Oluşturulma Tarihi: Aralık 26, 2003 20:37
İnşaat çok temel, lokomotif sektörlerden biri. Ancak sektör Türkiye'de birçok açıdan 'problemler' yaşıyor. Yasa dışı çalışan müteahhitler, kayıtdışı işlemler, yetersiz denetleme nedeniyle oluşan 'istismarlar' problemlerden yalnızca birkaçı. Sektörün tanınmış ismi Kadir Aydın, deneyimlerine dayanarak sektörü değerlendirdi. Problemlerini ve çözüm yollarını anlattı.
Kadir Aydın, 1987'de İTÜ İnşaat Fakültesi'ni, 1989'da İstanbul Üniversitesi Uluslararası İşletme İktisadi Enstitüsü'nü bitirmiş. 1988'de Hannover Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak çalışmış. Ardından bir süre STFA'da ve ENKA'da planlama mühendisi olarak hizmet vermiş. 12 yıldır serbest çalışıyor.
Arazi ve gayrimenkul projeleri geliştirmek üzere 2000'de kurulan Neo Yapı'nın Genel Müdürlüğü'nü yürütüyor. Aydın sorularımızı yanıtladı.
2004'e nasıl bakıyorsunuz?
- Türkiye'de inşaat sektörü, 2003'ün ilk altı ayında belli oranda küçüldü. Buna paralel olarak gayrimenkul piyasası da henüz açılamadı. Gayrimenkul piyasasının yeniden canlanması ekonomik düzelmeyle yakından ilgili. İç ve dış borçlanmadaki faiz oranlarının yüksekliği yatırımcıları aktif olmaktan alıkoyuyor. Bu durum ortadan kalkmadıkça, hiçbir piyasada büyüme beklenmemeli.
Sektörde ne tür sorunlar yaşanıyor?
- Örneğin, kayıtdışı işlemler, kurumsal gayrimenkul yatırımı yapan yatırımcılara karşı haksız bir avantaj yaratıyor. Gerekli yasal düzenlemelerle bunun ortadan kaldırılması, yerli ve yabancı gayrimenkul yatırımcılarının ilgisini artıracak. Ayrıca, vergi mevzuatının gözden geçirilmesi lazım. Böylece, yabancı gayrimenkul yatırımcılarının Türkiye'de yatırım yapmalarını engelleyen vergi dezavantajları kaldırılacak.
Son yıllarda kooperatifçiliğin güç kaybetmesini ve gayrimenkul yatırımlarının artmasını neye bağlıyorsunuz?
- Türkiye'de konut anlayışı değişiyor. Bunun iki sebebi var. Birincisi, gelir dağılımının, yanlış ekonomik uygulamalarla bozulması. Bu nedenle, kooperatif yatırımlarına ilgi gösteren orta ve alt orta sınıfın alım gücü çok önemli oranda düştü. İkincisi de denetleme eksikliklerinden kaynaklanan istismarlara sık rastlanması. Gayrimenkul piyasasında belirleyici faktörlerden biri de deprem güvenliği. İnşaatların, deprem yönetmeliklerindeki teknik kurallara uygun olması gerek. Bu bağlamda, koordinasyon, kontrol, takip ve raporlama mekanizmalarının birlikte işlemesi şart.
Yabancı yatırımcılar Türk emlak piyasasına nasıl bakıyor?
- Yabancı yatırımcılar, 70 milyon nüfuslu bir ülkenin gayrimenkul piyasasıyla yakından ilgileniyorlar. Bununla birlikte, bürokratik engeller nedeniyle mesafeli davranıyorlar. Türkiye'de mortgage (ipoteğe dayalı gayrimenkul finansman modeli) sisteminin olmaması da yabancı yatırımcıyı etkiliyor. Mortgage sisteminin getirilmesiyle, yabancı sermaye Türkiye'ye çekilebilir. Bu sistemin Türkiye'de yerleşebilmesi için, istikrarlı bir ekonomiye ihtiyaç var.
Konut açığının önüne nasıl geçilebilir?
- Türkiye'de devlet, en büyük gayrimenkul sahibi. Uygulanmaya çalışılan serbest ekonomik sisteme tamamen aykırı davranıyor. Konut ve diğer gayrimenkul yatırımlarına altyapı oluşturacak araziyi üretmek için, devlet kuruluşlarının kontrolündeki arazilerin, özel sektör ve yerel yönetimler yoluyla altyapısı hazırlanarak ve piyasa dengeleri gözetilerek kullanıma açılması gerekiyor.