Güncelleme Tarihi:
Müfettiş, hayati tehlike durumunda iş yerini kapatabilecek. Patron, durdurulan işte çalışanlara maaşlarını ödemeye devam edecek. İş güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi ve işçi temsilcisinin uyarılarını dikkate almayan patrona her bir ihlali için para cezası verilecek.
Türkiye, tersaneler ve madenler başta olmak üzere, iş yerlerinde yaşanan işçi ölümleriyle dikkat çekiyor. 2009 yılı resmi verilerine göre günde 3; yılda 110 çalışan iş kazaları ve mesleki hastalıklar nedeniyle yaşamını kaybediyor. Günde 5, yılda 2100 kişi ise çalışamaz hale geliyor. Tabii bunlar resmi veriler. Bir de kaçak çalıştırılanlar, iş kazası olduğu devlete bildirilmeyenler düşünüldüğünde bu sayı daha da artıyor. Yine resmi verilere göre Türkiye, yaşanan iş kazaları nedeniyle 44 milyar TL kaybediyor.
Kamu çalışanlarının da ilk kez kapsama alındığı taslak, işverene çok sayıda yükümlülük getirmekle birlikte sendika ve meslek odalarınca yeterli bulunmuyor. İşte taslakta dikkat çeken düzenlemeler:
MEMURLAR HEM VAR HEM YOK
28 maddelik yasa taslağının ilk dikkat çeken düzenlemesini ‘kapsam’ oluşturuyor. Çünkü ilk kez kamu çalışanlarına da iş yeri güvenliği ve işçi sağlığı hakkı getiriliyor.”Bu Kanun kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır” deniyor.
Ancak bazı meslek örgütleri, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda da iş sağlığı ve güvenliği hakkı tanımlanmış olmasına karşın, 45 yıldır bu hakkın kullanılamadığına dikkat çekiyorlar. Devletin, memurların işvereni olarak prim ödememesi nedeniyle iş kazası ve meslek hastalığı sigortası hakkından yararlanamadıklarını vurguluyorlar.
TEMİZLİKÇİLERE DE YOK ESNAFA DA
Taslağın 3. Maddesi yasa kapsamına girmeyecek grupları düzenliyor. Buna göre TSK, genel kolluk kuvvetleri ve MİT’in eğitim, operasyon, tatbikat gibi benzeri, kendine özgü faaliyetleri kapsam dışı kalıyor. Yine acil ve afet durum birimlerinin müdahale faaliyetleri, ev hizmetleri ile çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar yasadan muaf tutuluyor.
PATRONA EN SON TEKNOLOJİ YÜKÜMLÜLÜĞÜ
Taslağın 5. Maddesi, patronlara önemli yükümlülükler getiriyor. Buna göre işveren çalışanlarının sağlık ve güvenliğini sağlamakla, bunu sağlamak için de risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi gibi her türlü tedbiri almakla yükümlü kılınıyor. Bunlar için patrona, gerekli organizasyonların yapılması, araç ve gereçlerin temini ile sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi görevi veriliyor.
Ayrıca patron, alınan bu tedbirlere uyulup uyulmadığını izlemek ve denetlemekle de sorumlu tutuluyor. Örneğin, bir demir çelik tesisinde ya da kaynak yapılan bir fabrikada patronun, işçiye kollarının tamamını kapatacak eldiven ya da gözlerini koruyucu gözlük alması yeterli olmayacak. İşçinin bu eldivenleri takıp takmadığından da işveren sorumlu tutulacak.
İşveren, işin çalışanlara uygun hale getirilmesi için işyeri tasarımına dikkat edecek. Üretim şeklini belirlerken, iş ekipmanını seçerken işçi sağlığını göz önüne alacak. Özellikle monoton çalışma ve üretim temposunun sağlık ve güvenliğe olumsuz etkilerini ortadan kaldıracak. Kaldıramıyorsa en aza indirecek. Teknik gelişmelere uyum sağlayacak.
MALİYET PATRONUN OLACAK
Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alacak. Hayati ve özel tehlike bulunan yerlere yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların girmesini önleyecek.
Patronun, işyeri dışındaki kişi ve kuruluşlardan bu alanda hizmet alması işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacak.
İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamayacak.
İşveren, 5. Madde yükümlülüklerine yerine getirmediğinde bin TL idari para cezası kesilebilecek.
Taslağın 6. Maddesi ile işverenin mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunmak için İş güvenliği uzmanı ile işyeri hekimi görevlendirme zorunluluğu getiriliyor. Ancak iş güvenliği uzmanının, çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde A sınıfı; tehlikeli sınıftaki işyerlerinde B sınıfı; az tehlikeli işyerlerinde ise C sınıfı belgeye sahip olması gerekiyor.
Ama bu yükümlülük; “Bünyesinde bu vasıflara sahip personel bulunmayan işyerleri, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilir” cümlesiyle kolaylaştırılıyor.
İŞ YERİ HEKİMLERİNE EK MAAŞ İMKANI
Kamuda iş yeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı olarak çalışanlara, ilgili personelin muvafakatı ve üst yöneticinin onayı ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışma imkanı getiriliyor. Bu kişilere görev yaptıkları her saat için 150 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı tutarında ilave ödeme yapılacağı hükme bağlanıyor.
KÜÇÜKLERE ÖZEL DÜZENLEME
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, çalışan sayısı 10’dan az olan küçük işletmeler için bu yasada kolaylaştırıcı ve destekleyici düzenlemeler yapabilecek.
PATRON CİDDİYE ALMAZSA?
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere görevlendirilen işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tedbirleri işverene yazılı olarak beyan edecek. Hayati olan önlemler işveren tarafından yerine getirilmez ise Bakanlığa bildirmekle yükümlü olacak.
TEHLİKE VARSA İŞTEN AYRILABİLECEK
Bir iş yerinde çalışanlar, işverenden taleplerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda iş sözleşmelerini feshedebilecekler. Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, bu maddeye göre çalışmadığı dönemde fiilen çalışmış sayılacak.
ÇALIŞAN DA SORUMLU
Taslağın 15. Maddesi ise çalışanların yükümlülüklerini düzenliyor. Buna göre çalışanlar, kendilerinin ve diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemek, işverenin bu konudaki talimatlarına uymakla yükümlü kılınıyor.
Ayrıca işyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisine derhal haber vermek zorunda olacaklar.
İŞÇİNİN TEMSİLCİSİ OLACAK
Taslağın 16. Maddesi ise sağlık ve güvenlikle ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili, bir veya daha fazla çalışanın, iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi olarak görev yapmasını düzenliyor.
Buna göre 2 ila 50 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 1; 51-100 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 2; 101-250 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 3; 251-500 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 4; 501-1000 arasında çalışanı bulunan işyerlerinde 5; 1001 ve üzeri çalışanı bulunan işyerlerinde 6 temsilci seçilecek. Birden fazla temsilcinin bulunması durumunda bu temsilcilerden biri baş temsilci olacak. Seçimler tüm çalışanların katılımıyla yapılacak.
İş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcileri, tehlike kaynağının yok edilmesi veya tehlikeden kaynaklanan riskin azaltılması için işverene öneride bulunacak. İşverenden gerekli tedbirlerin alınmasını isteme hakkına sahip olacak.
Sendikalı işyerlerinde ise işyeri sendika temsilcileri iş sağlığı ve güvenliği çalışan temsilcisi olarak da görev yapabilecek.
KURUL ŞARTI
Taslak, çalışan sayısı 50 ve üzeri olan; 6 aydan fazla sürekliliği olan işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurulması şartı getiriyor. Kurul, mevzuata uygun olarak alınan kararları uygulamakla yükümlü tutuluyor.
TEHLİKE HALİNDE İŞ DURACAK
Yasa hükümlerinin uygulanmasında Çalışma Bakanlığı sorumlu olacak. Yapılacak teftiş ve incelemelerde 4857 sayılı İş Kanununun 92, 93, 96 ve 97 nci maddeleri idari para cezası hükümleri ile birlikte uygulanacak.
İş müfettişlerinin işyerinde çalışanlar açısından hayati tehlike oluşturan bir husus tespit ettiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar iş durdurulacak.
Durdurma kararı işyerinin bir bölümünü veya tamamını kapsayabilecek. Hayati tehlikeyi oluşturan husus ortadan kaldırılmadan durdurulan işe devam edilemeyecek.
İşi durdurma kararı, iş sağlığı ve güvenliği bakımından teftişe yetkili üç iş müfettişinden oluşan heyet tarafından incelenecek. Tespitin yapıldığı günü takip eden iki gün içinde sonuçlandırılacak. Durdurma kararı verilmesi durumunda, karar ilgili mülki idare amirine ve işyeri dosyasının bulunduğu bölge müdürlüğüne 1 gün içinde gönderilecek. Mülki idare amirleri kararın gereğini 24 saat içinde yerine getirecek.
Hayati tehlike oluşturan hususun acil müdahale gerektirmesi halinde, iş müfettişi, müfettiş heyeti tarafından karar alınıncaya kadar işi kısmen veya tamamen durdurabilecek.
İTİRAZ, DURDURMAYI DURDURAMAYACAK
İşveren, durdurma kararına karşı yerel iş mahkemesine 6 gün içinde itiraz edebilecek. Ancak bu itiraz işi durdurma kararının uygulanmasını durduramayacak. Mahkeme itirazı 6 gün içinde karara bağlayacak. Bu karar ‘kesin’ olacak.
İşveren, gerekli eksikliklerini gidermesi durumunda Bakanlığa yazılı bildirimde bulunacak. 3 işgünü içinde işyerinde yeniden inceleme yapılacak ve karara bağlanacak.
İŞÇİ MAAŞINI ALMAYA DEVAM EDECEK
İşin durdurulması nedeniyle işsiz kalanlara ücretleri ödenecek. Veya meslek ve kıdemlerine uygun başka bir işe yerleştirilecek.
İşveren durdurma kararına rağmen, işe devam ederse 10 bin TL para cezasına çarptırılacak. İş durduğunda işçinin maaşını ödememesi durumunda her bir işçi için 200 Tl ceza ödeyecek. Aykırılığın devamı halinde her ay için aynı miktar idari para cezası uygulanacak.
HER BİR İHLAL İÇİN AYRI CEZA
- İş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı görevlendirmeyen işverene, görevlendirmediği her bir kişi için 5 bin TL para cezası verilecek. Aykırılığın devamı halinde her kişi ve takip eden her ay için aynı miktarda para cezası kesilecek.
- İşyeri güvenliğinin gerektirdiği araç ve gerek, mekan, eğitim ve yeterli zaman tahsis etmeyen işverene her bir ihlali için ayrı ayrı 500 TL ceza verilecek. Yine 6. Maddede belirtiler her bir tedbir içinse 200 TL idari para cezası kesilecek.
- Bu konuda görevlendirilen çalışanların hak ve yetkilerini kısıtlayan işverene ise 500 TL ceza verilecek.
- Risk değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işverene3 bin TL ceza kesilecek.
Taslak, Bakanlar Kurulu’nda kabul edilmesi halinde, yasalaşmak üzere TBMM’ye gönderilecek. İlgili Meclis komisyonlarında yapılacak görüşmenin ardından TBMM Genel Kurulu’na gidecek. Cumhurbaşkanı onayının ardından Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecek.