İşler yolunda giderse Türkiye’ye yeni araç yatırımıyla dönebiliriz

Güncelleme Tarihi:

İşler yolunda giderse Türkiye’ye yeni araç yatırımıyla dönebiliriz
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 20, 2006 00:00

Dünya otomotiv devi GM’nin Başkanı Rick Wagoner, "Türkiye bizim için önemli ve güvenli bir pazar. Türkiye’de daha fazla araç satmak istiyoruz. Yatırıma da olumlu bakıyoruz. Ama masamızda kesinleşmiş bir karar yok. İşler hedeflediğimiz şekilde yürürse, Türkiye’ye yeni araç yatırımıyla dönebiliriz" dedi.

DÜNYANIN en büyük otomotiv şirketi General Motors’un (GM) Başkanı Rick Wagoner, Türkiye pazarına güvendiklerini ve bu pazarda daha etkili olmanın yollarını aradıklarını söyledi. Wagoner, "Türkiye’de çok daha fazla araç satmak istiyoruz. Yatırım konusuna olumlu bakıyoruz. Satışların seyri bu kararımızda etkili olacak" dedi. Renault ve Nissan’ın CEO’su Carlos Ghosn ile yaptığı ortaklık görüşmeleri nedeniyle dünya basının peşinde koştuğu Rick Wagoner, Londra’da düzenlenen uluslararası otomobil fuarında Türk gazetecilere konuştu. Wagoner, Avrupa pazarı için önem taşıyan yeni Opel Corsa’nın Londra Fuarı’ndaki dünya tanıtımına katıldı.

İLK ÇEYREK İYİ:

Wagoner, geçen yıl zarar eden GM’in bu yılın ilk çeyreğini iyi sonuçlarla kapattığını ve finansman açısından daha sağlıklı hale geldiğinin altını çizdi. Renault ve Nissan ortaklığıyla ilgili ittifak konusunda da sürecin normal ve olumlu seyrettiğini kaydeden Wagoner, "Geçen cuma günü belirlediğimiz 90 günlük çalışma ve geçiş zamanının tamamlanmasından sonra her şey daha netlik kazanacak" dedi.

GHOSN’LA CALIFORNIA ŞARABI:

Rick Wagoner, ortaklıkla ilgili detayların incelendiğini, hangi alanlarda ne tip işbirliklerine gidilebileceğini ve tasarruflar yapılabileceğine baktıklarını kaydetti. Wagoner, Renault ve Nissan’ın CEO’su Carlos Ghosn ile geçen cuma günü yaptıkları görüşmeye ilişkin de, "Kendisiyle güzel bir akşam yemeği yedik. Her türlü zorlu konuyu konuştuk, masamıza gelen California şarabı da çok güzeldi" dedi.

TÜRKİYE’DE ETKİLİ OLACAĞIZ:

Türkiye’ye ilişkin sorularımızı da yanıtlayan Wagoner, "Türkiye önem verdiğimiz ve güvendiğimiz bir pazar. Biz Türkiye’de daha etkili olmanın yollarını arıyoruz" dedi. Wagoner, şöyle konuştu: "Türkiye’de çok daha fazla araç satmak istiyoruz. Yatırım konusuna ise olumlu bakıyoruz. Satışların seyri bu kararımızda etkili olacak. Planlar ve hedefler arzu ettiğimiz gibi ilerlerse Türkiye’ye yeni araç yatırımıyla geri dönebiliriz. Ama şu an için masada kesinleşmiş ya da kararı alınmış somut bir proje yok."

ASTRA SEDAN OLABİLİR:

Wagoner, Avrupa’da büyük başarı elde ettikleri Astra modelinin sedan versiyonunu üretilip üretilmeyeceğiyle ilgili bir sorumuz üzerine de "Böyle bir planımız var. Koşullara ve gelişmelere göre nasıl hareket edeceğimiz belli olacak" dedi.

MARKALARI BIRAKMAYIZ:

Wagoner, GM’in en önemli hissedarlarından Ermeni asıllı Kirk Kerkorian’ın bu süreçte elimizdeki bazı markaların elden çıkarılması uygun olur yönündeki açıklamasını hatırlatmamız üzerine de "Böyle bir şey kesinlikle gündemimizde değil" dedi.

Ortadoğu’yu kaygıyla izliyoruz

RICK Wagoner, İsrail’in Lübnan’ı vurmasıyla yeniden gerilen Ortadoğu’yu ve otomotiv pazarına etkilerini şöyle yorumladı: "Biz de gelişmeleri kaygıyla izliyoruz. Ortadoğu’daki çalkantılı durumun petrol fiyatları üzerine yaptığı baskı ortada. Henüz otomotiv piyasasını etkileyen önemli bir sıkıntı yok. Ancak insanların olup bitenlerden psikolojik olarak belli bir oranda etkilenmemeleri mümkün değil."

Türkiye’yi çok özlüyorum üretici olarak döneceğim

AMERİKAN
devi General Motors’un stratejik kararlarında büyük etkisi bulunan Avrupa Başkan Yardımcısı Jonathan Browning, Londra’daki Uluslararası Motor Show’da bizi Türkçe sözlerle karşıladı. 1992-93 yılları arasında Opel’in İzmir Torbalı’daki merkezinde yönetici olarak görev yaptığını hatırlatan Jonathan Browning, Türkiye’yi çok özlediğini ifade ederek, "Pide ve İzmir’in muhteşem balık restoranları gözümde tütüyor. En kısa zamanda eşimi ve çocuklarımı da alıp Türkiye’ye geleceğim. " dedi. Browning, Türkiye’de son dönemde yaşanan ekonomik dalgalanmanın geçici olduğunu vurgulayarak "Türkiye’nin çok muazzam bir gelişme potansiyeli olduğunun herkes farkında. Uluslararası pazarlarda Türkiye’ye güven yerine geldi. Bu nedenle kısa süreli, konjonktürel dalgalanmaların eskisi gibi kalıcı etkileri olacağını hiç sanmıyorum" diye konuştu. Browning, Türkiye’de 2000’e kadar Vectra’yı başarıyla ürettiklerini ve Torbalı fabrikasının üretim kalitesiyle kendisini dünya çapında ispatladığını vurgulayarak, "Türkiye’ye üretici olarak muhakkak geri döneceğiz" dedi.

Yeni Corsa’nın en büyük rakibi Bursalı Clio

OPEL’in küçük sınıftaki iddialı modeli Corsa’nın dördüncü jenerasyonunun tanıtımında konuşan Jonathan Browning, Corsa’nın içinde bulunduğu araç segmentinde çok keskin rekabet yaşandığını ancak yeni otomobillerine çok güvendiklerini ifade etti. Browning, özellikle etkileyici tasarım dili ve fonksiyonellik özelliklerinin bir araya geldiği yeni Corsa’nın rakiplerinin çok önünde bir başarı elde edeceğini savundu. Browning, aracın en önemli avantajlarından birinin 3 kapılı ve 5 kapılı modellerin birbirlerinden tasarım karakteri olarak keskin şekilde ayrılması olduğunu anlattı. Browning, yeni Corsa ile bu sınıftaki araç satışlarını yüzde 25 oranında artırmayı hedefleriklerini belirterek, şöyle konuştu: "Biz yılda 300 bin Corsa satıyoruz. Yeni Corsa’yla birlikte bu rakamı 370 binin üzerine çıkarmak istiyoruz. Yeni Corsa’nın sınıfında yer alan araçların hemen hemen tamamı yeni. Biz bu kategoride en büyük rakip olarak Türkiye’de de üretilen Renault Clio’yu görüyoruz."

Arka tamponda bisiklet taşıyor

ÖNÜMÜZDEKİ ay Almanya’da 10 bin 990 Euro’dan başlayan fiyatlarla satışa sunulacak yeni Corsa, Türkiye’ye ise ekim ayı başında gelecek. 1982 yılından bu yana 18 milyon adedin üzerinde üretilen Corsa’nın tamamen yenilenen modeli, hem tasarımı hemde birbirinden ilginç yenilikleri ile dikkat çekiyor. 3 ve 5 kapılı modelleri birbirinden ayrılan ve tamamen farklı kitlelere hitap eden Yeni Corsa’nın Coupe’yi andıran üç-kapılı modeli, yirmi yaşlarının sonlarına varmış, henüz çocuk sahibi olmayan, geleceğe yönelik hırslı, kariyer planlarına sahip, iyi eğitimli genç müşterileri çekmeyi amaçlıyor. Beş-kapılı model ise daha uzun tavan çizgisi ve daha geniş yan camları ile daha çok aile-odaklı ve çocuklarla birlikte yolculuk yapan alıcılara hitap ediyor. Yeni Corsa’da yer alan hareketli entegre taşıyıcı sistem "Flex-Fix" ise bu sınıfta bir ilki temsil ediyor. Neredeyse görünmeyen bir biçimde arka tampon içerisine saklamayı sağlayan entegre arka taşıyıcısı, gerektiğinde kolaylıkla dışarı çekilip, iki bisiklet taşıyabiliyor. Yeni Corsa’nın 3’ü dizel olmak üzere 6 farklı motor seçeniği bulunuyor.

Londra 30 yıl sonra fuara kavuştu

İKİ
yılda bir uluslararası otomobil fuarına ev sahipliği yapan İngiltere, bu yıl ülkenin son 30 yılda gerçekleştirdiği en büyük otomobil fuarına imza atıyor. Bugüne kadar Birmingham’da düzenlenen fuar 30 yıl sonra yeniden başkent Londra’ya taşındı. Kapılarını önce uluslararası basına açan, 20-30 Temmuz tarihleri arasında da ziyaretçilerin gezeceği fuarda 30 markanın bir çok yeni modeli sergileniyor. Opel Corsa, Focus CC, Jaguar XKR gibi bir çok modelin dünya ve Avrupa tanıtımlarının da yapıldığı fuarı 500 bine yakın kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Ayrıca otomobilseverler fuarda, rüya otomobiller olarak tabir edilen süperspor araçları da fuar alanında oluşturulan pistte test etme imkanı da bulacaklar.

Barclaycard: Türkiye dolandırıcılık rekortmeni

İNGİLİZ
kredi kartı kuruluşu Barclaycard, en çok kredi kartı dolandırıcılığının Türkiye’de yapıldığını açıkladı. İngiliz kredi kartlarına yönelik en çok dolandırıcılığın yapıldığı ülkeleri araştıran Barclaycard, listenin ilk sırasında Türkiye’nin olduğunu duyurdu. Barclaycard’a göre kredi kartı dolandırıcılığında Türkiye’yi sırasıyla Fransa, İspanya ve Amerika Birleşik Devletleri izliyor. Barclaycard’ın araştırmasında, Türkiye’nin de bulunduğu bu dört ülkenin, şirket tarafından, dünya genelinde yapılan kredi kartı dolandırıcılığının yüzde 56’sından sorumlu olduğu sonucu çıktı. Şirket, ilk sırada Türkiye’nin bulunduğu bu dört ülkeyi ise sırasıyla İtalya, Çin, Tayland, İrlanda, Hindistan ve Hollanda’nın izlediğini açıkladı. Barclaycard Dolandırıcılık Birimi Başkanı Martin Warwick, açıklamasında, "İngiliz turistlerin yoğun olarak gittiği ülkelerin, listenin üst sıralarında yer almasına şaşırmadım. Daha çok turist, çalınacak ya da kaybolacak daha çok kredi kartı anlamına geliyor" dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!