Endüstriyel internette devrim adı: 5G

Türkiye’de ise bundan tam bir yıl önce 4.5G olarak ifade edilen LTE-A teknolojisi cebimizde akıllı telefonlara girdi. Saniyede 300 megabyeta kadar çıkabilen bir veri aktarım hızı sunan bu teknoloji, aslında evlerimizdeki iş yerlerimizdeki internet hızından çoğunu sunuyor.

Buraya kadar geliştirilen teknolojiler, aslında mobil cihazlar düşünerek tasarlanmıştı. Ancak son dönemlerde konuşulmaya başlanan yeni bir mobil iletişim teknolojisi, mühendislerin şu sıralar üzerinde harıl harıl çalıştıkları konuların başında geliyor. O da 5G. Türkiye’deki iletişim operatörleri de 5G çalışmalarını Ar-Ge merkezlerine gerçekleştirmeye devam ediyor.

Peki 5G’nin en büyük farklı ne? Bu sorunun net cevabı endüstriyel internet. İlk kez bir mobil internet teknolojisi, endüstrilerde kullanılmak için geliştiriliyor. Son kullanıcılara sunulacak hızdan daha çok endüstrilerin ihtiyacı göz önünde bulundurularak geliştiriliyor 5G. Sunulacak geniş kapasite sayesinde tek bir şebeke üzerinden hem son kullanıcılar hem de çok büyük bir fabrikanın sensörlerinden gelen veriler hızlı bir şekilde işlenebilecek.

5G’nin en büyük avantajı ise tepkime süresi (latency) olacak. Bu teknolojinin geldiği nokta, Mart ayında Barcelona’da düzenlenen Mobil Dünya Kongresi’nde (Mobile World Congress) sergilendi. Mobil iletişim altyapısı geliştiren şirketler, 5G ile sunulacak tepkime süresini canlı demolarla gerçekleştirdi. Test etme imkanı bulduğum bir örneği paylaşmak istiyorum. İsveç merkezli mobil iletişim altyapısı geliştiren Ericsson şirketi, fuar alanına yarış oyunlarındaki gibi bir kokpit kurmuş. Bu kokpit, Barcelona’nın 50 kilometre dışındaki gerçek bir pistte, gerçek bir araca bağlı. Kokpitle yapılan gaz, fren, sağ ve sol gibi tüm kontrol hareketleri bu araca 5G teknolojisiyle iletiliyor. Sadece bu kadar değil, pist zeminindeki tüm yol bozuklukları kokpitte titreşim olarak yansıyordu. Bir düşünün, 5G’nin hızlı tepkime süresi sayesinde 50 kilometre uzaklıktaki bir araç kontrol edilebiliyor. Yetkililer, kurulan altyapının tam 35 milisaniyelik tepkime süresine sahip olduğunu belirtiyor, ki bu da 100 milisaniye olan göz kırpma süresini hemen hemen üçte birine denk geliyor. Bu örnek, 5G ile neler yapılabileceği konusunda çok iyi fikir veriyor.


Şimdi 5G’nin endüstrilerde kullanıldığını bir hayal edelim. İlk akla gelen örneklerin başında sağlık sektörünü gösterebiliriz. ABD’deki bir doktor, Türkiye’deki bir ameliyat robotuna bağlanarak ameliyatı gerçekleştirebilecek. Ya da sürücüsüz otomobiller, birbirine bağlanarak yolda gerçekleşecek herhangi bir aksiliğe karşı hızla manevra yapabilecek. Dolayısıyla kaza riski de sıfıra inecek. Üzerinde çalışılan bir diğer örnek de lojistik sektöründen. Lojistik taşıma gerçekleştiren araçların yakıt tasarrufunu maksimum düzeye çıkarmak için de 5G kullanılacak. Aynı rotada giden TIR’ların aralarında 30 cm’lik mesafe bırakılarak, sürtünme kuvveti minimum seviyeye indirilecek. En öndeki aracın alacağı ani bir manevra, hızlı bir şekilde arkadaki araçlara iletilecek. Bu yöntemle, lojistik sektöründeki taşımacılık masrafların yarı yarıya düşürülmesi amaçlanıyor.


5G’nin kullanıma sunulması beklenen 2020 yılında baktığımızda ise endüstriyel internet kullanan cihaz sayısı 50 milyara çıkacak. Bu da yukarıda paylaştığım örnekleri kat kat aktaracak. Üretim bantlarındaki en ufak hatalara bile anında müdahale edilebilecek. Sağlıktan ulaşım sektörüne kadar birçok sektörün merkezi, bel kemiği 5G olacak. Kısacası 5G, endüstriyel internetin önündeki en büyük şans. Endüstriyel internette 2020 yılında veya daha erken yaşanacak devrimi hazır mısınız?