İSO, hükümete toplumsal mutabakat raporu verdi

Güncelleme Tarihi:

İSO, hükümete toplumsal mutabakat raporu verdi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2000 00:00

Haberin Devamı

Türk sanayinin 8 bin üyesini barındıran İstanbul Sanayi Odası (İSO) açıklanan enflasyonla mücadele programı için hükümete toplumsal mutabakat sağlanmasını önerdi. İSO Yönetim Kurul Başkanı Hüsamettin Kavi, geçtiğimiz hafta Başbakan Bülent Ecevit'e bu konuda bir rapor sundu.

İSTANBUL Sanayi Odası (İSO) Başkanı Hüsametin Kavi ve Yönetim Kurulu üyeleri geçtiğimiz hafta Başbakan Bülent Ecevit ile yaptığı görüşmede hükümete bir rapor sundu. Raporda, hükümetin toplumsal mutabakatı sağlayamaması durumunda, istikrar programından sapma tehlikesinin bulunduğu uyarısı yapıldı.

Programın başarısının hükümet içinde iyi bir koordinasyona bağlı olduğu da savunulan raporda, ‘‘Bu programın yükünü paylaşmak için tüm ekonomik ve sosyal taraflar, hükümetimizin çağrısıyla bir araya gelmeli. Toplumsal mutabakatla tüm ayrıntılar görüşülüp programın güvenilirliği sağlanmalıdır. Gecikmenin her kesimde muhtemel bazı sapmalar yaratacağı konusunda endişelirimiz vardır’’ denildi.

Kavi'nin Ecevit ve ilgili bakanlara verdiği raporda, Anayasa, Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Yasası başta olmak üzere 5590 sayılı TOBB Kanunu'unda değişiklik istedi. Raporda, şu görüşlere yer verildi:

DEVLET DE ZAM YAPMASIN

Kamu ve özelde toplu sözleşme kapsamı içindeki ve dışındaki personel açısından özellikle önümüzdeki günlerde uygulanmaya başlayacak ücret artışları önem taşımaktadır. Yeni altışar aylık dönemler için ücret belirleme esasları belirlenirken geçmiş altı aylık enflasyon ile yeni ücret kriterleri araındaki farklılık büyük haksızlık yaratacaktır.

Devletin harcamaları ve personel alımıyla ilgili rakamsal taahhütlerinin açıklanması, KİT malları fiyatlarının 12 aylık olarak ilan edilmesi yerinde olacaktır. Kamu mal ve hizmet fiyatlarındaki artışlar öngörülen enflasyon hedeflerinin asgari yüzde 20 altında kalmalıdır.

Programın uygulanmasında ortaya çıkabilecek beklenmeyen gelişmeleri zamanında tanımlayarak, gerekli müdahaleleri hükümete önerebilecek Başbakanlığa bağlı bir Danışma Kurulu oluşturulmalıdır.

EKONOMİK SOSYAL KONSEY

Farklı çıkar gruplarının bir araya gelerek sosyal mutabakata varabilmeleri, uygulanması güç programları başarıya ulaştırabilmenin ve katılımcı bir demokratik düzene ulaşmanın en güvenilir yoludur. Bunu gerçekleştirebilecek kurum, amacı, yapısı ve görevleri tanımlanmış, özerkliği olan ve yasa ile kurulmuş bir Ekonomik ve Sosyal Konsey'dir.

Böyle bir konseyin yapısı ve işleyişi ile ilgili AB ülkelerindeki 50 yıla yaklaşan uygulama birimlerinden yararlanarak, ülkemiz gerçeklerine uygun bir çalışma hazırdır. Bu çerçeve en kısa zamanda geliştirilip yürürlüge konulabilir.

Özel sektör örgütlerinde de demokratik işleyiş ve temsil mekanizmasına etkinlik kazandırılmalıdır. Odalar ve Borsalar Birliği'yle ilgili 5590 sayılı yasa AB'ne tam üyelik adayı olan Türkiye'nin özel sektör anlayışını yansıtmamaktadır. Yasanın süratle yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Japonya'da (Keindanren) ve gelişmiş ülkelerdeki gibi bir özel sektör üst kuruluyla tüm özel sektör kuruluşlarının bir şemsiye altında toplanmalıdır.

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Arzulanan, gerekli tartışma ortamının yaratılarak toplumun tüm kesimlerinin katkısıyla bir sivil anayasanın hazırlanmasıdır. Kısa sürede bu mümkün görünmüyor ise, Anayasa'nın 175. maddesinin öncelikle değiştirilerek, anayasa değişiklikleri kolaylaştırılmalıdır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!