Güncelleme Tarihi:
YAKLAŞIK dört yıldır yaptırım kıskacındaki İran ekonomisi için tarihi dönüm noktası. P5+1 olarak adlandırılan ülkeler (Çin, Fransa, Almanya, Rusya, İngiltere ve ABD) ile 14 Temmuz 2015’te varılan uzlaşmanın ardından, beklenen açıklama dün geldi ve Viyana’da yapılan görüşmeler sonrası yaptırımların kaldırıldığı açıklandı. İran’ın dünya ekonomisine yeniden “merhaba” diyecek olması, petrol fiyatlarından jeopolitik dinamiklere pek çok alanda etkisini gösterecek. Yıllardır süregelen yaptırımların kalkmasının, şüphesiz Türkiye’ye de yansımaları olacak. İki ülke arasındaki ticaret hacminin artması ve Türkiye’nin İran’dan aldığı petrol miktarını arttırması öngörülüyor.
Suudi Arabistan, Venezuela ve Kanada’nın ardından dünyanın kanıtlanmış en büyük dördüncü petrol rezervlerine sahip olan İran, daha önce Türkiye’nin petrol ihtiyacının yaklaşık yarısını karşılıyordu. Ancak yaptırımların sıkılaşması, batılı ülkelerin “petrol alımını azaltın” baskısı ve İran’a döviz ödemesinin zorlaşması ile İran’ın Türkiye’ye ihraç ettiği petrol miktarı yarı yarıya indi. Tüpraş’ın verilerine göre, Türkiye 2011’de İran’dan yıllık 9.7 milyon ton ham petrol ithal ederken, bu miktar 2012’de 7.2 milyon ton, 2013’te 5.1 milyon ton ve 2014’te 5.28 milyon tona geriledi.
Aynı süreçte Türkiye’nin petrol ithalatında İran’ın yerini daha çok Irak doldururken, 2011 yılında 3.1 milyon ton petrol ithal edilen Irak’tan, 2012’de 3.8, 2013’te 6.1, 2014’te ise 5.67 milyon ton ham petrol ithal edildi. Böylece Irak, Türkiye’nin ana tedarikçisi haline geldi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) 2014 Petrol Piyasası Raporu’na göre ise İran’ın 2012’de yüzde 38.8 olan petrol ithalatındaki payı 2014’te yüzde 29.72’ye düşerken, Irak’ın payı 2012’de yüzde 19.19 iken, 2014’te yüzde 31.37 olarak gerçekleşti.
İRAN’DA YENİ DÖNEM
P5+1 ülkeleriyle İran arasında imzalanan nükleer anlaşmanın ardından, İran’a Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve ABD tarafından uygulanan yaptırımlar kalktı. ABD Kongre Araştırma Servisi’nin bir raporuna göre, 2010’dan sonra sıkı yaptırımlar yürürlüğe girmeseydi, İran ekonomisi bugün en az yüzde 15 ila 20 daha büyük olabilirdi. İran’ı küresel ekonomik sistemin dışına iten yaptırımlar, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olan ülkenin ihracatının düşmesine neden oldu. Öte yandan, İranlılar günlük yaşamlarında birçok sorun ile karşı karşıya kalarak, ilaç, gıda gibi temel ihtiyaçlarda sıkıntı yaşadı. Mesela pirinç fiyatları 6 yılda 72 kat arttı. Tahran’ın ülke dışında bulunan ve dondurulmuş olan milyarlarca dolarlık varlığına tekrar erişimine izin verilecek. Ayrıca İran’ın yeniden uluslararası piyasalara petrol ihracatının da önü açılacak.
30 MİLYAR DOLAR
Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi (DEİK) Türk-İran İş Konseyi Başkanı Bilgin Aygül, yaptırımların kalkmasıyla Ankara-Tahran arasındaki ticaret hacminin zamanla 30 milyar dolara ulaşabileceğini söylüyor. 2012 yılında İran ile 22 milyar dolar olan ikili ticaret hacminin, 2013 yılında 14.6 milyar dolar, 2014’te ise 13.7 milyar dolara düştüğünü dile getiren Aygül, şunları anlatıyor: “İran, Türkiye’nin dış ticaretinde ilk 10 ülke arasında. Ambargo sonrası dönemde Türk iş dünyası da İran’a iyi bir strateji ile girmeli. Son 6-7 ay içinde Almanlar dört büyük heyetle İran’a gitti. Avrupalılar İran’a strateji ile geliyorlar, örneğin Eximbank kredisi gibi imkanları var. Bizim bankalarımız da sanayici ve ihracatçının önünü açacak krediler, modeller hazırlamalı.
İkili ticaret son üç yıldır azalmasına rağmen, yeniden artabilir. İlk başlarda ihracatın çok artacağını düşünmüyorum ama önümüzdeki dönemde hem ihracat, hem işbirlikleri artacaktır. Türk firmalar, Avrupalı firmalar ile İran’da ciddi bir işbirliği kurabilir. İran’da ciddi bir canlanma olacak. En iyi tanıyan iş adamları Türkler olduğundan, Türkiye’ye çok ciddi avantajlar sağlayabilir. Bugün 200’e yakın Türk yatırımcısı İran’da iş yapıyor, çok farklı sektörde yer alıyor.”
Bir anda güllük gülistanlık olmaz
DEİK Türk-İran İş Konseyi Başkanı Aygül, yaptırımların kalkmasıyla İran’da her şeyin güllük gülistanlık olmayacağını da vurgulayarak, “Yeni değil, 1979’dan beri İran’a çeşitli ambargolar uygulanıyor. İran’da gerçekten korumacı bir yapı var. İran 1996’dan beri Dünya Ticaret Örgütü’ne gözlemci sıfatı ile katılıyor ama henüz üye olmadı. Bu nedenle, lisans alma ve taklit gibi sorunlar devam ediyor. İran’ın blokaj parasının çözülmesi ile sanayi ve ekonomisine rahatlama gelecek.
Biz enerji açığına sahibiz, İran enerji üreticisi bir ülke. İran’la dış ticaret hacmimizin yaklaşık 4’te 3’ü altın, petrol ve gazdan oluşuyor” şeklinde konuşuyor. Doğalgaz, iki ülke arasındaki ticaretin büyük bir dilimini oluşturmasına rağmen, önümüzdeki dönemde burada bir artışın kolay kolay gerçekleşmesi öngörülmüyor. EPDK verilerine göre, Türkiye 2014’te İran’dan yaklaşık 9 milyar metreküp doğalgaz ithal ederken, bu toplam ithalatın yüzde 18.13’üne karşılık geliyor. Fakat İran’dan alınan doğalgazın fahiş fiyatı nedeniyle uluslararası tahkime başvuran Türkiye’nin, ancak İran’ın fiyatları düşürmesi halinde bu ülkeden aldığı doğalgaz miktarını artırabileceği kaydediliyor. Türkiye, bugün en pahalı doğalgazı İran’dan alırken, İran ise doğalgaz ihracatının yüzde 90’ını Türkiye’ye gerçekleştiriyor.
Petrol fiyatlarında yeni baskı
ABD Enerji Bilgi Yönetim Dairesi’nin (EIA) bilgi notuna göre İran’ın ham petrol (KONDENSAT) ihracatı 2011 yılında günlük 2.6 milyon varildi. İran’ın petrol ihracatını hedef alan ABD ve AB öncülüğündeki yaptırımlarla birlikte petrol ihracatı 2013 yılında günlük 1.3 milyon varile kadar düştü. 2014 yılında ise 150 bin varil/gün civarında artarak, 1.4 milyon varile çıktı. İran ham petrolünün başlıca alıcıları ise Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Türkiye. İranlı haber ajanslarına göre, İran bugün Türkiye’ye günde ortalama 117 bin varil petrol ihraç ederken, yaptırımların kalkması ve döviz akışının kolaylaşması ile Türkiye’nin İran’dan aldığı petrol miktarı 200 bin varil ve üzerine çıkabilir. Öte yandan, yaptırımların kalkması ile İran’ın petrol piyasasına ihracatçı olarak yeniden dönecek olması, gerileyen petrol fiyatları üzerinde baskı yaratıyor. İranlı yetkililer ilk etapta hemen günlük 500 bin varil daha ihracat yapabileceklerini açıkladı. Bunun da petrol fiyatlarında yeni düşüşlere neden olması bekleniyor. İran’ın Mehr haber ajansı, Total ve Shell gibi petrol devlerinin dün İran Milli Petrol Şirketi ile görüşme yapmak üzere Tahran’a üst düzey yöneticilerini gönderdiği bilgisine yer verdi.
Müteahhitlerin gözü İran’da
İRAN’a uygulanan ekonomik ambargonun sona ermesi Türk müteahhitler için yeni bir pazar kapısı açtı. Libya, Irak ve Rusya pazarında zorlanan Türk inşaat şirketleri İran’da yeni iş fırsatları kovalayacak. Yaklaşık 4 ay ay önce İran büyükelçiliği ile görüşmelere başladıklarını belirten Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün, “İran’dan teknik bir heyeti Türkiye’ye davet ettik, yakın zamanda gelmelerini bekliyoruz. Sonra biz Türkiye’deki müteahhitlerle İran’da gideceğiz. Sınırdaş ülkemiz olan İran Türk inşaat sektörü için önemli bir potansiyel barındırıyor. Avrupa ve Amerika’dan da bölgeye talep var. İran’da yeni konut ve altyapı işleri doğacaktır” dedi. İran’ın 2 farklı alanda fırsatlar barındırdığına dikkat çeken Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Başkanı Ömer Faruk Çelik ise şunları söyledi: “Bakir bir bölge olan İran’da toplu konut yapan birkaç Türk firması var. Şimdi onların sayısı artacak. İkinci önemli potansiyel ise yabancıya satış. Bugüne kadar Suudi Arabistan ve Kuveyt ağırlıklı olan Körfez ülkelerine konut satışında artık yeni bir kapı daha açıldı. Türk gayrimenkul şirketleri İranlı yatırımcılara konut satışına odaklanacaklar.”
ABD’li gazeteci takasla serbest kaldı
ABD ile İran arasındaki yakınlaşmanın ardından, Tahran yönetimi, aralarında Washington Post muhabiri Jason Rezaian’ın da olduğu dört İran kökenli ABD vatandaşı tutukluyu serbest bıraktı. İran devlet televizyonu, iki ülke arasında takas anlaşması yapıldığını ve ABD’nin de 7 İranlı mahkumu serbest bırakacağını duyurdu. Amerikalı gazeteci Rezaian (39), 22 Temmuz 2014 tarihinde casusluk suçlamasıyla tutuklanmıştı. ◊ DIŞ HABERLER