Çiğdem TOKER
Oluşturulma Tarihi: Şubat 06, 2002 02:19
IMF ile 19'uncu anlaşmasını imzalayan Türkiye, Niyet Mektubu'nda ilk kez, IMF kaynağının hepsini kullanmayabileceğini ifade etti. Hükümet uluslararası piyasalardan uygun borçlanma imkanı olduğu takdirde, bu kaynağın bir kısmından vazgeçebileceğini belirtti.
Uluslararası Para Fonu (IMF) ile 19'uncu anlaşmasını imzalayan Türkiye, stand-by kapsamında verdiği Niyet Mektubu'nda ilk kez, kendisi için ayrılan IMF kaynağının hepsini kullanmayabileceğini ifade etti.
Devlet Bakanı Kemal Derviş ile
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti'nin imzalarını taşıyan 35 sayfalık Niyet Mektubu'nun 10'uncu maddesinde, hükümet uluslararası piyasalardan yeterli miktarda uygun maliyetli ve uzun vadeli borçlanma imkanı olduğu takdirde, IMF tarafından kendisine ayrılan kaynağın bir kısmından vazgeçebileceğini belirtti.
IMF yönetimince görüşülerek onaylanan Türkiye'nin Niyet Mektubu'nda, ‘‘Ödemeler dengesi performansının öngörülenin çok üzerinde ve uzun vadeli olması ve genel borç pozisyonunun beklenenden iyi olması durumunda IMF kaynaklarının öngörülen takvimden daha önce geri ödenmesi veya yapılması planlanan kullanımlardan feragat edilmesi konusunda hazırlıklı olunacaktır’’ ifadesi yer aldı.
Türkiye'nin, Niyet Mektubu'nda yeralan bu ifadesinin, Türkiye açısından uluslararası piyasalarda prestij kazandırıcı olduğunu savunan ekonomi uzmanları, ‘‘Türkiye, IMF'nin standartlarının çok üzerinde bir fon kullanıyor. Ve bundan rahatsızlık duyan kesimler de var. Bu nedenle Türkiye bu paranın ihtiyacı olan kısmını kullanacağını söyleyerek, bu konudaki tartışmalara son vermeyi de amaçlıyor’’ değerlendirmesini yaptı.
Bu arada IMF'ye verilen Niyet Mektubu'nda yer alan temel makroekonomik hedeflerden üçü ile TBMM'den geçen 2002 yılı bütçesindeki aynı hedeflerin karşısındaki rakamlar birbirini tutmuyor.
Bütçe Kanunu'nda Gayrısafi Milli Hasıla 280.5 katrilyon, büyüme hedefi yüzde 4, deflatör 46 olarak hedeflenmişken; Niyet Mektubu'nda bu hedefler sırasıyla, 283.2 katrilyon, büyüme hedefi yüzde 3, deflatör ise 48.9 olarak yer aldı. Böylece devletin yasama iradesiyle belirlenen en temel metinlerinden biri olan Bütçe Kanunu'ndaki rakamlar Niyet Mektubu'yla ‘fiilen’ değiştirildi.
HEDEFLER FARKLI
Bu yıl 2 milyar
dolar cari açık beklendiği belirtilen Mektup'ta ödemeler dengesi performansının tahminlerden çok iyi olması halinde, IMF kredisinin kalan dilimlerinden vazgeçilebileceği belirtildi. Ancak durumun kötüleşmesi halinde de daha fazla kemer sıkılacağının sinyali veriliyor. Mektup'ta konuyla ilgili olarak, ‘‘Borçların yönetilebilir kalması amacıyla, mali politikalar daha da güçlendirilecektir. Programın yolunda gitmesi için ek tedbirler almaya hazır bulunulacaktır’’ denildi.
Bankacılık sektörünün sağlıklı hale gelmesi halinde, tasarruf mevduatına uygulanan yüzde 100 garantinin önceden bilgi verilerek kaldırılacağı açıklanan Niyet Mektubu'ndaki taahhütlerin bazıları şöyle:
BÖLGE MÜDÜRLÜKLERİNİN PARASI:
Maliye Bakanı, bütçeye tabi kuruluşların bölge müdürlükleri ile diğer bölge müdürlüklerinin kapatılmasıyla sağlanacak tasarrufları 2002 Mart sonuna kadar belirleyecek. Bu kuruluşların bütçe ödenekleri bütçede bloke edilecek.
PİYASA YAPICILIĞI:
İç borç piyasasındaki likiditenin arttırılması için Eylül sonuna kadar piyasa yapıcıları programı yeniden başlatılacak.
İFLAS KOLAYLIĞI:
Türkiye'de uygulanan iflas hukuku üzerinde Dünya Bankası'nca hazırlanan Standart ve Kuralların Karşılanması Raporu, Adalet Bakanlığı'na iletilecek. Bakanlık, bu rapora göre Eylem Planı Hazırlayacak.
ENERJİ SÖZÜ TUTMADI:
Elektrik sektöründe, askıya alınmış İşletme Hakkı Devir sözleşmelerinin derhal feshedilmesinhi sağlayacak bir Bakanlar Kurulu kararının Ocak ayında kabul edilmesi gerektiği belirtiliyor. Ancak bu karar hálá çıkmadı. Bursa ve Eskişehir'in doğalgaz dağıtımının özelleştirilmesi için Mart ayına kadar ÖİB'e devredilecek.
9.3 milyar doların 6.3'ü geri gidecekUluslararası Para Fonu'nun serbest bıraktığı 9.3 milyar doların, 6.3 milyar dolarlık kısmı, para gelir gelmez IMF'ye geri ödenecek. Bu tutarın 5.5 milyar dolarını 2000 yılı sonunda Ek Rezerv Kolaylığı kapsamında alınan kredinin geri kalanı, 800 milyon dolarını ise sona eren önceki stand-by'ın geri ödenmesi gereken kısmı oluşturuyor. Böylece IMF'den bu hafta hesaplara girmesi beklenen 9.3 milyar dolarlık kredinin sadece 3 milyar dolarlık kısmı fiilen kullanılabilecek. Ek Rezerv Kolaylığı'nın pahalı bir
kredi olduğuna dikkat çeken yetkililer, ‘‘Kredi geri ödemesinin vadesinden önce yapılması Hazine'yi rahatlatır, IMF'ye de güven verir’’ dedi. IMF kredisinin 9.3 milyar dışında kalan krediyi ise Mart'ta 1.1, Mayıs'ta 1.1, Temmuz'da 1.1, Ekim'de 1.6, 2003'de 1, 2004'de 1'er milyar dolarlık dilimler halinde kullandıracağı öğrenildi.