Güncelleme Tarihi:
SAVCILIĞA ŞİKAYET ETTİ: Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen Aysun Cevahir Greenall, 17 Şubat 2016 tarihli suç duyurusu dilekçesinde, babasının ölümünün ardından şirketteki hisselerini istediğini ağabeyi Yusuf Cevahir’in de kendisine yönelik olarak “Sana bir kuruş vermeyeceğim. Bütün paralar benim kontrolümde, hisselerini de kimseye aldırtmayacağım’ dediğini iddia etti. Greenall, “Tehdit ve şiddetle bütün kanuni hakkımı gasp ediyor. Hakkımı vermiyor. Şikayetçiyim” dedi.
“YUMRUKLA DÖVMEK İSTEDİ”: Dün 15.00 sıralarında Çağlayan’daki şirket ofisine gittim. Orada ağabeyimden evrakları istedim. Ben sekreterin yanında otururken yanımdan geçti. Bu esnada bana ‘seni bu şirkete sokmayacağım’ diyerek sinirli bir şekilde bağırdı, üzerime yürüdü. Kolumdan tutup beni odasına doğru fırlattı. Odanın kapısını arkadan kilitledi ve odanın içerisinde beni yumrukla dövmek istedi. Suratıma tükürdü. Odanın içerisinde beni hırpaladı. Kollarımda sıktığı yerlerde yara bere izi oluşmadı. Ancak olaydan sonra kollarım ağrıdı. Halen omuzlarımda ağrı mevcuttur. Adli rapor almak istiyorum. Pınar isimli sekreter bu olayı görmüştür.
“UZLAŞMAK İSTEMİYORUM”: Yumruğunu sıkıp yüzüme dayadı. ‘Senin hisselerini vermeyeceğim. Her şeyin kontrolü bende, kimseye de verdirtmeyeceğim’ şeklinde sözlerle tehdit edip bana şiddet uyguladı. Hakkımı bu şekilde gasp ediyor. Hakkımı vermiyor. Can güvenliğim tehlikededir. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’daki tedbirlerin uygulanmasını istiyorum. Şikayetçiyim. Uzlaşmak istemiyorum.”
“SIĞINMA EVİ TALEBİM YOK”: Aysun Cevahir Greenall, aynı gün emniyette verdiği ek ifadesinde ise “Çağrı üzerine koruma ve sığınma evi talebim yoktur. Önleyici tedbir kararı için gerektiğinde avukatım vasıtasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaatta bulunarak kendim çıkartacağım. Darp-cebir raporunu savcılıktaki dosyama sundum”dedi.
“HAYATİ TEHLİKE YOK”: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı İstanbul Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Bürosu’na gönderilmek üzere verilen adli tıp raporunda ise Greenall’un yumuşak doku lezyonlarına neden olan yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, üzerindeki etkisinin basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olduğu, kemik kırığı tarif edilmediği belirtildi.
“TEHDİT VE BASKI ALTINDAYIM”: Şirkette genel müdür yardımcısı olarak gösterildiğini bunun karşılığında da kendisine aylık bir gelir verildiğini belirten Aysun Cevahir Greenall, yaptığı açıklamada ise babası İbrahim Cevahir’in vefatının ardından ailesi ile miras kavgasının başladığını öne sürdü. Greenall, “Ağabeyim Yusuf Cevahir hisselerimi vermeyecekmiş. Paranın kontrolü ondaymış. Beni tartakladı, odasına kilitledi. Tehditler etti. Ben de odadan kurtulduğum zaman direkt can güvenliğimin sağlanması için savcılığa koştum. Olay önceki gün oldu. Şu an her şey şirket üzerine. Şirket yetkileri de onda. Hiçbir şekilde anlaşamıyoruz. Bana bir şey sorulmuyor bir şey öğrenemiyorum. Yatırımlar yapılıyor, haberim yok. Nelere yapılmış? Evraklar verilmiyor. Bilgi almaya çalıştığımda tehdit ediliyorum. Tamamen tehdit ve baskı altındayım. Abilerimin zaten imza yetkileri var. İmza yetkim yok. Koruma talebinde bulundum. Karar henüz ne bilmiyorum ama koruma muhakkak verilecek. Çünkü bizatihi saldırdı. Bundan sonra ne yapar artık bilemeyeceğim. Sadece hisselerimi istiyorum, bu kadar. Hisselerimle istediği şekilde oynayacak, zaten vermeyeceğini de söylüyor.”
VASİ TAYİNİ DAVASI AÇILMIŞTI: Merhum işadamı İbrahim Cevahir ile eşi Elmas Cevahir'in akli dengesinin yerinde olmadığı gerekçesi ile kızları Aysun Cevahir hakkında açtıkları vasi tayini davası, 1995’de takip edilmediği için düşmüştü. Davanın düşmesi ile de Aysun Cevahir’in Türkiye’ye giriş ya da çıkışında yakalanması için mahkeme tarafından sınır kapılarına verilen talimat da geri alınmıştı.
CEVAHİR HOLDİNG: “SUÇLAMALAR ASILSIZ”
Aysun Cevahir Greenall’un suç duyurusunun ardından Cevahir Holding’ten yapılan açıklamada, Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Cevahir’e yönelttiği suçlamalarınh tamen asılsız olduğu öne sürülerek, “Aysun Cevahir tarafından yönlendirilen tüm suçlamalar asılsız olup, Türkiye Cumhuriyeti’ne büyük hizmetleri olan Cevahir Holding’in ve Cevahir Ailesi’nin bu tip suçlamalarla yüz yüze kalması elem vericidir. Konu edilen miras suçlamalarıyla ilgili hukuki süreç devam etmekte olup, kardeşler arasında hiçbir uzlaşmazlık bulunmamaktadır. Cevahir Ailesi; Türkiye Cumhuriyeti anayasınına uygun olarak miras paylaşım sürecini devam ettirmektedir. Bugüne kadar hukuka ve hukukun üstünlüğüne inanan Cevahir Ailesi ve Cevahir Holding, bugünden sonra da yoluna bu saygın çizgide devam edecektir” denildi.