İstanbul, 75 finans merkezi arasında 62’nci oldu alınacak çok yolumuz var

YAPI Kredi Bankası Genel Müdürü Faik Açıkalın Türkiye’nin gerçek anlamda bir finans merkezine ihtiyaç duyduğunu ancak bu konuda İstanbul’a daha bir çok projenin yapılması gerektiğini söyledi. Açıkalın, “Bir araştırmaya göre, 75 finans merkezi ve aday şehir arasında Londra 1’inci sırada, İstanbul İSE 62’nci sırada yer aldı. Diğer birçok araştırmada da önemli, etkin şehirler araştırmalarında İstanbul çok gerilerde kalıyor. Tüm bu göstergelerden de anlaşıldığı gibi finans merkezi olmanın gereklilikleri, sadece gayrimenkul projelerini hayata geçirerek sağlanamaz. Finans Merkezi Projesi İstanbul’a yakışan ama rakiplerle karşılaştırıldığında daha alınması gereken çok yol olduğu görülen bir proje” diye konuştu.

İstanbul’a yakışan bir proje

Uludağ’da, Capital ve Ekonomist Dergisi tarafından, Bursa Valiliği desteği ile düzenlenen Ekonomi Zirvesi’nde konuşan Açıkalın, şu bilgileri verdi: “İstanbul’un finans merkezi olması için zorlu bir yol var. Bu proje İstanbul’a çok yakışıyor. Proje, hükümet desteği ve vizyonuyla başladı. Türkiye’nin istihdamına ve altyapısına katkı sağlamasının yanısıra Avrupa Birliği (AB) gibi uluslararası süreçlere de katkı sağlayacak ve bunu hızlandıracaktır. Dünya finans merkezleri 2008’de başlayan kriz sürecinde ciddi bir değer ve güven kaybına uğradı. Dubai’de yabancı çalışanlar arabalarını havaalanına terk edip gittiler. Sadece İngiltere’de 24 bin ABD’li çalışan, ülkesine geri döndü. İstanbul bu finans merkezlerinin yerini alabilir. Ama aynı zamanda bir tehdit çünkü eski finans merkezleri yerini korumak için ciddi bir efor sarf edebilir.”

Durumumuz parlak değil

Açıkalın, “Finans merkezi olmak için aranan şartlardan bazıları şöyle; ‘Hukukun üstünlüğü, kanunların şeffaflığı, finansal ve teknolojik alt yapı, kaliteli çevre koşulları, rekabet düzeyi ve pazara erişme.’ Rakipler zorlu ve durumumuz parlak değil.”

Akçaoğlu: Ülke riski geçmişe göre daha iyi

TÜRKİYE’de bankacılık sektörünün gerçekten ciddi bir gurur kaynağı olduğunu söyleyen Citibank Türkiye Genel Müdürü Serra Akçaoğlu, “Türkiye’nin ülke riski geçmişe göre çok iyileşti. Fiyatlar da düzeldi. Ülkenin bankacılık sistemi kuvvetli” diye konuştu.

Çelik: Faizsiz bankacılık yüzde 15’lere ulaşabilir

2023’de dünyada İslami bankacılık olarak anılan faizsiz bankacılığın 8 trilyon dolar büyüklüğe ulaşacağını söyleyen Bank Asya Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Çelik, şöyle konuştu: “Eğer Türkiye’de faizsiz bankacılığın gelişmesi için atılması gereken adımlar yerine getirilirse bu global piyasadaki büyümeden payını alabilir. Türkiye’de şuan yüzde 4.5 olan faizssiz bankacılığın payı yüzde 15’lere ulaşması hayal değil.”

Uludağ Ekonomi Zirvesi'nden diğer haberler:

THY 200 uçağa ulaştı markaya 100 milyon dolar yatıracak
HAVACILIK sektörünün 500 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığını anlatan Türk Hava Yolları’nın (THY) Genel Müdürü Temel Kotil, “Bugün itibariyle 200 uçağa ulaşmayı başardık. Marka yatırımlarımız 2012 yılında da devam edecek. 100 milyon dolarlık yatırım planladık. Sadece para harcayarak marka yaratılmaz. Bunu yaparken iyi bir ekip ve doğru stratejiler gerekli” dedi. Kotil, şunları söyledi: “Markanın gelişimini genç çalışanlarla, yöneticilerle beslemek gerekiyor. Çık hızlı büyüdüğümüz için sürekli personel temin ediyoruz. Büyük şirketlerimizin yurt dışına daha çok yönelmesi gerekiyor. Gelirimizin yüzde 80’i yurt dışı uçuşlarımızdan. Geçen yıl 4 milyar dolar Türkiye’ye getirdik. İnşallah bu yıl 5 milyar olacak. Bizim hedefimiz en az yüzde 50 yurt dışından gelir getirmek.”

Güçsav: Türkiye’de büyüme birkaç 10 yıl daha devam edecek

İNSANLAR için fiziksel ticaretin önemini vurgulayan Akfen Holding CEO’su Süha Güçsav, şunları söyledi: “Neden yabancılar Türkiye’ye geliyor? Neden Türkiye’deki altyapı bu kadar cazip? Çünkü Türkiye’de bundan sonra olacakları gelişmiş ülkeler biliyor. Gelişmekte olan ülkeler aradaki farkı tamamladılar. Aynı şey Türkiye için geçerli. Hızlı bir büyüme var. Önümüzdeki birkaç 10 yıl bu devam edecek. Türkiye’de trafikten şikayet ediyoruz ama çok az araba var. Bulgaristan ve Yunanistan’ın üçte biri seviyesindeyiz. Türkiye’de hava yolculuğu çok farklı noktaya geldi. Bu orana baktığımızda toplam seyahatin yüzde 10’unu oluşturuyor. Avrupa’da bu yüzde 30’un üzerinde.”

Uğur: Kazandığını topluma veren şirket öne çıkacak

BÖLGESEL oyuncu olma hedefleri bulunduğunu kaydeden Borusan Holding CEO’su Agah Uğur, şöyle konuştu: “Borusan, geçen yıl 1.1 milyar dolar satış yaptı. Değişim ajandamızı 3 ayak üzerinde inşa etmek istiyoruz. Birincisi yaptığımız işleri daha iyi ve kârlı yapmak. Çalışanlarımıza, verimliliğimize odaklanmak. İkinci ayağı doğru yatırım yaparak portföy değişimini yapmak. Birleşmelerle büyümeyi azaltmıştık. 11 proje devam ettiriyoruz. Bunlardan kimisi olacak kimisi olmayacaktır. Önemli katkılar yapacak. Üçüncü ayak inovasyonla bambaşka boyutta yer almak istiyoruz. Topluma ne kattım, iyi, etik çalışıyor muyum’ diyen ve ispatlayan şirketlerin dönemi olacak. Sadece kaliteli mal satan değil,  kazandığını topluma verebilenler öne çıkacak.”

Timuray: Önümüzdeki dönemde veri iletişimi büyüyecek

VODAFONE Türkiye CEO’su Serpil Timuray, varlıkların zenginliğin batıdan doğuya kaymasının ayrışmayı getirdiğini belirterek, şöyle konuştu: “Düzleşen dünya yakınsamayı konuşurken, diğer taraftan ayrışmayı konuşuyoruz. Gelişmekte olan ülkeler ekonomik olarak kendilerini ayrıştırıyor. Mobil iletişim sektörü 1.3 trilyon dolarlık hacminin dörtte birini data üzerinden sağlıyor. Önümüzdeki dönemde artacak ses iletişiminden ziyade veri iletişimi her şeyin yerini alacak. Her sektör değişecek iş modelini belirlemeli. Her sektörün kendi ajandasına alması gerekecek. Mobil iletişimi 20 milyon kişi kullanıyor.”

Aktaş: Tedbir alınmazsa savaşlar çıkabilir

YAŞAR Holding CEO’su Mehmet Aktaş da 2050 yılında dünya nüfusunun 9.2 milyarı geçeceğini belirterek, şunları anlattı: “Hiçbir şey yapılıp tedbir alınmazsa dünyada büyük ayaklanmalar ve savaşlar çıkabilir. Çok kritik bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bu alandaki övünç kaynağımız ambalajlı sütü koyan firmayız. Ajandamızın başında büyüme var. Büyüme kaçınılmaz. Kriz şu anda büyüme modelinde farklılık yaratabilir. Enerji fiyatlarında belirsizlik başladı, jeopolitik riskler var.  Etrafımızdaki coğrafyada çok büyük fırsat var.”