İşçi ücretleri sıkıştırdı, Brisa yatırım dümenini Mısır’a çevirdi

Sabancı, Türkiye’deki Pirelli’nin Romanya’yı, Goodyear’ın da Polonya’yı yeni üretim üssü seçtiğini hatırlattı ve "Keşke o yatırımları Türkiye’de tutabilseydik" dedi.

SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, bu dönemde de kısa süreli grev yaşadıkları lastik sektöründe yıllık ortalama 50 bin doları bulan işçi maliyetinin Avrupa ülkeleriyle yarışır hale geldiğini belirterek, "Japon ortağımıza yeni yatırımlarımız için Mısır’ı düşünmemiz gerektiğini söylemeye başladık" dedi. Sabancı, Türkiye’de yıllardır üretim yapan Pirelli’nin Romanya’yı, Goodyear’ın da Polonya’yı yeni üretim üssü olarak belirlediğini hatırlatarak, "Keşke o yatırımları Türkiye’de tutabilseydik" diye konuştu.

Sözleşmeler sancılı

Sabancı Holding CEO’su Ahmet Dördüncü ile birlikte bir sohbet toplantısı düzenleyen Güler Sabancı, Pirelli ve Goodyear’ın bölgedeki yatırımlarını artık Türkiye dışında büyüttüklerine dikkat çekti. Sabancı, kendilerinin Brisa’yla faaliyet gösterdikleri sektörde hemen her sözleşme döneminde grevle karşı karşıya kaldıklarını vurgulayarak, şunları söyledi: "Eğer bu sektörde işçilik maliyeti çok yüksek olmasaydı, çok daha fazla büyüme gerçekleşirdi. Biz maliyet artışını bugüne kadar hızlı büyümeyle göğüsledik."

6 ayda 20 yıllık kıdem

Lastik sektöründe işçi ücretlerinin başlangıçtan itibaren yüksek seyrettiğini savunan Güler Sabancı "İşe yeni başlayan bir işçi, 6 ay çalıştıktan sonra 20 yıllık işçiymiş gibi ücret ve diğer haklara kavuşabiliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Rahmetli Sakıp Bey, bu durumu, ’Lastik sektörünün naturası böyle oluşmuş’ diye yorumlardı. Oysa Türkiye’nin çok daha fazla üretmeye ve büyümeye ihtiyacı var. Bunu bir türlü anlatamıyoruz" diye konuştu.

Dünyadan örnekler

Sabancı, lastik sektöründe yıllık işçi maliyetlerine dünyadan örnekler verirken, şunları dile getirdi: "ABD, Japonya, İngiltere, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya’da ortalama işçi maliyeti 45 bin doların üzerinde. Türkiye’de bu maliyet 50 bin dolar. Aynı rakam Portekiz, Brezilya ve Slovenya’da 20 bin dolar civarında; Polonya, Meksika ve Arjantin’de 10 bin dolar; Romanya, Mısır, Endonezya ve Çin’de 5 bin doların altında."

Biz ’gidelim’ diyoruz

Sabancı, "Pirelli, Romanya’yı, Goodyear da Polonya’yı yeni üs seçtiğine göre, sizin Japon ortağınız Bridgestone, ’Biz de Türkiye dışına gidelim’ demiyor mu?" sorusunu "Japon ortaklarımızdan çok biz onlara, ’Türkiye dışında yatırımı düşünmeliyiz’ önerisi götürdük" diye yanıtladı. Sabancı, "Brisa için yeni üretim üssü olarak nereyi düşünüyorsunuz" sorusuna da, "Arkadaşlarımız Mısır’da araştırmalar yapıyor. Eğer karar verirsek, bundan sonraki yeni lastik yatırımları için Mısır’ı düşünebiliriz" yanıtını verdi.

AB’ye uyumda uzlaşalım

GÜLER Sabancı "İşte Avrupa Birliği (AB) uyum süreci toplumsal uzlaşmanın çok kolaylıkla sağlanabileceği bir alandır ve Türkiye toplumsal uzlaşmayı bu alanda kolaylıkla sağlayabilir" dedi. Sabancı Türkiye’nin çevre ve komşu ülkelerinin son dönemde çok hareketli bir dönem geçirdiğini belirterek şöyle devam etti: "Rusya, İran, Irak, Kafkaslar’da her gün yeni gelişmeler yaşanıyor. İsrail’de, Filistin’de ve genelde tüm Ortadoğu’da yeni dengeler oluşuyor. Dışişleri sayın Başbakan’ın da desteğiyle çok kritik bir diplomasi yürütüyor, bu ülkeleri ziyaret ediyor, sürekli yeni öneriler getiriyor ve çok da başarılı oluyor. Ancak çok ağır bir iş yükü altında oldukları açık. Bunun yanısıra bir toplumsal uzlaşma olarak götürülmesi gereken AB süreci var. Bu nedenle bu iki süreci tek kişinin götürmesi mümkün değil. AB müzakere sürecini sürdürecek mekanizmanın yeniden yapılandırılması ve bunun Dışişleri’nden mutlaka alınması şart. Her ikisi de çok önemli görevler. Bu nedenle AB müzakerecisi olarak bir isim tespit edilmeli."

Aksigorta’da yabancı ortağa açığız

GÜLER Sabancı Ak Emeklilik’le Aviva evliliğinden doğan Avivasa Emeklilik’ten memnun olduklarını belirterek, şunları söyledi: "Avivasa Emeklilik, sektörde birincilik koltuğuna oturdu. Benzeri bir ortaklık konusunu Aksigorta için de düşünebiliriz. Aksigorta sektörün önde gelen şirketlerinden biri. Sigortacılıkta da ülkemizde büyük poansiyel var. Dolayısıyla yabancılarla ortaklığı görüşmeye açığız."

Enerjide 3-5 ayda bir temel atıp 6 milyon müşteriye ulaşacağız

BAŞKENT Elektrik Dağıtım ihalesini kazandıklarını, belirten Ahmet Dördüncü şunları anlattı: "Önümüzdeki haftalarda Ceyhan ve Seyhan nehirleri üzerinde 2 hidroelektrik, Bandırma’da ise doğal gaz çevrim santralının temellerini atacağız. Önümüzdeki dönemde her 3-5 ayda bir temel atma veya açılış törenlerimiz olacak. Değerlendirmelerimiz sonucunda bizim kriterlerimize uyduğunu gördüğümüz tüm elektrik dağıtım ihaleleriyle ilgiliyiz. Sabancı Grubu hiçbir zaman almış olmak için bir şirketi ya da bir işi almaz. Eğer fiyat belirlediğimizin ve hakkıdır dediğimizin üzerine çıkarsa teşekkür eder, hayırlı olsun der, bırakırız. Dolayısıyla Başkent Elektrik için verdiğimiz 1 milyar 225 milyon dolarlık fiyat da belirlediğimiz sınırların içinde ancak üst sınıra yakın. Ancak ihaleyi kolay kazanmadık ikinci gelenle aramızda çok az fark var. Nihai hedefimiz 2015 yılında perakende elektrikte 6 milyon müşteriyi portföyümüze katmak. Başkent Elektrik’in 2.9 milyon müşterisi var. Hedefe 3 büyük, 2 orta ya da bir büyük bölgeye alarak ulaşabiliriz. İstanbul’un iki yakasının elektrik dağıtım ihalesiyle de ilgiliyiz."

Nükler santral ihalesinde süre uzasın diyenlerden biri bizdik

SABANCI Holding CEO’su Ahmet Dördüncü bir soru üzerine İspanyol İberdrola ve Amerikalı GE ile birlikte katılmayı planladıkları ihaleyle ilgili şu bilgileri verdi: "Enerji Bakanı Hilmi Güler’in süre uzatımı istediğini söylediği gruplar arasında biz de vardık. Çükü ihaleyle ilgili hálá bir çok belirsizlik var. Sayın Güler’in bu belirsizliği giderecek açıklamalar yapmasını bekliyorduk. Ancak değişen bir şey olmadı. Bu nedenle önümüzdeki günlerde ortaklarımızla oturup durumu değerlendireceğiz. İhaleye katılıp katılmama konusunda karara varacağız" diye konuştu.

Cari açık hayli yüksek 50-60 milyar doları bulur

GÜLER Sabancı Türkiye ekonomisinin ilk üç ayda yüzde 6.6 büyüyerek herkesi sevindirdiğini ancak bu rakamın ikinci çeyrekte düşeceğini belirterek şunları söyledi: "Yıl yüzde 4’ün altında bir rakamla kapanır. Arkadaşlar ise yılı yüzde 3.5 büyümeyle kapatırız diyorlar. Enflasyon ilk yarıda dünyadaki gelişmelerden, emtia ve enerji fiyatlarından da olumsuz etkilenerek yüzde 12 oldu. Yıl sonu enflasyon rakamı, büyüme hız keseceği için yüzde 10-11 olabilir. Avrupa’da yüzde 1’ler görülürken yüzde 3.5’lik büyüme pek de kötü sayılmaz. Ancak her yıl yüzbinlerce insana istihdam yaratma zorunluluğu olan Türkiye’ye bu oran. Gönül ister ki yüzde 7-8 büyüyelim. Tüketici Güven Endeksi de son 4-5 yılın en düşük düzeyinde. Cari açık yıl sonunda 50-60 milyar dolara ulaşır. Bu da GSMH’nın yüzde 6.5’ine denk geliyor ve hayli yüksek bir rakam. İhracat ilk yarıda çok iyi gitti ama ikinci yarıda Avrupa ekonomilerindeki yavaşlamaya paralel hareket edebilir."