İş dünyası, ’görme engelli deneyi’ ile krizden çıkış arıyor

Güncelleme Tarihi:

İş dünyası, ’görme engelli deneyi’ ile krizden çıkış arıyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2009 00:00

Dünyanın en büyük şirketlerinin yöneticileri dahil, 20 yılda 6 milyon kişiye ’gerçek bir görme engelli’ deneyi yaşatan ’Karanlıkta Diyalog’ semineri ilk kez İstanbul’da da gerçekleştirildi. Hürriyet’in de katılarak deneyimlediği bu seminere, ekonomik krizle birlikte ilginin arttığını da öğrendik.

’GERÇEK bir körlük’ tecrübesi yaşatan, 20 yılda 6 milyon kişinin tecrübe ettiği ’Karanlıkta Diyalog’ semineri ilk kez İstanbul’da da gerçekleştirildi. Fortune 500’e girmiş dünyanın en büyük şirketlerinin yöneticileri de dahil iş dünyasından önemli isimlerin katıldığı ’Karanlıkta Diyalog’ seminerine ilgi ekonomik krizle birlikte artmış. Görme engeli olmayanların, gündelik yaşamlarını geçirdikleri alandan uzakta, en çok güvendikleri ’görme duyularını’ kaybetmiş bir halde, rutin olarak kabul edilen işleri karanlıkta yeni bir tecrübe olarak yaşıyorlar. SunPlus Meetings & Conferences’ın Maslak’taki merkezinde ’Karanlıkta Diyalog’ seminerine katılıyoruz.

Gözünüzü kırpmıyorsunuz

Bir TIR dolusu malzeme getirilerek hazırlanan, karanlık seminer odasına girmeden önce kısa bir süre görme engelli değneğini nasıl kullanacağımız anlatılıyor. Amerika, Meksika, İrlanda, İtalya, Bulgaristan, Almanya ve Türkiye’den eğitmenlerin katıldığı seminere iki kişilik gruplar halinde alınıyoruz. Bir elimizle sağdaki duvara dokunarak, eğitmenlerin sesini takip ederek görmediğimiz bir yere varıyoruz. Tarifi imkansız bir güvensizlik duygusuyla hiç kıpırdamadan beklerken, yanımda başka insanların da beklediğini ancak bir ses çıkardıklarında anlayabiliyorum.

İngilizce konuşulan seminerde, eğitmenler kendi dillerinde bizi selamladıktan sonra, sırayla neler hissettiğimizi anlatıyoruz. Şiddetli korku yaşadığını söyleyen bir katılımcı, ayrılmak istiyor. Dışarı çıkan bu kadının ağladığını seminerin sonunda öğreniyoruz. Sonra mekandaki masaları ve sandalyeleri bulup, oturmamız isteniyor. Bir yere çarpma ya da düşme korkusuyla yavaş hareket ediyoruz. Normalde üç adımda alacağımız mesafeye buz üstünde yürür gibi, ancak 8-9 adımda ulaşıyoruz. Oturduktan sonra etrafımızdakilerle tanışıyoruz. Kaç kişi olduğumuzu tespit etmemiz bile vakit alıyor. Sırada masaya bırakılacak nesneleri keşfetmek ve onları kullanmak var.

İş bölümü ve güven

Önce küçük tabakları buluyorum; etrafımdakilerle paylaşıyorum. Bir başkası fincanları, bir diğeri çay kaşıklarını dağıtıyor. Sonra, hiçbir şey görmeden, isteğe göre fincanlara termoslardan çay ve kahve servisi yapıyoruz. Masadaki küçük partide sadece ellerimizi ve burnumuzu değil, kulaklarımızı da kullanıyoruz. Bütün bu iş bölümünü gerçekleştirebilmek için mutlak bir güven duygusunun ve birbirimizi dinlemenin şart olduğunu anlıyoruz. Geldiğimiz gibi eğitmenlerin yönlendirmesiyle dışarı çıktığımız ilk anda, ışık ciddi bir rahatsızlık yaratıyor. Asıl sürpriz ise eğitmenlerimizle tanıştığımızda gerçekleşiyor; hepsi doğuştan görme engelli.

6 bin görme engelli iş buldu

1988 yılından buyana Dialogue in the Dark, 25’ten fazla ülkede, Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Amerika’da 150 kadar şehirde gerçekleştirildi.

Şimdiye kadar 6 milyon kişi Dialogue in the Dark’ı tecrübe etti

6 bine yakın görme engelli kişi iş bulma imkanına kavuştu.

Görme engelli rehberliğinde resimsiz dünyada görmek

SUNPlus
Meetings & Conferences yetkilisi Sibel İpeker, Dialog in the Dark ile hedefleneni şöyle anlatıyor: "Günlük ve rutin olarak kabul edilen işler, karanlıkta yeni bir tecrübe gibi gözükür. Rol değişimi sağlanır: Görme engeli olmayanlar gündelik yaşamlarını geçirdikleri alandan uzaktadırlar, en çok güvendikleri duyuyu kaybetmişlerdir. Görme engelli kişiler onlara rehberlik ederek onları güven içinde, resimsiz bir dünyaya götürürler. Kısmen veya tamamen görme engelli rehberler, onları daha zayıf olmayan ama daha farklı olan kendi dünyalarına götürürler. Rollerin değişimiyle birlikte, görme engelli rehberler karanlıkta ’görebilen’ ve görebilen katılımcılar da ’kör’ oluyorlar. Duygusal etkileşimler daha da güç kazanıyor. Ziyaretçiler yansıma oluşturacak bir tecrübe edinir. Sosyal sınırlar azalır. Bilgisizlik yerini açıklık ve ilgiye bırakır. Acıma hissi saygıya dönüşür."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!