Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, son dönemdeki iş kazaları sonrasında hazırladıkları yeni paketi açıkladı. Buna göre ölümlü iş kazası olan işyerinde işverenin primi artacak, kamu ihalelerinden men gündeme gelecek. Rödovanslar üretim zorlaması olmaması için 15 yıldan az süreyle olamayacak. Madenlerinde işçinin nerede olduğunu gösteren çip zorunluluğu olacak. Maden işçisine hayat sigortası da gelecek.
Davutoğlu paketin içeriğindeki düzenlemeleri de şöyle aktardı:
MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ
“Çok tehlikeli işlerde çalışan 2 milyon 700 bin çalışana mesleki yeterlilik belgesi alma zorunluluğu gelecek. Bundan sonra ‘inşaat işçisi, amele veya şuradan gelen işçiler’ değil işçilerimizin profesyonel olarak yaptığı işle ilgili mesleki serftifikası olacak. Meslek liseleri ve fakültelere zorunlu iş sağlığı ve güvenliği dersi konulacak. Yapı denetim firmalarına iş sağlığı ve güvenliği konusunda sorumluluk getirilecek. İnşaatlarda şantiye şefine, madenlerde daimi ve teknik nezaretçilere, ‘iş güvenliği uzmanı’ olma şartı getirilecek. Üç yıl içinde iş kazası olmayan çok tehlikeli iş yerlerinde işsizlik sigortası priminde işveren payı 1 puan düşecek. Ancak takip eden yılda ölümlü iş kazası meydana gelirse prim yüzde 3’e çıkacak. İdari para cezaları artacak. İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili harcamalar kamu ihale sözleşmelerinde ayrı bir kalem olacak.
RÖDOVANSA SÜRE AYARI
Rödovans, kiralama veya götürü usulüyle ihale edilen işlerde üretim zorlamalarının engellenmesi için uygun planlama yapılacak. Böyle bir durumda sözleşme feshedilecek. Rödovans süreleri 15 yıldan az olmayacak. Kamuda rödovans olacak. Ancak rödovansla işi alan, sonra da bu işi bütünüyle bir başka taşerona devredemeyecek. Özel sektörde ise rödovans olmayacak. İşveren ölümlü iş kazasında kusurlu bulunursa iki yıl kamu ihalelerinden men edilecek ve bu Kamu İhale Kurumu’nun sitesinden duyurulacak. Tabiri caizse bir tür sicil olacak.
MODERNİZASYONA DEVLET KATKISI
Yeraltı maden işletmelerinde çalışanların kaydı ve konumlarının eşzamanlı takibi için bir çip kurulması zorunlu olacak. Maden işletme projeleri ile ilgili dokümanlar kuruluşlar arasında elektronik paylaşılacak. İş sağlığı ve güvenliği teftişleri artık görüntülü ve fotoğraflı yapılacak. Kömür madenleriyle ilgili en ileri 5 ülkenin mevzuat mevzuat çalışması yapılacak.”
Maden işçisine hayat sigortası
BAŞBAKAN Davutoğlu maden şirketlerinin, geçiş süreci içinde işçilere hayat sigortası yapacaklarını belirterek “Fizibilite yaptırdık, makul görünüyor. Hayat sigortasının işverene getireceği yükle, muhtemel kazanın getireceği mali yük karşılaştırıldığında hayat sigortası daha sağlıklı ve daha az maliyetli. Böyle olursa özel sigorta şirketleri de denetim yapmak durumunda. Bir işyeri durduruldu, işveren geldi, o durdurulan iş yerinde işe devam etti. O durumda para cezasına çevrilmeyecek bir hapis cezası verilecek” dedi.
CHP: Açıklanan tedbirler yetersiz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya, Başbakanın yaptığı iş güvenliği ile ilgili açıklamalarını değerlendirdi. Akkaya: “AKP, insan onuruna yakışır çalışma yaşamı oluşturmak, sorunu çözmek yerine palyatif, göstermelik tedbirlerle süreci geçiştirmeye çalıştırmaktadır. Davutoğlu’nun açıkladığı tedbirler iş cinayetlerinin önlenmesinde ne yazık ki yeterli değildir. Davutoğlu, ulusal mevzuatı dahi bilmemektedir. İşçinin hayat sigortasına ihtiyacı yoktur. Sosyal güvenlik sistemi bu nedenle kurulmuştur.”
Türk-İş: Maden işçisi sendikasız
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, “Yasa çıktıktan sonra işçi sendikalarımızın sahiplenmesi lazım. Ben samimiyetle işçi sendikalarımıza da sordum, ne kadar eğitim yaptınız? Yoksa o yasa TBMM’de çıkar Kızılay’a bile inmeden unutulur” ifadelerini kullandı. Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, “Davutoğlu’nun açıkladığı paket, bir farkındalık oluşturması anlamında memnuniyet verici. Ama madenlerde sadece yüzde 5’lik bir sendikalılaşma oranıyla ne yapılabilir ki” dedi.
"SAMİMİYSE GENELGEYİ İPTAL EDEREK İŞE BAŞLASIN"
Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı iş güvenliği paketini değerlendiren CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, "Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı yeni iş güvenliği paketi, ilk bakışta iş güvenliği konusunda kapsamlı önlemler alındığı izlenimi veriyor. Ancak kâğıt üzerinde getirilen önlemlerin içeriği değil, uygulamasındaki kararlılık önem taşıyor. Davutoğlu, getirdikleri önlemlerin “mükemmelliğine” vurgu yaparak, neredeyse iş kazalarında sorumluluğu işçiye yüklüyor" dedi.
Oran, "Öncelikle bu hükümetin, Davutoğlu’nun samimiyet testinden geçmesi gerekmektedir. Testin birinci maddesi de 16.06.2012 tarih ve 28325 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2012/15 sayılı Başbakanlık genelgesidir. Selefi Recep Tayyip Erdoğan’ın getirdiği ve tüm maden izinlerini kendisine, Başbakana bağlayan genelgesi halen yürürlüktedir. Bir başbakan nasıl olur da binlerce maden ruhsatı başvurusunu tek tek kendisi inceler, devlet mekanizması, Enerji Bakanlığı niye var? Başbakan Davutoğlu da selefinin yolundan yürümektedir. Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ESK) referandumla anayasal kurum haline getirmelerine rağmen halen altını oyup iyice zayıflatıyorlar. İş güvenliği paketi, reformu gibi iddialı bir sunum yapılıyor ama bu konu ESK ile istişare edildi mi acaba, hiç sanmıyorum! Anayasaya saygılı olup ESK’yı acilen bu çalışmaya dahil etmeleri gerekmektedir. Eğer hükümet samimiyse neden “Hemen bugün taşeron sistemini kaldırıyoruz” diyemiyor? Bütün sendikalar bundan yakınmıyor mu, iş güvencesi olmayan insanın iş güvenliği nasıl olacak?" diye konuştu.
"ILO SÖZLEŞMELERİ BEKLİYOR"
23 yıldır TBMM’ye gelmeyi bekleyen Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 167 ve 176 sayılı maden ve inşaat işleri güvenlik sözleşmelerinin TBMM Genel Kurulu’nda da 15 gündür beklediğini belirten Umut Oran, şöyle devam etti:
"Maden sektöründe taraflar ve tüm veriler sendika varsa iş kazalarının yok denecek kadar azaldığını ortaya koyuyor. Neden hemen bugün özellikle maden sektöründe sendikayı zorunlu kılmıyoruz, iş güvenliği seferberliği başlatmıyoruz! Davutoğlu, tehlikeli işlerde çalışan 2.7 milyon çalışana “mesleki yeterlilik belgesi” alma zorunluluğu getireceklerini söylüyor. İşçilerin mesleki yeterlilik belgesi alması ile iş güvenliğine kavuşturulacağı iddiası gerçekçi değil. Çünkü Türkiye’de bu işler adet yerini bulsun kabilinde yapılıyor, işçiler yeterli bir eğitimden geçirilmeden bu tür belgeler veriliyor. Bu uygulamanın amacına uygun hale getirilmesi şart… Davutoğlu devletin hiçbir sorumluluğunun, suçunun olmadığını nasıl söyleyebilir, ortada bir denetimsizlik sorunu varsa bunun sorumluluğu kamunundur, devletindir, hükümetindir, ilgili bakanındır. Kağıt üzerinde düzenleme yapmak artık yetmiyor, bunun anlaşılması için daha kaç kurban verilmesi lazım? Soma, asansör, Ermenek gibi facialar üzerine, yaklaşan genel seçimi de düşünerek, şimdi 12 yılın ardından bir paket açıklayarak sorunu çözdüğünü ilan ediyor. Açıklanan paket, son dönemlerde art arda yaşanan iş cinayetleri üzerine sıkışan hükümetin, kamuoyunda büyüyen tepkiyi yatıştırmaya yönelik bir girişimi izlenimi veriyor. Davutoğlu ve kabinesine 12 yıldır hükümette olduklarını bir kez daha hatırlatır, artık biraz samimi olun çağrısı yapmak isterim."