Güncelleme Tarihi:
Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından başlayan enerji krizi, başta Avrupa’da olmak üzere ısı pompalarının kullanımını yaygınlaştırdı. Gaz krizine karşı çözüm olarak Avrupa’daki pek çok ülkede kullanımı teşviklerle desteklenen ısı pompası, rekor sıcaklıkların görüldüğü yaz aylarında yeniden gündeme geldi. Pek çok klimanın yerini ısı pompası alırken; bu sistemin 2050 yılına kadar 2.6 milyar insanın klima ihtiyacını karşılaması bekleniyor. Türkiye’de de ısı pompası kullanımının sürdürülebilirlik için önemine değinen sivil toplum kuruluşları, bu sistemin özellikle deprem bölgesindeki şehirlerde temiz bir enerji kaynağı olarak yaygınlaştırılabileceğine
dikkat çekiyor.
TÜRKİYE GAZA BAĞIMLI
Küresel gaz talebinin yüzde 15’inden fazlasının, toplam emisyonların ise yüzde 10’unun binalardaki ısınmadan kaynaklandığı belirtilirken; ısı pompalarının doğalgaz kazanlarından beş kata kadar daha verimli olduğu belirtiliyor. Avrupa İklim Eylem Ağı, Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği, İklim İçin 350 Derneği, Fosil Yakıtların Ötesi, Yeşil Düşünce Derneği ve Greenpeace Akdeniz tarafından yapılan çalışmada, Türkiye’nin ısınmada gaz kullanımına bağımlı olduğuna dikkat çekilerek, “2011-2021 döneminde gaz ithalatının yüzde 34 oranında arttığı ve tükettiği gazın yüzde 98’ini de ithal ettiği göz önüne alındığında; enerjinin cari açık üzerindeki etkisi, önemli kırılganlık alanları olarak öne çıkıyor. 2035 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu güç içindeki payının yüzde 65’e ulaşmasının planlandığı Türkiye’de, yılda yaklaşık 10 bin ünite satış seviyesine ulaşan ısı pompalarının pazar hacmi de artabilir” denildi.
DEPREM BÖLGESİ İÇİN ÖNEMLİ
Özellikle deprem bölgesindeki şehirler için ısı pompası kullanımının önemine değinilen araştırmada, şu önerilere yer verildi: “Binalar, ısı pompalarının kurulumuna uygun biçimde tasarlanarak inşa edilmeli. Isı pompalarının kullanımında, montajda ve gerekli gaz kullanımlarında ilgili mevzuat oluşturulmalı ve uygulanmalı. Isı pompalarının kullanımının yaygınlaştırılması için, fosil yakıtlı kaynaklara dayalı ısınmada sağlanan teşviklere karşılık, düşük faizli ve uzun vadeli krediler sağlanmasında destek ve zorunluluk mekanizmaları değerlendirilmeli.”
MALİYET ARTIŞLARINA ÇÖZÜM
Avrupa’da REPowerEU paketiyle 2030’a kadar 30 milyon ısı pompası kurulumunun hedeflendiğini belirten Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA) Direktörü Bengisu Özenç, “Türkiye’nin Rusya’dan doğalgaz tedarikinde bu kadar keskin tedbirler uygulamamış olması ısı pompası konusunun da daha geride kalmasına neden oldu. Oysa ki Türkiye ithal fosil yakıtlara olan bağımlılığından kurtularak enerji fiyatlarının ekonominin genelinde yarattığı maliyet artışlarına da cevap verebilir” dedi.
‘KENDİ ENERJİSİNİ ÜRETEN SİSTEMLER KURMALIYIZ’
TÜRK Tesisat Mühendisleri Derneği’nden (TTMD) yapılan açıklamada ise güneş enerjisi ile yetinilmemesi gerektiği belirtilerek, “Sadece konutlar değil; tüm yaşam alanlarında kendi enerjisini üreten ve tüketen sistemler uygulamalıyız. Bu ekosistem tasarımdan, uygulamaya ve sistemi işletmeye, arıza ve bakım hizmetlerine kadar bütünleşik bir mühendislik ihtiyacını da kendisiyle beraber getiriyor. Sektörün paydaşları ile birlikte hareket edip standartların ve esasların daha belirgin hale gelmesi temel ihtiyaç” yorumu yapıldı.