* Vergi kanunları ve ikincil mevzuat basit, anlaşılır, öngörülebilir ve sürdürülebilir hale getirilecek. Vergilendirme alanında yapılacak düzenlemelerle, Türkiye’nin rekabet gücü artırılarak finansal işlemlerin Türkiye’de yapılması sağlanacak.
Müfredata yeni ders eklenecek
* İlköğretimden itibaren öğrencilere temel finans ve ekonomi formasyonu kazandırmak amacıyla müfredata bazı dersler eklenecek.
* Üniversitelerde belirli bir seviye belirlenerek, mezuniyet öncesi yabancı dil bilgisinin zorunlu hale getirilmesi gibi seçenekler değerlendirilecek.
* Her üniversite içinde finans odaklı merkezler için ‘’Kariyer Planlama Merkezleri’’ oluşturulacak.
* Doktor unvanına sahip olmayan sektör çalışanlarının üniversitelerde ders vermelerindeki engeller ile akademisyenlerin sektör kuruluşlarında görev almasındaki engeller ortadan kaldırılacak.
Emtiaya dayalı piyasalar geliyor
* Yerel yönetim borçlanma araçları geliştirilecek. Sigortalı ihraca yönelik sistem kurulacak.
* Tezgahüstü piyasalarda sunulan ürünlerle ilgili mevzuat, takas ve işlem altyapısı oluşturulacak.
* Faizsiz finansman araçlarına ilişkin altyapı geliştirilecek. Körfez Bölgesi sermayesine yönelik sermaye piyasası araçları ve takas bağlantısı projesinin hayata geçirilmesi sağlanacak.
* İstanbul Altın Borsası bünyesinde efektif ve döviz piyasası kurulacak ve Takasbank tarafından takas hizmeti sağlanacak.
* Karbon piyasası oluşturulacak. Karbon ve sera gazı salım ticaretine başlanacak ve bu araçlara dayalı türev ürünler geliştirilecek.
* Ürün ihtisas borsaları oluşturulacak. Lisanslı depoculuk kapsamında elektronik işlem platformu, takas ve saklama kurulacak.
* Enerji ürünlerine ve emtiaya dayalı spot ve vadeli piyasalar geliştirilecek.