Ä°ÅŸçi çıkarmadık, zam bile yaptık

I. Bölüm: Rotayı İran'a çevirdi, bölgesel güç olacak

- Dünya genelinde pazarın durumu nasıl?

Dünyada hep 2, bazen 3 firma çocuk bezi ve hijyenik ped alanında çarpışır. Ama yerli firmalardan bu kadar başarılı olan bir örnek yok. Biz bu anlamda güçlü yerli tek firmayız. Mesela Almanya'da bir tane vardı ama o da gitti, artık yok. Çokuluslu firmalar heryerde pazarın hakimi konumunda.

- Hijyenik pedde pazar yapısı nasıl?

Orada bizim için ek bir problem vardı, çünkü kategioriye ismini veren markanın karşısına çıktık. Herkes bu kategoriye Orkid diyordu. Biz bu jenerik ismi kırma kampanyasıyla işe başladık. Kendimizi belli bir segmente oturtamıyorduk çünkü rakibimiz bütün segmentlere oturmuştu. Biz orada geldik ve başka türlü segmentasyon yaptık, delikanlı kızlar diye bir kampanya oluşturduk ve böyle bir strateji ile Molped'de yüzde 17 pazar payına ulaştık.

- Temizlik kağıtlarında?

Orada da karşımızda jenerik bir isim çıktı. Biz burada Papia'yı ortaya koyduk ve 2006 mayıs'ta çıkıp 2007 sonunda ikinciliğe oturduk. Şu anda da pazar payımızı yüzde 20'nin üzerine çıkardık.

- Lider kim?

Selpak, Solo ve Silen'in olduğu Eczacıbaşı Goerge Pasific lider durumda.

- Anladığım kadarıyla kendinizi başarılı buluyorsunuz. Nedir özelliğiniz?

Bizim sırrımız etkin pazarlama. Çünkü tesise bakacak olursanız, başka bir fabrika kurup üretim yapmak isteyin, aynı makinacılar size gelecekler, aynı hammadde gelecek, herşey aynı... Sadece kalite/fiyat dengesi ile olmuyor. Biz ambalajından rengine, promosyondan sunum ve reklama herşeyi en ufak detaya kadar planladık ve bilimsel bir pazarlama stratejisi uyguladık.

Sonuçta bizim bütün faaliyet gösterdiğimiz alanlarda karşımızda dev çokuluslu firmalar var. Bunların pazarlama stratejileri yurtdışından buraya ithal geliyor. Mesela önce yurtdışında yapılıyor, eğer tutarsa diğer ülkelere de uygulanıyor. Ama bizim elimizde böyle bir imkan yok. Gidip de başka ülkelerde bunu deneyip hatayı düzeltme şansımız yok. Ayrıca bizim kaynaklarımız hiç bir zaman onların kaynakları kadar olamaz. Dolayısıyla biz daha mütevazi kaynaklarla onların yurtdışından kısmen getirilip adapte edilen veya aynen uygulanan stratejilerinin karşısında kendimiz stratejiler bulmak zorundayız. Biz hakikaten çok emek veriyoruz bu stratejileri oluştururken. Nasıl bir imaj katacağız, nasıl benimseteceğiz, bununla kendimizi çok yoruyoruz ve çok uğraşıyoruz.

- Ortaklık hedefi var mı?

Şimdiye kadar hiç düşünmedik. Biz kendimizi ispat edelim ve bir Türk markası yaratalım istiyoruz.

- Teklif geliyor mu?

Zaman zaman yaklaşımlar oldu ama biz kesin bir şekilde böyle birşey istemediğimizi söyledik.

- Sizin satın alma hedefiniz var mı?

Şu anda yok ama ileride düşünebiliriz. Kendi markalarımızı büyütmek istiyoruz.

- Kriz sizi etkiledi mi?

Kriz hızlı tüketimi nispeten az etkiler. Belki pahalılardan uygun fiyatlara geçiş olur. Ama şu aşamada öyle birşey yok henüz. 2001 daha kötüydü çünkü o zaman fiyatlar artıyordu ve kur farkı fiyatlara yansıyordu. Şimdi öyle bir şey yok, hammadde düşüşü ile kur artışı birbirini dengeledi.

Biz esasen daha avantajlıyız. Çünkü bizim ürünlerimiz eşdeğer ürünlerin fiyatlarının biraz daha altında oluyor. O yüzden beklentimiz marka bağımlılığının krizde zayıflamasıyla tüketicilerin bizim markalarımızı denemeleri. Bu anlamda daha fazla tüketiciye ulaşacağımızı ve pazar payımızı artırabileceğimizi düşünüyoruz.

- Kaç kişi çalışıyor?

Grupta toplam 3 binden fazla kişi çalışyor. Bunların 750'si de yurtdışında.

- Kriz nedeniyle istihdam kaybı oldu mu?

Hayır herhangi bir işten çıkarma olmadı, hatta birçok firma yapmazken biz çalışanlarımızın maaşlarına zam bile yaptık.

- Yeni istihdam olacak mı?

Şu anda çok önemli bir açığımız yok ama yeni yatırımlar devreye girince yeni istihdam da yaratabiliriz. Biz hep kriz şartlarında çalışırız ki istediğimiz kalite fiyat dengeini tutturalım. O yüzden mümkün olduğu kadar az kişi çok iş prensibi ile çalışıyoruz.

- Türkiye için bir hedefiniz var mı?

Türkiye hızlı bir şekilde süpermarketleşiyor. Dünyadaki gelişmiş ülkelerde bu marketler birirlerini satın alarak daha kontrollü hale geliyor ve sonunda da 4-5 tane süpermarket zinciri tüm ülke ticaretine hakim oluyor. Hatta küçük bakkal tipi noktalar bile bir zincire bağlı olarak çalışıyor. İşte Türkiye de bu hale doğru dönecek.

O zincirlerde gördüğümüz en belirgin olgu ise, hızlı tüketim mallarında iki tane marka var, bir tane de o zincirin kendi markası. Dolayısıyla gelecekte Türkiye'nin böyle olacağınız düşündüğümüz için her alanda ilk ikinin içinde olmayı hedefliyoruz.Â

I. Bölüm: Rotayı İran'a çevirdi, bölgesel güç olacak