İnsanlar canlı tabutlarda yaşıyor

Güncelleme Tarihi:

İnsanlar canlı tabutlarda yaşıyor
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2009 11:59

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu Türkiye'de mevcut yapıların yüzde 70'inin oturulabilecek durumda olmadığını belirterek, "İnsanlarımız maalesef, canlı tabutlarda yaşıyorlar" dedi.

Haberin Devamı

Gayrimenkul sektörüne ilişkin soruları yanıtlayan Ağaoğlu, My World Ataşehir projelerinin, Avrupa'nın, en büyük konut projelerinden biri olduğunu belirtti.

My World Ataşehir'in, 4 bine yakın konuttan oluşan ve sadece konut sayısıyla değil, tasarımdaki başarısıyla ve çağdaş yaşamın bütün fonksiyonlarını karşılamasıyla da farklı bir proje olduğunu vurgulayan Ağaoğlu, Avrupa'nın bir çok ülkesinden öğrencilerin, My World Ataşehir'e staj yapmaya geldiklerini ifade etti.

ATAŞEHİR'İN FİNANS MERKEZ OLMASI ÇOK OLUMLU

Ataşehir'in finans merkezi olması kararını, son derecede olumlu ve başarılı bulduğunu dile getiren Ağaoğlu, Türkiye'deki tüm finans piyasalarının derinliğinin, Avrupa'daki orta ölçekteki bir bankanın büyüklüğünü ancak karşıladığını ifade etti.

Haberin Devamı

Finans sektörünün, bir kısmının Ankara'da bir kısmının İstanbul'da olduğu için parçalanmış bir görüntüsü olduğuna dikkati çeken Ağaoğlu, şunları kaydetti:

“Zaten, finans piyasalarımızın toplam gücü belli. Bir de sen bu gücü ikiye bölersen, bunun etkisi iyice azalır. Finans piyasalarının bir şehirde toplanması bence son derece olumlu bir karar. İstanbul, dünya baş şehri olacak bir şehir diyoruz ama biz, İstanbul'u gecekondu baş şehri yapmışız. Hiç olmazsa, İstanbul'un dünya metropolleri arasında etkisinin olabilmesi için finans piyasalarının, İstanbul'da toplanması, çok doğru bir karar...

Ataşehir, bu proje için uygun bir bölge. Burada kamunun elinde toplu bir arazi vardı. TOKİ'ye bağlı Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığının (Emlak GYO) arazisi... Bu proje, konum olarak da Anadolu Yakası'nı canlandıracaktır. Finans sektörünün, bir kısmı, Maslak bölgesine yerleşti. Anadolu yakasında da Ataşehir'in olması stratejik olarak son derece uygun. Sabiha Gökçen Havalimanı olması ve ulaşım akslarına yakınlığı çok büyük bir avantaj. Çok başarılı bir seçim diye düşünüyorum.

Maslak bölgesinde zaten kamunun elinde arazi yok. Orası, yoğunluğunu yeteri kadar aldı. Bence stratejik olarak çok başarılı bir yer... Hem kamu da kendi kaynağını çok rantabl bir şekilde değerlendirmiş oldu.”

Haberin Devamı

Ataşehir'in ise baştan planlama yapıldığı için, Maslak'tan daha başarılı olacağını dile getiren Ağaoğlu, “Ataşehir'in, finans merkezi olması, buradaki gayrimenkul piyasasını da canlandıracaktır. Bölgeye prim yaptıracaktır” diye konuştu.

“TÜRKİYE'NİN BU KRİZDEN ÇIKMASI İÇİN HALA ÇOK ŞANSI VAR”

Türkiye'nin, krizlerle yaşamaya alışık bir ülke olduğunu vurgulayan Ağaoğlu, Türk yatırımcısının da krizlere karşı bağışıklık kazanmış durumda olduğunu söyledi.
Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye'nin krizi, fırsata çevirme imkanı da vardı ama maalesef önlemler almakta geç kaldığı için, krizin etkisini biraz daha ağır hissettik. Eğer, krizin başında alınabilseydi bazı tedbirler daha az etkilenirdik ama ben hala inanıyorum ki; Türkiye'nin bu krizden çıkması için hala çok şansı var. Türkiye'nin genç ve dinamik bir ekonomik yapısı var. Değişikliklere, çabuk adapte olan iş adamlarımız var.

Haberin Devamı

Biz de 'kriz ortamında ev alınabilir'in örneklerini gösterdik. Son yaptığımız üç kampanya ile normal zamanlarda yaptığımız satışın, çok daha fazlasını bu kriz ortamında yaptık. Doğru yerde, doğru proje, doğru fiyatlama ve doğru ödeme sistemleri koyduğunuz zaman, 'kriz ortamında iş yapılabilir'in örneklerini gösterdik. Biz, krizi fırsata çevirdik. Sektöre de bunun nasıl yapılabilineceğini gösterdik.

Açıklanan ekonomik paketler ve faiz indirimi bu zamana kadar beklenmeyip, geçen yılın Kasım aylarında yapılsaydı, para hareketi bu kadar yavaşlamazdı ve küçük esnaf, bu kadar sıkışmazdı. Ekonominin damarlarını besleyen, kılcal damarlar, küçük esnaflardır. Buraların tıkanması önlenebilirdi. Seçim de ekonomiyi, ikinci plana itti. Bunun da etkisi oldu.”

Haberin Devamı

İŞSİZLİK ORANLARI ÇOK TEHLİKELİ

Ali Ağaoğlu, şu anda da alınması gereken tedbirlerin olduğunu belirterek, inşaat sektörünün, tüm sektörlerin lokomotif sektörü ve emek yoğun bir sektör olduğunu bildirdi. İşsizlik oranlarının, çok tehlikeli bir noktaya geldiğini dile getiren Ağaoğlu, şunları ifade etti:

“Türkiye'nin çok genç ve dinamik bir nüfusu var. Bu nüfus bizden iş ve aş istiyor. Bunlara iş ve aş veremezsek, yarın sosyal olaylarla karşılaşırız. İşsizliği önlemenin, en önemli yollarından biri de inşaat sektörünün canlandırılmasıdır. İnşaat sektörünün önündeki en büyük engeller ise bürokrasi ve vergi yüküdür. Bunların kaldırılması lazım.

Enerjimizin, yüzde 60'ını, bürokrasi engelini geçmek için harcıyoruz. Bir inşaat ruhsatının ekinin arkasında 400 küsür adet imza var. Her birini bir günde geçsen, 400 gün yapar. Sektörün üstünde inanılmaz bir bürokrasi engeli ve vergi yükü var.”

Haberin Devamı

Ali Ağaoğlu, bir kişinin, yeni bir ev aldığında, o eve mutlaka bir koltuk, buzdolabı ve perde aldığını vurgulayarak, bu şekilde mobilya, beyaz eşya ve tekstil sektörünün de canlandığını belirtti.

İNSANLAR CANLI TABUTLARDA YAŞIYOR

Türk insanının, yeni ve nitelikli konutlara ihtiyacının olduğuna dikkati çeken Ağaoğlu, Türkiye'deki mevcut yapı stokunun yüzde 70'inin oturulabilecek durumda olmadığını ifade etti.

“İnsanlarımız maalesef, canlı tabutlarda yaşıyorlar” diyen Ağaoğlu, “Bu kriz ortamlarında bile, insanlara kazanabilecekleri hissini verirseniz, kazanacaklarına ikna ederseniz, insanlar alım yönünde harekete geçiyor. Biz, bunun ilk örneklerini yaptık ve sektör de bizi takip etti. Son bir kaç aydır da sektörde bir canlanma var” ifadelerinde bulundu.

Devletin, ticari faaliyetler içerisinde olmasını kesinlikle tasvip etmediğini belirten Ağaoğlu, şöyle devam etti:

“Bunu artık, özel sektörün yapması lazım ama şöyle de bir şey var; başta İstanbul olmak üzere, Türkiye'deki mevcut arsa fiyatlarıyla özel sektörün, dar gelirliye konut yapma şansı yok. Bizim asıl gözümüz orada. Asıl müşterinin büyüğü, pastanın büyüğü orada ama özel sektör olarak mevcut arsa fiyatlarıyla bunu yapmamız mümkün değil.

Ancak, barınma hakkı da en doğal haktır. Eğer bunu özel sektör yapamıyorsa, devletin bunu yapmasını normal karşılıyorum. Açıkçası, TOKİ de bunu son derece başarılı yapıyor. Devletin, ticari faaliyetlerde olmasına karşı olmama rağmen, TOKİ'yi başarılı buluyorum. Yaptığı konutları da, bir kaç sıkıntılı proje dışında genel olarak başarılı buluyorum. Biz eğer bunu yapamıyorsak, insanları kaçağa ve gecekonduya teşvik etmememiz lazım. TOKİ, şu anda bunu sağlıyor.
Devletin elinde çok büyük araziler var ve maalesef bunların çoğu işgal altında. Şu anda, Türkiye'nin yüzölçümünün yüzde 73'ü, devletin üzerine kayıtlı. Devlet şu anda gerçekten toprak ağası ve maalesef bu toprakların bir çoğuna da sahip olamıyor, bunları değerlendiremiyor. Devlet, buraların planlarını yapıp, özel sektöre açarsa, biz bu projelere de destek vermeye her zaman açığız.

İşgal altında derken, gecekondulaşmayı kastediyorum. Kaçak yapan insan, ne kadar suçluysa, bence devlet de o kadar suçlu. Göz yummak da suça iştirak etmektir diye düşünüyorum. Ancak, bu insanlar da bir şekilde oralara yerleştiler. Sosyal devlet olarak da bu insanları, oradan atamazsın. Yapılması gereken şey; bu tür alanlarda çağdaş bir planlama yapıp, aynı bölgede özel sektörle, kentsel dönüşümün sağlanmasıdır.”

Tüm konut fırsatları hurriyetemlak.com'da...

Ağaoğlu’ndaki iş fırsatları http://www.yenibiris.com/IsIlanlari/Ilanlar.aspx?CustomerID=25018

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!