Güncelleme Tarihi:
PANDEMİ birçok alanda olduğu gibi alışveriş alışkanlıklarını da değiştirdi. Milyonlarca kişi için online alışveriş hayatın bir parçası haline geldi. Tüketiciler için dijitalleşme süreci hızlı ilerlerken işletmeler bunun gerisinde kaldı. Özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler ihtiyaç duydukları ürünleri, yüz yüze, telefonla ya da e-maille sipariş vermenin ötesine geçemedi. Bu alanda ihtiyacı gören girişimciler, gıda üreticisi ile işletmeleri tek bir platformda buluşturan ‘DepoDone’ ile akıllı tedarik dönemi başlattı. Telefona kolayca ve ücretsiz olarak indirilen uygulama, üreticilere yeni pazarlar sunarken, işletmelere kolay ve maliyet avantajlı sipariş imkanı sağlıyor.
TEDARİK SORUNUNU GÖRDÜ
Girişimin yola çıkış hikayesini ve yeni dönem hedeflerini DepoDone CEO’su Nil Nurlu Deniz ile konuştuk. Kurumsal firmalarda görev alan Deniz, iş hayatında tedarik tarafının hep ilgisini çektiğini söyledi. 2012 yılında doktoraya başladığında da tedarik zincirlerindeki sorunlar üzerine çalışmalar yaptığını belirten Deniz, “Gıdanın, son tüketiciye ulaşmasına kadar geçen sürede kat kat fiyat artışı olmasının nedeni hatalı tedarik zinciri. Son dönemde tüm dünyada artan hammadde fiyatları ve düşen alım gücü bu zinciri daha önemli hale getirdi. Bunu akademik çalışmalarımda da gördüm” dedi. Deniz’in akademik çalışmalarında fark ettiği sorun ilk girişimine imza atmasıyla daha somut bir hal aldı. Anne olduktan sonra çocuk beslenmesindeki hataları gördüğünü ve sağlıklı gıdaya erişim üzerine gelen talepler sonucunda bir e-ticaret sitesi kurduğunu belirten Deniz, şunları söyledi: “Bu ilk girişimimde e-perakendeci olunca tedarik sorunlarını yakından gördüm. 10 liraya aldığım ürünün fiyatı 30 liraya çıkıyordu. Çalıştığımız üreticiler de maliyet nedeniyle iş yapamaz hale geldi. İşte bu dönemde bir şeyler yapmamız gerek dedik.”
YERLİ YAZILIM
Tüm bu süreçleri eşi Serkan Deniz’in desteği ile yönettiğini belirten Nil Nurlu Deniz, yeni bir adım atma döneminde üçüncü ortakları Emre Üstüner ile yollarının kesiştiğini anlattı ve şöyle devam etti: “Aklımda yerli bir yazılım vardı. Bunu bizim yapmamız gerekliydi. Çünkü yurtdışında olanlar çok pahalı ve sonrasında danışmanlık alınıyor. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin bunlara ulaşma şansı yok. Yerli bir uygulama olması gerek dedik ve 2-3 ay içinde ilk prototip hazırlandı.” Nisan 2021’de faaliyete başladıklarını belirten Deniz, iş süreçleri hakkında şu bilgileri paylaştı: “Gıda üreticileri ile işletmeleri dijital platformda bir araya getirdik. Kaynağından, nihai tüketiciye gidene kadarki yolda tüm tedarik zincirinin şeffaflaşmasını sağlayan iş modelimiz ile fazladan maliyetleri de ortadan kaldırıyoruz. Telefonuna uygulamamızı hiçbir ücret ödemeden indirilen işletme, onlarca farklı tedarik noktası yerine bizden ve maliyet avantajı ile ürün alıyor. Toptan fiyatına alırken koli koli alma şartı da yok. İsteyen istediği kadar alıyor. Gelelim üretici noktasına. Orada da insan sağlığı ve sürdürülebilir üretim odak noktamız. İnsana ve gezegene saygı ile üretim yapan üreticileri tercih ediyoruz. Özellikle kadın üreticiler ya da kadın kooperatifleriyle çalışıyoruz. Biz üreticiden ürünleri alıyoruz ve işletmelere satış sürecini yönetiyoruz. Sadece onlara pazar yeri sunmakla da kalmıyoruz. Bu süreçte birçok alanda ücretsiz danışmanlık hizmeti de veriyoruz. Öte yandan sağladığımız verilerle üretim süreçlerine katkı sunuyoruz. Hangi ürüne hangi bölgede talep var, hangisi satıyor, hangisi satmıyor herkes görebiliyor. Üretici için de işletme için de her aşamada bilgiye erişimde şeffaflık var.”
HIZLI BÜYÜME HEDEFİ
İlk etapta market, şarküteri gibi işletmelerin sisteme katıldığını belirten Deniz, “Şimdi kafe, restoran, okul ve askeriye kantinleri, butik oteller, kurumsal ofisleri de sisteme dahil etmeye başlıyoruz. Önce kuru gıda ile başladık. Yakın zamanda süt-süt ürünleri ile sebze ve meyve de eklenecek” şeklinde konuştu. Bugün 70’in üzerinde markanın 2 bin çeşit ürünle sistemde olduğunu ve 1500’den fazla işletmenin uygulama üzerinden sipariş verdiğini belirten Nil Nurlu Deniz, “2023 sonunda 15-20 bin işletmeye ulaşmayı hedefliyoruz. Sistemdeki üretici sayısının da 1000’e ulaşmasını planlıyoruz” dedi.
AKILLI DEPO YATIRIMI
Şubat ayında çıktıkları ilk yatırım turunda 15 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım aldıklarını ve bunun kendi sektöründe, ilk turda en yüksek değerleme rakamı olduğunu söyleyen Nil Nurlu Deniz, “6-9 ay içinde ikinci yatırım turuna çıkacağız ve bu gelirle İzmir’de tamamen robotların çalıştığı akıllı bir depo kuracağız. 3-4 bin metrekare alanda, yerli robotların olduğu bir depo olacak” dedi. İzmir merkezli bir girişim olarak 81 ile gönderim yaptıklarını belirten Deniz, yurtdışına açılmayı planladıklarını söyledi. Deniz, “Önce Avrupa, sonra dünya pazarına aynı sistemi klonlamayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.