Güncelleme Tarihi:
İstanbul Su ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği'nin (İSHİB) 2017-2018 ve 2019 yıllarında en yüksek ihracat rakamlarına sahip üyeleri için düzenlediği ödül töreni online olarak gerçekleştirildi. Törenin açılışında konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Rıza Tuna Turagay, bugün Türkiye’nin geldiği noktada ihracatçıların oynadığı önemli bir rol olduğunu belirterek, “Sizler Türkiye’nin ihracatını, ekonomisini daha da büyütmek için uğraşıyorsunuz. Bizler de elimizden geldiğince sizlerin önünü açmaya çalışıyoruz.” dedi.
Salgın döneminde tarım ürünlerinin ne kadar hayati öneme haiz olduğunun görüldüğünü kaydeden Turagay, “Tarım da kendine yeter ülkelerin nasıl en azından bu kadar temel gıda maddelerini karşılamada, sağlık dahil düştükleri zor durumları gördük. Türkiye, böyle bir ülke olmadı.” ifadelerini kullandı.
Turagay, sağlıkta attığı adımlarla, tarımda da kendine yeten bir ülke olması nedeniyle Türkiye’nin salgın krizini minimum hasarla atlatan ülkelerden biri olduğunun altını çizerek, “Nitekim, yüzde 6,7’lik üçüncü çeyrekteki büyüme oranı, G20 ülkeleri içerisinde gerçekleştirilmiş en yüksek büyüme oranı.” şeklinde konuştu.
Tarım ürünlerinin Türkiye'nin toplam ihracatı içerisindeki payının yüzde 10’un üzerinde olduğunu kaydeden Turagay, “Tarım ürünlerinde 19,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz ve dünya ihracatı içerisindeki aldığımız pay yüzde 1,2.” değerlendirmesinde bulundu.
Turagay, “Japon pazarına girmeye başladık, Japon pazarı 2017 yılında açıldı. Çin pazarı açılmaya başladı. Çin’e olan ihracatımızı çok rahatlıkla 100 milyon dolar civarında artırabilecek seviyeye gelmiş durumdayız.” dedi. Avrupa Birliği’ne de açılım yapmak için çalıştıklarını aktaran Turagay, “AB, bizim dibimizde olan bir pazar, Gümrük Birliğini gerçekleştirdiğimiz bir pazar. AB’ye açılım sağladığımız zaman lojistik ve ürünlerin dondurulmadan gönderilmesi anlamında çok büyük bir avantaj elde etmiş olacağız. Bunun için var gücümüzle çalışıyoruz.” açıklamasını yaptı.
"BU YILI YENİ EKONOMİ PROGRAMI’NDA KONULAN HEDEFİN ÜZERİNDE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de olağanüstü şartlarda geçen bir yılın tamamlanmak üzere olduğunu belirterek, "2020 ye büyük umutlarla başlamıştık. Rekorlarla başladığımız ocak ve şubat aylarından sonra pandemi nedeniyle ihracatımız olumsuz etkilendi." dedi.
Gülle, "Gerek Cumhurbaşkanımızın ve gerekse bakanlarımızın gayreti ile çok kısa zaman içerisinde ihracatımız toparlandı ve ihracatçılarımızın da gayretleriyle özellikle son aylarda rekor üstüne rekor açıkladığımız ay ihracatlarını gerçekleştirmeye başladık." ifadelerini kullandı.
Bu yılı Yeni Ekonomi Programı’nda konulan hedefin üzerinde gerçekleştireceklerini aktaran Gülle, “Geçen hafta itibarıyla bu hedefi geçtik. Bundan sonraki, rakamları üstüne koyarak, 2021 hedeflerini belirlemede bizlere yardımcı olacaktır.” yorumunda bulundu.
Gülle, “Bu zorlu süreçte pandemi nedeniyle ticaretimizi fiziki olarak gerçekleştiremesek de müşterilerimizi, ziyaret edemesek de sanal ortamda ticari faaliyetlerimizi devam ettirdik. 45 ülkeye 43 ticari heyet gerçekleştirerek, binlerce firmamızı on binlerce alıcı firma ile bir araya getirecek iş görüşmeleri yaptık. Bu, ticaretin, dijital ortam da olsa, sürdüğünü göstermemiz açısından önemli.” şeklinde konuştu.
"SU ÜRÜNLERİMİZ AB PAZARINDA İNANILMAZ DERECE DE İSTENEN ÜRÜN OLDU VE LİDER KONUMDAYIZ"
İSHİB Başkanı Müjdat Sezer ise Türkiye’nin son 10 yılda yaptığı yatırımlarla, su ürünleri ve hayvansal mamullerde dünya standartlarının çok üzerinde ürün ürettiğini kaydetti. Sezer, “Özellikle su ürünlerimiz AB pazarında inanılmaz derece de istenen ürün oldu ve lider konumdayız. Ancak kalitemize inandığımız kanatlı ürünlerde ne yazık ki AB pazarı halen açılmadı. Bunun siyasi nedenleri de olduğuna inanıyoruz.” dedi.
AB pazarı önündeki engelleri aşmak için makro politikalarla rekabetçi yeni stratejilerin sektör ve devlet tarafından ortak belirlenmesi gerektiğini aktaran Sezer, “Sektör olarak ihracatta miktar artırma yerine katma değerli ürün ihracatına odaklanmalıyız. Pazarın 1-3 üne sahip Avrupa ülkelerine kanatlı ve süt ürünlerinin açılması için gereken her türlü akılcı politikaları faaliyete geçirmeliyiz. AB pazarı açıldığı takdirde sektör ihracatında büyük bir sıçrama yaşayacağız.” diye konuştu.
Sezer, Türkiye’nin su ürünlerinde önemli pazarlarının başında gelen Japonya’ya yoğun çabalar sonunda kanatlı ürünler ile de girmeyi başardıklarını belirterek, “Japonya gibi titiz bir pazarda yer almamız büyük başarı. Yine ölçek ekonomisi açısından baktığımızda dev bir pazar olan Çin’e de girdik. Bu bizim kalitemizin ne kadar yüksek olduğunun somut bir göstergesi. Her iki pazarda da payımızı her geçen yıl artıracağız.” dedi.