İş dünyasına güven artıyor

Edelman Güven Barometresi araştırmasına göre, Amerika ve Batı ekonomilerindeki iyileşme belirtileri, iş dünyasına olan güveni artırıyor. Araştırmaya katılanların çoğu, iş hayatının normale dönmesini beklerken, sürecin yavaş işlediği görüşünde.

“Edelman 2010 Güven Barometresi” araştırma sonuçları, Davos’ta yapılan Ekonomik Forumu’nda açıklandı. Araştırmaya göre, Amerika ve Batı ekonomilerindeki iyileşme belirtileri, iş dünyasına olan güveni artırdı. Araştırmaya katılanların çoğunluğu, iş hayatının normale dönmesini beklerken, sürecin yavaş işlediği görüşünde. Amerika’da iş dünyasına güvenenlerin oranı bu yıl yüzde 54 oldu. İş dünyasına duyulan güven geçen yıla göre 18 puanlık artış gösterdi.

Effect Halkla İlişkiler’in, Türkiye Temsilcisi olan, dünyanın en büyük bağımsız halkla ilişkiler şirketi Edelman Public Relations tarafından bu yıl 10.’su gerçekleştirilen 2010 Güven Barometresi, Davos Zirvesi’nin önemli gündemlerinden birisini oluşturuyor.

Araştırmaya, 22 ülkeden 4.8 bin kişi katıldı

Edelman 2010 Güven Barometresi araştırmasına Avrupa, Asya, Kuzey Amerika ile Latin Amerika bölgesini kapsayan 22 ülkeden, 24-64 yaş arası, iyi eğitimli ve üst düzey gelir grubunda yer alan 4.875 fikir önderi katıldı.�

İş dünyasına en fazla güvensizlik ABD ve İngiltere’de

2007 - 2010 yılları arasında, iş dünyasına en fazla güvensizlik Amerika ve İngiltere’de gözlendi. Bu yıllar arasında Amerika’da bankalara olan güven 39 puan gerileyerek, yüzden 68’den yüzde 29’a, İngiltere’de ise 20 puan gerileyerek yüzde 41’den yüzde 21’e düştü. Edelman araştırmasına katılanların yüzde 70’i, iş ve finans dünyasındaki işleyişin iyiye doğru gittiğini düşünmekle birlikte, bankalara hala bir güvensizlik duyuyor ve bu güvensizlik özellikle Batı toplumlarında hala yüksek.

Güven ve şeffaflık, ürün-hizmet kalitesi kadar önemli

2010 Güven Barometresi sonuçları, bu yıl ilk defa “şirket itibar ve güveni” açısından, güven ve şeffaflığın, hizmet ve ürün kalitesi kadar önemli olduğunu gösterdi. ABD ve Batı Avrupalı katılımcıların önemli bir bölümü için bu iki özellik, ürün kalitesinden daha üst sıralarda yer aldı. Finansal performans ise araştırmanın yapıldığı tüm ülkelerde, “10 kriter” arasındaki önem sıralamasında en alt sırada yer aldı.

CEO’lar güven kazanmaya başladı

Geçen yıl ekonomik krizle birlikte inişe geçen CEO’ların güvenilirliği, birçok ülkede iyileşme gösteriyor. Bir önceki yıla göre, CEO’lara duyulan güven; Amerika’da 9 puan artışla yüzde 26, İngiltere’de ise 13 puan artışla yüzde 33 oldu. Bu yükselişe rağmen, CEO’lar Amerika’da ve Almanya’da güvenilir şirket sözcüleri arasında hala en alt sıralarda yer alıyorlar. CEO’lara her zaman güven duyulan BRIC ülkelerde (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin), CEO’ların güvenilirliği 7 puanlık artış gösterdi ve yüzde 44’ten yüzde 51’e yükseldi.

En güvenilir bilgi kaynakları akademisyenler ve endüstri analistleri

Geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da bir şirket hakkında en güvenilir bilgi kaynakları olarak; akademisyenler, uzmanlar ve endüstri analistleri gösterildi. Bir önceki yıla göre bu yıl;  çalışanları, STKları ve aktivist olan müşterileri en güvenilir bilgi kaynağı olarak görenlerin oranı yüzde 57’den yüzde 50’ye düştü.Bu oran; Amerika’da yüzde 60’tan yüzde 39’a, İngiltere’de ise yüzde 51’den yüzde 35’e düşerek dramatik bir grafik çizdi.

Sektör analizleri ve makalelerin yıldızı parlıyor

Edelman araştırmasına göre, ekonomi yayınlarında yer alan sektör analizleri yüzde 47’lik bir oranla, makaleler ise yüzde 42’lik bir oranla, bir şirket hakkında bilgi edinmek için en güvenilir kaynaklar olarak kabul ediyor. Televizyon, gazeteler ve radyoları içinde barındıran popüler medyanın güvenilirliği ise giderek azalıyor.

Teknoloji, en saygın sektör konumunda

Teknoloji, geçen yılki 76’lık seviyesine göre, yüzde 79’a yükselerek, kurumsal sorumluluk ve güvenilirlik açısından en çok saygı duyulan sektör olmayı sürdürdü. Batı ülkelerinde bankalar, güvenilirlik açısından medya şirketlerinin ve sigorta şirketlerinin üstünde yer aldı ve alt sıradan 3. oldu. Batı ülkelerinin aksine bankalar Çin’de en çok güven duyulan kurumlar arasında birinci, Hindistan’da ise teknoloji sektöründen sonra ikinci sırada yer alıyor.

Richard Edelman: “Güven oluşmaya başladı ancak hastanın iyileşmesine çok zaman var.”

Edelman Başkanı ve CEO’su Richard Edelman, araştırma sonuçlarını değerlendirdi. “Güven artık iş dünyası için geliştirilmesi ve gerçekleştirilmesi gereken bir taahhüt” diyen Richard Edelman, “Kurumsal itibarı şekillendiren unsurların, Güven Barometresi araştırmasını yapmaya başladığımız 10 yıl öncesine göre çok değiştiğini gözlüyoruz” şeklinde konuştu.

İş dünyasına olan güvenin yeniden inşa edilmeye başlandığını ancak hastanın tamamen iyileşmesi için daha çok kat edeceği yol olduğunu söyleyen Richard Edelman, sözlerine şöyle devam etti:  “İş hayatındaki güven hala çok hassas ve kırılgan. Kısa dönemde alınan önlemlerin sadece kriz odaklı olduğu görüşü geçerli ve devlet hala gözlemci konumunda kalmak zorunda. Şirketler, bu şüpheli durumun yanlış olduğunu kanıtlamalı ve hem kar hem amaç odaklı olabileceklerini göstermeliler.” �

Güvene dayalı yeni bir iş anlayışını benimseyen CEO’ların güvenirliklerinin arttığını belirten Richard Edelman, “Sosyal paydaşlar ise bir suçlu aramanın çok ötesindeler. İyi performans sergileyen, dürüst, sürekli iletişim kurabilen ve iş dünyasının toplumdaki önemini kavrayan liderler arıyorlar” dedi.

David Brain: “Son üç yıldır STK’lar en güvenilir kurumlar olarak öne çıkıyor.”

Edelman EMEA Bölge Başkanı ve Avrupa CEO’su David Brain de, sosyal paydaşlarla olan iletişimin artık tek yönlü bir iletişim olmaktan öte, uygulama içeren etkileşim gerektirdiğini söyledi. Son üç yıldır STK’ların; Amerika, İngiltere, Almanya ve Fransa’yı da içine alan 8 ülkede, en güvenilir kurumlar olarak görüldüğünü ifade eden Brain, sözlerine şöyle devam etti:

“Çin’de STK’lara olan güven 2004 yılından bu yana 25 puan artış göstererek yüzde 31’den yüzde 56’ya yükseldi. Bu yükseliş büyük ihtimalle çevre ve kamu sağlığı konularına karşı büyüyen talep ve artmakta olan refah seviyesini yansıtmaktadır. Şirketler artık geçmiştekinden çok farklı bir yapıya sahip olan sosyal paydaşlara hitap etmek, onları dinlemek ve gerekiyorsa dinlediklerine göre yollarını değiştirmek için hazır olmalıdırlar. Bu, geniş çaplı uzmanlıkları olan sözcülerle ilişki geliştirmeyi, gündemin içinde yer almayı ve STK’larla kamu yararı için ortak hareket etmeye açık olmak anlamına gelmektedir.”

Negal Flieger: “Teknoloji, geleceğin odak sektörü.”

Güven Barometresi araştırmasını yapan StrategyOne Şirketi Başkanı Negal Flieger ise diğer sektörlerin önünde liderliğini sürdüren teknoloji sektörünü; makul fiyatlı ürünleri ile insanların hayat kalitelerini artıran ve geleceğin odak noktası bir sektör olarak nitelendirdi. Bankaların ise uygulamaları ile bunun tam tersi bir tablo çizdiğini belirtti.