Oluşturulma Tarihi: Ekim 07, 2010 14:02
İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesinin (İSEDAK) İstanbul Kongre Merkezi'nde yapılan 26. toplantısının açılışında konuşan İhsanoğlu, İKT liderlerinin, İKT üyesi ülkelerin halkları için ortaya koyduğu müşterek sosyoekonomik refah vizyonunun hayata getirilmesi için birtakım ek seçeneklerin gözden geçirildiği bu tarihi oturumda 2005 yılından bu yana İKT Genel Sekreterliğinde gerçekleştirilen reformların “İKT On Yıllık Eylem Programı” çerçevesinde çeşitli faaliyetlerin yürütülmesinde pek çok kilometre taşının geride bırakılmasına büyük katkılar sağladığını söyledi.
İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, “İKT üyesi ülkeler ticaretin serbestleştirilmesinin, verimliliğin artırılması, dengeli bir ekonominin oluşturulması, teknoloji transferi, bölgesel kalkınma ve sosyokültürel anlayışın geliştirilmesi için en uygulanabilir mekanizma olduğu konusunda hem fikirdir” dedi.
“On Yıllık Eylem Programı”nın ekonomik gündemin ana unsurların, İKT içi ticaretin güçlendirilmesi ve İKT toplumunun zayıf katmanlarındaki fakirliğin kökünün kazınmasına odaklandığını belirten İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“2007 itibariyle toplam 1,5 milyarlık nüfusuyla 6,3 trilyon dolarlık bir GSYH'yı kapsayan İKT pazarlarına erişimi artırma hedefine katkı yapmaya devam ederken, 'İKT İçi Ticaretin Arttırılması Yürütme Programı' sayesinde İKT içi ticaretin geliştirilmesi, ciddi bir ivme kazanmıştır. Aynı zamanda sermaye birikimini sağlamak ve zirai-sınai verimliliği geliştirmek için rekabet gücü ve katma değerin artırılması da amaçlanmaktadır.
Yürütme programı, bu özellikleri ile İKT ülkeleri arasında ticaret alışverişlerinde hızlı bir artış sağlanması konusunda etkinliğini kanıtlamıştır. İslam Ticaret Geliştirme Merkezi (ICDT) ve Uluslararası İslami Ticaret Finansman Şirketi (ITFC) gibi ilgili İKT ticaret organlarının artan faaliyetlerinin, İKT içi ticaretin 2004'teki 271,45 milyar
dolar seviyesinden 426,75 milyar dolara doğru yukarı bir hareket içinde olması mutluluk verici. Bu son rakam, küresel mali krizin de etkisiyle 2008 yılında 551 milyar doların altına inmiştir. Buna karşın İKT Genel Sekreterliği, kendi payına 2015 yılında yüzde 20 İKT içi ticaret hedefine ulaşılmasına yönelik tüm faaliyetleri yürütmeye devam etmiştir.”
Bu girişimler sonucunda “İKT Tercihli Ticaret Sistemi” ile ilgili 2 enstrümanın yürürlüğe girdiğini, 57 üye ülkenin aralarındaki gümrük tarifelerini ve ticaretin önündeki engelleri kaldıracak olan “Menşe Kuralları Anlaşması”nın da geriye kalan bir ülkenin onayının ardından yürürlüğe gireceğini anlatan İhsanoğlu, şunları kaydetti:
“Ticari alışverişin önündeki engeller incelendiğinde, ülke içi kurumsal yapıların iyileştirilmesi gibi güçlü ulusal girişimlere duyulan ihtiyaç son derece artmıştır. İKT üyesi ülkelerin Dünya Ticaret Örgütü müzakerelerini yürütebilme kapasitelerini artırmaya yönelik üzerinde anlaşmaya varılmış tedbirlerin yanı sıra ticaret alanında bölgesel çevrelerin hayata geçirilmesine yönelik öneriler de mevcuttur. İKT üyesi ülkeler ticaretin serbestleştirilmesinin, verimliliğin artırılması, dengeli bir ekonominin oluşturulması, teknoloji transferi, bölgesel kalkınma ve sosyokültürel anlayışın geliştirilmesi için en uygulanabilir mekanizma olduğu konusunda hem fikirdir. İKT ülkelerinde rekabet gücünün artırılması hedefinin teşvik edilmesi ihtiyacı, tarım ve gıda sektöründe işbirliğinin güçlendirilmesi konusuyla yakından alakalıdır.”
“İKT ÜYE DEVLETLERİNİN 57'SİNDEN 41'İ GIDA YOKSUNU”
“On Yıllık Eylem Planı” çerçevesinde, artık finansman aşamasına gelmiş olan 16 projenin gözden geçirilmesi ve onaylanmasının başarıyla gerçekleştirildiğini belirten Ekmeleddin İhsanoğlu, şunları dile getirdi:
“Gıda Güvenliği ve Tarımsal Kalkınma Programları, İKT üyesi ülkelerdeki halkların yoksul ve zayıf kesiminde temel refaha yönelik çabalarda önem kazanmıştır. Bu aynı zamanda Binyıl Kalkınma Hedefleri'ne ulaşmayı da içine alan kapsamlı bir ekonomik işbirliği ortaklığı kapsamında bölgesel ve uluslararası kuruluşlarla olan ilişkilerimizde, güncel bir konu halini alan yoksulluğun azaltılması çerçevesi içerisindedir.Dünyada yaklaşık 1 milyar gıda güvenliğinden yoksun insan olduğu tahmin edilmekte, bu tahminlere göre İKT üye devletlerinin 57'sinden 41'i gıda yoksunu ülkeler olarak kabul edilmektedir. Gelişmekte olan ülkelere yönelik Resmi Kalkınma Yardımı'nın yaklaşık yüzde 11'ine tekabül eden oranda gıda yardımı alan bu ülkeler, gıda yoksulluklarını gidermek için her yıl tahmini 24,5 milyar dolar civarında paraya ihtiyaç duymaktadır.”
Gerek İKT içi ticaret ve yoksulluğun azaltılması alanında, gerekse hava ve deniz ulaşımı, finans ve turizm gibi diğer sektörlerdeki etkinlikleri canlandırma çalışmalarını sürdürürken, “On Yıllık Eylem Programı”nın ivedilikle uygulanması amacıyla daha geniş bir ekonomik paydaş topluluğunu bu sürece dahil etme konusunda da gerekli önemi gösterdiklerini dile getiren İhsanoğlu, “Bu yaklaşım bizim kaynak yetersizliği, ulusal mülkiyetin söz konusu olmayışı ve kapsayıcı yaklaşımların eksikliği gibi İKT ekonomik hedeflerinin vakitlice uygulanması açısından hayati önem taşıyan sorunların üstesinden gelmemizi mümkün kılacaktır” dedi.
200 milyar dolar varlık değerine sahip 100 kadar çok uluslu şirketin faaliyetlerinin İKT'nin ekonomik gündemini olumlu yönde etkileyebileceğini belirten İhsanoğlu, bu bakımdan özel sektörün tamamını, ulusal uzman kuruluşları ve diğer bölgesel aktörleri, öngörülen kalkınma projelerinin hazırlık, yürütme ve izleme süreçlerine dahil etmek gerektiğini vurguladı.
İKT İLE G8 ARASINDAKİ MUTABAKAT ANLAŞMASI
İKT ülkeleri arasında ekonomik işbirliği için gerekli kurumsal çerçevenin geliştirilmesi konusunun önem taşıdığını ifade eden İhsanoğlu, şunları kaydetti:
'İslam Ülkeleri Standardizasyonu ve Metroloji Enstitüsünün (SMIIC) 2 Ağustos 2010 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirilen ilk toplantısıyla faaliyete geçmiş olmasını da bu bağlamda memnuniyetle karşılıyorum. SMIIC tüzüğünün yürürlüğe girmesi, İKT ülkelerinin ürünlerinin kalitesini yükseltme ve uluslararası düzeyde rekabet etme kapasitesini artıracağından, İKT ülkeleri arasında ticari mübadeleleri faaliyete geçirme arzumuzu olumlu yönde etkileyecektir. İKT ile G8 ülkeleri arasında imzalanması planlanan mutabakat anlaşması da bölgesel ve uluslararası kuruluşlar arasında ortak ekonomik çıkarları ilgilendiren konularda işbirliği için gerekli ortaklığın inşası zemininde gerçekleşmektedir.
İKT, bilhassa teknoloji aktarımı, sanayi kapasitesinin geliştirilmesi ve güney-güney işbirliğinin teşvik edilmesi gibi alanlarda karşılıklı işbirliğimizden sağlanacak çıkarların gözönünde bulundurmaya değer olduğunun daima bilincinde olmuştur.”
İhsanoğlu, önümüzdeki aylarda Genel Sekreterliğin ilgili diğer İKT kurumlarıyla işbirliği içerisinde ECO, GCC, ECOWAS, WAEMU, NEPAD, D8, COMESA ve ECCAS gibi bölgesel kuruluşlarla, İKT içi ticaretin ve İKT bölgesi için öngörülen ekonomik entegrasyonun güçlendirilmesinde, yapı taşları olarak kendi rollerinin altını çizmek üzere işbirliğine dayalı çalışmalara başlayacağını belirtti.
İKT'nin dünyadaki güney-güney işbirliğinin en büyük ve en etkili teşvikçisi haline geldiğine dikkati çeken İhsanoğlu, bu bağlamda Birleşmiş Milletlerden sonra dünyanın en büyük ikinci uluslararası teşkilatı olmaya devam eden İKT'nin, bu olumlu itibarının sürdürülmesi yönündeki kesintisiz desteğe her zaman güvendiğini dile getirdi.