İstanbul’da 8 bin yıl öncesine gitti, 5 saliseye kilitlendi

İSVİÇRELİ saat markası Tissot, 157 yıllık tarihiyle klasik saatler arasında ilk 10’da kabul ediliyor. Yılda 2.5 milyon saat satışı gerçekleştiren Tissot, Türkiye’de düzenlenen 2010 Dünya Basketbol Şampiyonası’nın da resmi zaman tutucusuydu. Saniyelerin hatta saliselerin önemli olduğu basketbol gibi bir oyunda zaman tutuculuğun heyecan verici olduğunu belirten Tissot CEO’su François Thiebaud, Türkiye’nin ikinciliğiyle gururlanmış. François Thiebaud, hem iş dışındaki alışkanlıklarını anlattı hem de saat endüstrisiyle ilgili bilgi verdi.

İstanbul’da zaman yolculuğu

* FİBA’nın resmi zaman tutucusu sizsiniz ve özellikle Türkiye’nin yarı final maçında saliselerin bile ne kadar önemli olduğunu gördük.
- Zamanı ayırmak, tarif etmek, tanımlamak mümkün değil. Zaman algısı çok izafi... Saniyelerin, saliselerin bir ömür gibi hissedildiği anlar var. Türkiye-Sırbistan maçında hepimiz önce kalan son 4.3 saniyeye daha sonrada, son 5 saliseye kilitlendik. İstanbul’da geçirdiğim günler ‘zaman’ kavramı üzerine çok düşünmeme neden oldu.
* İstanbul’da zamanı nasıl algıladınız?
- Şehrin köklü tarih beni çok etkiledi. 8 bin yıl geriye gittim. Bu o kadar etkileyici ki... Öte yandan basketbol maçında, herekese bir ömürmüş gibi gelen bir 5 salise yaşadık. Zamanı tanımlamak mümkün değil diyorum ya işte İstanbul benim için zamanın farklı hızlarda aktığı bir şehir oldu. Saat sadece zamanı gösteren bir araç. Biz de o aracı güzel yapmaya çalışıyoruz. Buna trend, tasarım, teknoloji ve duyguyu ekliyoruz.

İsviçre ihracatının yarısı

* Siz Swatch Group bünyesindesiniz ve Swatch markasıyla birlikte İsviçre saat ihracatının yarısını gerçekleştiriyorsunuz. Daha ne kadar büyüyebilirsiniz?
- İki markanın yıllık toplam saat satışı 13 milyon adete yakın. Ama benim hedefim satış değil. Banka değilim ben; sürekli rakam konuşmak istemem. İnsanların kalbine dokunmalıyım. Kalitede bir numara olmak isterim. Dünyada olmadığımız ülke yok gibi ve 15 bin noktada satılıyoruz. İsviçre’de yılda 165 bin adet satışımız var.
* Ekonomik kriz sürecinde ve 2010’da şu ana kadar nasıl bir performans gösterdiniz?
- 2009’da İsviçre saat endüstrisinin ihracatı yüzde 22.3 düştü ama Tissot yüzde 4 büyüme yakaladı. Bu yıl daha yüksek bir büyüme oranı bekliyoruz. Yeniden 2007 yılı rakamlarına döneceğiz.

Referandumda rol çaldık

* Türkiye’deki faaliyetlerinize gelirsek..
- Bölgenin yıldızı Türkiye’de hedef bu yıl 35 bin saat satmak. Özellikle son 5 yıldır performansı çok iyi. Satınalma gücü sürekli artıyor, turizm büyüyor. 2011’de bir tane butik açacağız. Daha sonra sayısı artabilir. FIBA etkinliği nedeniyle biz de anasponsor olarak billboard’larda yer aldık. İstanbul’a ayak bastığımda inanamadım. Her yer referandum afişleriyle doluydu. Onlar kadar olmasa da billboard’lardaydık. Biraz onlardan rol çaldık. Ama bu etkinlikte en önemlisi Türkiye’nin ABD hariç herkesi geride bırakması. Dünya ikinciliği muazzam bir şey. Biliyorsunuz; bütün gününü ekran karşısında geçiren, cep telefonundan mesaj yazan ‘baş parmak nesli’ tüm dünyada var. Bu ikincilik ekran ve telefon başından kalkmayan ‘başparmak jenerasyonu’nu alır basketbolcu yapar.

GÜNE BAŞLARKEN

Kötü hava varsa yataktan çıkmak istemem

- 06.45’te uyanırım. İsviçre’de gün erken başlar, pek çok dükkan sabah 08.00’de açıktır.
- Bir yanımda karım bir yanımda saatim uyurum.
- Saatin ekranına dokunarak havanın nasıl olacağına bakarım. Eğer hava kötü olacaksa hiç yataktan çıkmak istemem. Güzel olacaksa içimi sevinç kaplar, yataktan fırlarım.
- Kahve içer kendime gelirim. Duşa atarım kendimi.
- Sabah zamanın tadını çıkarırım, hiç acele etmem. Kahvaltı yaparım, haberleri izlerim.
- 08.30 gibi ofise giderim.

TOPLANTI

Zaman ver ki anlatabilsin

- Çok fazla toplantım oluyor.
- Sabahları işe giderken arabada Uzakdoğu telefon görüşmelerini yaparım.
- Pazartesi sabah genel, öğlen pazarlama, salı sabah lojistik toplantıları yapılır.
- Acelem varsa hızlı toplantı yaparız. Koştur koştur toplantılarda insanlar üzerinde baskı oluşur ve iyi ifade edemezler.
- Zaman vermek ve dinlemeyi bilmek gerek.

KARİYER

Savaş pilotluğu hayalimdi

- Kariyerim istediğim gibi gitti ama benim çocukluk hayalim savaş pilotluğuydu.
- Ne yazık ki sivil pilot oldum. Bununla yetinmeye çalıştım.
- Takım oyuncusu, orkestra şefiyim. Yönetmeyi iyi beceriyorum.
- ICG (Institut Contrôle de Gestion) Paris’te ardından, Besançon Üniversitesi’nde hukuk okudum.
- 1996 yılında Tissot CEO’su oldum.
- Dünyanın en büyük saat fuarı Baselworld’de Katılımcılar Komitesi Başkanı ve Danışmanlık Komitesi üyesiyim.

BESLENME

İyi yerim, şarapsız yapamam

- Hayatı seviyorum; ben kesinlikle iyi bir yeyiciyim. Hemen her şeyi yerim.
- Kahvaltıda kahve ve ballı ekmek yerim. Severim ama tereyağıdan uzak dururum.
- Öğlen hafif... Dışarı çıkıp kendimi yormam, ofiste takılırım.
- Et de balık da severim ama ikincisine ağırlık vermeye çalışıyorum.
- Akşam karım ne pişirmişse o yenir. Ki çoğunlukla sebze olur.
- Ama mutlaka kırmızı şarap ve peynir vardır. Şarapsız yapamam.

MEKAN

Neresi değil kiminle olduğun önemli

- Yabancı ülkede kesinlikle onların lokal restoranlarına giderim.
- Yerel lezzetleri kendi topraklarında tatmaya özen gösteririm. Asya mutfağını Asya’da, Akdeniz mutfağını Akdeniz’de.
- Zamanım varsa rahat yerler tercih ederim. Sakin olmalı.
- En önemlisi nerede olduğun değil, kiminle olduğundur; arkadaşını iyi seçeceksin.
- Bir mekanda evimde gibi hissetmek isterim; güven duygusunu önemserim.

HOBİ

Çok çılgın bir adamım ben

- Göz problemim çıkana kadar uçak kullandım.
- Motosiklet kullanmaya bayılırım.
- Kayak da çok severim.
- İçinde heyecan, adrenalin olan işlere bayılırım. Çok çılgın bir adamım ben.
- Uçak ve motosiklet kullanırken kafanı boşaltıp sadece ona konsantre olmalısın.
- Karım çok fazla şey topluyorum diye şikayetçi ama hiçbir alanda iyi bir koleksiyoner değilim.

SPOR

Yüzmede çok başarılı değilim

- Zayıflamam gerekiyor. Bu yüzden spora hayatımda geniş yer var.
- Hafta sonları 2-4 saat arası spor yaparım. Hafta içi de sporumu aksatmam.
- Kayak, tempolu yürümede iyiyim; yüzmede pek başarılı değilim.
- Koşmayı ve bisiklete binmeyi çok severim.
- Hobilerimin büyük kısmı spor zaten.

OTOMOBİL

Porsche ile 3 yılda 5 bin km yol

- Otomobil severim. Kim sevmez ki?
- 3 arabam var: Audi, Mercedes ve Porsche.
- İş için ve kışın Audi’yi kullanıyorum.
- Arabanın içindeki konfor ve geniş iç hacim işlerimi yapmamı kolaylaştırıyor. Cep telefonuyla konuşurken çok rahatım. Aynı rahatlık Porsche’de yok.
- Porsche’yi zevk için aldım. 3 yılda 5 bin km’ye ancak ulaştı. Çok fazla kullanamıyorum.

TATİL

Kışın dağda yazın Atlantik kıyısında

- Bütün yıl bunu beklerim.
- Yazın 3 hafta, kışın bir hafta tatile çıkarım.
- Kışın bütün aile kayak yaparız. İsviçre’de yaşayan bir Fransız olarak daha ne isteyebilirim? Zaten kayak için İsviçre ve Fransa idealdir.
- Yazın da Fransa’nın Atlantik kıyılarına gideriz.
- Çok büyük değil ama orta büyüklükte bir teknem var. Tekne yaşamını severim.
- Eskiden uçak için Kanada’ya da giderdim.