Güncelleme Tarihi:
DÜNYANIN en güçlü 100 kadını arasında bulunan Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Dr. Ngozi Okonjo-Iweala IMF ve Dünya Bankası Yıllık Toplantıları kapsamında geldiği İstanbul’da Hürriyet’in sorularını yanıtladı.
* Krizin en kötü tarafı ne oldu sizce?
Kriz zaten kötü bir şey ama bana göre en kötü yanı işsizlik, yoksulluk ve açlık yaratması gerekti. Gelişmiş gelişmemiş her ülkede, Türkiye’de ABD’de işsizlik arttı. Az gelişmiş ülkelerde etkisi daha çok oldu tabii. 90 milyon insan daha yoksulluk sınırına indi. Kamboçya’da 30 bin insan, Zambiya’da 10 bin insan işini kaybetti. Bunlar rakam değil; insan. Gelişmiş, zengin bir ülkede biri işini sıkıntı çeker. Fakat yoksul ülkede işsizlik çocukların okula gidememeleri hatta ölmeleri demek.
Krizin istisnası yok
* Bu krizde hiç beklemediğiniz ne oldu? En şaşırtıcı gelişme ne oldu?
Kriz patladı ve inanılmaz bir hızla tüm dünyaya yayıldı. Açıkcası bunu kimse beklemiyordu. Böyle bir hızla her yeri sarması beni şok etti. Kimse bunu öngöremedi. Krizin vurmadığı kimse kalmadı. Krizin düşük gelirli ülkeleri pas geçeceği düşünüldü, finansal bir krizdi ve gelişmiş ülkeleri ilgilendiriyordu ama öyle olmadı. Gelişen ve yoksul ülkeler daha kötü etkilendi.
Zenginin krizi yoksulu vurdu
* ‘Zenginlerin çıkardığı kriz yoksulları da vurdu’ görüşü çok yaygın.
Evet öyle oldu. Gelişmiş ülkelerin çıkardığı krizin bedelini yoksul ülkeler de ödemek zorunda kaldı ve bu bedel gerçekten çok derin. Yoksul ülkeler zaten az olan ticaretlerini kaybettiler. Ayrıca göçmenler ülkelerine dönmek zorunda kaldı.
Sosyalist devrim denemez
* Tüm dünyada finansal kurumlar başta yapılan devletleştirmeler ki en çok ABD’de oldu, ‘sosyalist devrim’ olarak değerlendirildi. Bu görüşe katılıyor musunuz?
Bu sosyalist devrim falan değil, sadece ülkeler bu sürece dahil olmak zorundaydı. Düzeltme ve toparlanmada özel sektör yetersiz kaldı. Bir çıkış stratejisi gerekliydi. İşte bu iyi planlanmış çıkış stratejilerini devletler yapabilirdi.
Yoksulları kurban görmeyin çözümün bir ortağı yapın
Yoksul ülkeler için şu ana kadar yapılanlar yeterli diyebilir misiniz?
Dünya Bankası çok hızlı harekete geçti ve müthiş önlemler aldı. Hızlıca yoksul ülkelere milyarlarca dolar kaynak aktardı. Bu bir global olay. Kriz benim dışımda diyemezsiniz. Beni ilgilendirmiyor derseniz iki yıl sonra dönüp sizi vurabilir. Zengin ülkeler yoksul ülkelere yardım etmeli. Çünkü onların böyle krizlerde teşvik paketi gibi çözümler üretebilmeleri mümkün değil. Fakat yoksulları sadece krizin kurbanı olarak görmemeliyiz onları çözümün bir parçası, ortağı yapmalıyız.
Borçları sildiren kadın kahraman
DAHA önce Nijerya Maliye Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı görevlerinde bulunan Iweala, kendi ülkesinin dış borcunun yüzde 60’ını oluşturan 18 milyar doların silinmesi ile sonuçlanan Paris Kreditörler Kulübü ile yapılan müzakerelere liderlik etmişti. Borçların silinmesiyle bir kahramana dönüşen Iweala, uzun süre yoksul ülkelerin kurtarıcısı olarak anılmıştı.
Türkiye G-20 arasında rolünüzü iyi oynayın
Kriz sürecinde Türkiye’deki gelişmeleri izleme şansınız oldu mu? Genel olarak geliymeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Elbette Türkiye de krizden etkilendi. İşsizlik büyük sorun ve genç bir ülkesiniz. Fakat iyi önlemler aldığınız söylemeliyim; teşvik paketleri, vergi indirimleri, faiz indirimleri... Geçmiş krizlerden alınan dersler iyi kullanıldı. Türkiye dünyanın en önemli 20 ekonomisinden oluşan G-20 üyesi. Bu muhteşem bir şey. Türkiye’nin güçlü bir rol için bir platformu var. Her yere ulaşabilen bir ülkesiniz. Ortadoğu, Avrupa, Asya... Rolünüzü iyi oynayın.
Kapitalizm aşkına kapitalizm olmaz insani yüzü bulunmalı
“Bu ne biçim bir kapitalizm ki kâr özel ama zarar edilince devletleştirme gündeme geliyor” eleştirileri yapıldı. Yeni bir kapitalizmden bahsedebilir miyiz?
Her ekonomide özel sektörün kuralları olmalı. Kriz gösterdi ki devlet önemli oyuncudur. Devlet finansal sistemi iyi bir şekilde düzenlemeli. Kapitalizmin insani yüzü olmalı. İnsanı yüzü olmayan bir sistem olmaz. Kapitalizm aşkına kapitalizm olmaz. O da insanlar için olmalı. Yoksulluktan, açlıktan insanları kurtamaya, sorunları çözmeye bakmalıyız.
Ruanda iç savaştan kurtuldu, tam kalkınıyorduk kriz çıktı
RUANDA Maliye Ve Ekonomi Planlama Bakanı James Musoni, kriz başladığında herkesin düşük gelirli ülkelerin bunun dışında kalacağını sandığını ancak bu öngörünün yanlış çıktığını söyledi. Krizin yoksul ülkeleri direkt vurduğunu ve önemli bir gıda krizi yarattığını belirten bakan G-20, Birleşmiş Milletler, IMF ve Dünya Bankası gibi kurumların toplantılarında hep iyi konuşmalar yapıldığını ancak harekete geçilmediğini belirtti. Musoni, 1990’ların sonunda ülkesinde yaşanan iç savaşta yüz binlerce insanın yaşamını yitirdiğini hatırlatarak, “2000’de yeniden yapılanmaya geçtik. Demokrasi, ekonomik kalkınma hareketi başlattık. Tam toparlanmayan başlamıştı ki global ekonomik kriz çıktı. Bizim borcumuzun GSMH oranı yüzde 30; çok yüksek. Borçlarımızın silinmesini istemiyoruz ama dünya ticaretine ulaşmak istiyoruz. Adil ticaretin bize katkısı çok olur. Kriz nedeniyle ithalatımız da arttı. Bu bütçe açığını artırıyor. Bugüne kadar yoksul ülkeler için yapılanlar yeterli değil.”