Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2002 11:18
Türk-İş, Hak-İş, DİSK, TİSK ve TESK tarafından, Başbakan Bülent Ecevit'e ortak bir mektup gönderilerek, SSK primine esas kazanç alt ve üst sınırlarının 2002 yılı için artırılmayarak, mevcut düzeyde sabit tutulması talep edildi.
Türk-İş Genel Sekreteri Hüseyin Karakoç, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, TİSK Başkanı Refik Baydur ve TESK Genel Başkanı Derviş Günday imzasıyla Başbakan Bülent Ecevit'e gönderilen ortak mektupta, 8 Eylül 1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Sosyal Güvenlik Reformu Yasası'nın uygulanması ile birlikte SSK'ya ödenen primlerin katlanılmaz düzeylere ulaştığı belirtildi.
Mektupta, 4447 sayılı yasa uyarınca sigorta primine esas tutulacak kazancın taban ve tavanının enflasyon ve büyüme oranına bağlandığına dikkat çekilerek, söz konusu yasanın uygulanması ile birlikte SSK prim yükünün ekonomik göstergeye ve gerekçeye sığmayacak şekilde tavanda yüzde 547, tabanda ise yüzde 107 oranında arttığı kaydedildi.
4447 sayılı yasa uygulanmadan önce işverenin prim yükünün 1999 yılında ortalama net ücretin yüzde 23'ü iken, bu oranın 2000 yılında yüzde 41'e yükseldiği vurgulanan mektupta, 2001 yılında Bakanlar Kurulu'nun söz konusu yasa ile kendisine tanınan yetkiyi kullanarak taban prim ücretini 5 katına kadar yükselttiği, bunun sonucunda da günümüzde prim yükünün işçiye ödenen ücretin yarısına yaklaştığı bildirildi.
PRİM TAVANI 1 MİLYAR 700 MİLYON LİRAYA ULAŞACAKMektupta, prim yükündeki artışa karşılık SSK'nın prim tahsilat oranında bir değişim olmadığı ve sigortalı sayısında da amaçlanan yükselişin sağlanamadığı görüşü savunularak, 4447 sayılı yasada değişiklik yapılmaması halinde, 1 Nisan 2002 tarihinde sigorta primineesas kazanç tavanının yaklaşık aylık 1 milyar 700 milyon liraya ve bu miktar üzerinden ödenecek toplam prim tutarının ise aylık 748 milyon liraya ulaşacağı kaydedildi.
Yine mektupta, 1 Nisan 2002 tarihinden itibaren sigorta primine esas kazanç tabanının da yaklaşık aylık 340 milyon liraya, bu miktar üzerinden ödenecek toplam prim tutarının ise 150 milyon liraya yaklaşacağı vurgulandı.
MEVCUT PRİMLER SABİT TUTULMALIİşsizliğe yol açacak ve istihdamı engelleyecek her türlü girişimden kaçınılması istenen mektupta, primlerde artış olması halinde, kayıtdışına kaçışın hızlanacağı, finansal darboğazdaki işletmelerin ve özellikle
KOBİ'lerin sırf bu nedenle iflasa sürükleneceği, kurumun yüksek ancak tahsil edilemeyen gelirlere sahip olacağı, kurumun prim yerine arsa ve bina tahsil eder hale gelerek emlak zengini bir kuruluşa dönüşeceği, yerli ve yabancı yatırımların artmayacağı görüşü savunuldu.
Mektupta şu görüşlere yer verildi: "Bizler, çalışan ve çalıştıranların temsilcisi olarak, ödediğimiz primlerle finanse edilen tek sosyal güvenlik kurumumuz olan SSK'nın ayakta kalabilmesi için daha yüksek oranlı prime değil, daha iyi ve etkin yönetim modeline ve sisteme katılacak yeni sigortalılara ihtiyaç bulunduğuna inanıyoruz.
SSK primine esas kazanç alt ve üst sınırlarının, 2002 yılı için artırılmayarak mevcut düzeylerin sabit tutulmasını sağlayacak yasa değişikliğinin bir an önce gerçekleştirilmesini talep ediyoruz."
SSK prime esas kazanç tavanı halen 1 milyar 50 milyon lira, prime esas kazanç tabanı ise 210 milyon lira olarak uygulanıyor.