Güncelleme Tarihi:
Bursa Çimento Fabrikası AŞ Genel Müdürü de olan Nemli, AA muhabirine, inşaat sektörünün doğrudan ve dolaylı etkilediği sektör sayısının 200'ün üzerinde olduğunu, buradaki büyümenin "sürükleyici bir sektör" olması dolayısıyla ekonomiye çok hızlı yansıdığını söyledi.
Nemli, Türkiye gibi altyapı yatırımlarını henüz tamamlamamış, nüfusu çok hızlı artan bir ülkenin inşaat sektörüne çok ihtiyaç duyduğunu ancak tek belirleyici unsurun konut olmadığını vurgulayarak, "Konut çok önemli bir parametre ama özellikle son dönemlerde 'mega projeler' diye tabir ettiğimiz büyük altyapı yatırımlarının da devreye girmesiyle beraber inşaat sektörüne kamunun yaptığı destek ya da kamunun talepleri, sektörün büyümesinde önemli rol oynuyor." diye konuştu.
Türkiye'nin, geçen yıl 80 milyon ton civarında çimento üretimi olduğunu, bunun bir önceki yıla göre yüzde 8'lik bir büyümeye tekabül ettiğini anlatan Nemli, talebin çimento sektörünü de istikrarlı şekilde büyüttüğünü belirtti.
Nemli, kentsel dönüşüm projelerinin özellikle son 5 yılda sektörün büyümesine önemli katkılar sağladığını belirterek, "Çimento sektörü olarak talebi karşılamakta sıkıntı yaşamadık ama inşaatlara ana hizmeti veren beton firmaları. Geçen sene belli bir dönemde, beton taleplerinin ciddi sıraya konulduğu, yetiştirmekte zorlanıldığı bir dönemi hazır betoncular yaşadı ama çimentocuların böyle bir sıkıntısı olmadı." ifadelerini kullandı.
KIŞ YAŞANMAMASI SEKTÖRE OLUMLU YANSIDI
Bu sene kış koşullarının yaşanmamasının inşaat sektörüne olumlu yansıdığına da değinen Nemli, şöyle konuştu:
"Yılın ilk ayları itibarıyla neredeyse hiç kış yaşamadık bu sezon. Onun etkisi tabii inşaat sektöründe geçen yılla kıyaslandığında bir artı olarak gözüküyor. Uzun vadeli bir projeksiyon yaptığımda Türkiye'deki üretimin neredeyse her yıl, kriz dönemleri hariç yüzde 4-5 büyüdüğünü görüyorum hacimsel bazda.
Kriz dönemlerinde küçülmeye girse bile sonraki iki dönem o küçülmenin de yüzde 4-5 büyümüş gibi telafi edecek bir büyümeyle karşı karşıyayız. Çünkü Türkiye çok genç nüfusa sahip ve çok hızlı büyüyen bir ülke, dolayısıyla bu altyapı ve konut inşaatı eninde sonunda bu aradaki farkı kapatıyor."
Nemli, çimento sektörünün ihracatta ana pazarlarının Afrika ve Orta Asya, yakın pazarlarının, yaşanan sıkıntılara rağmen Irak, Suriye bölgeleri ve dünyanın bir ucunda olmasına rağmen ABD olduğunu kaydederek, "Türkiye çimento ihracatında geçen seneyi 7-7,5 milyon ton civarında kapatacak büyük ihtimalle. Bu yıl da bunun biraz daha üzerine çıkmasını bekliyoruz." dedi.
"KAMUNUN SÜRÜKLEYİCİ ETKİSİ İNŞAAT SEKTÖRÜNDE HİSSEDİLİYOR"
Bursa ve bulunduğu bölgenin çok hızlı geliştiğine dikkati çeken Nemli, "Çevremizde gelişen büyük yatırımları, Osmangazi Köprüsü, devam eden İzmir Otoban bağlantısı, hızlı trenin de gelecekte devreye girdiğini düşünürseniz, 1915 Çanakkale Köprüsü'nü düşünürseniz, biz Türkiye'nin batısında çok büyük ve zengin bir coğrafyanın tam merkezinde yer alıyoruz ve bu merkez muhtemelen hızla genişlemeye devam edecek." değerlendirmesinde bulundu.
Nemli, inşaat sektörünü İstanbul 3. Havalimanı, 1915 Çanakkale Köprüsü, İstanbul-İzmir Otoyolu, demiryolu projeleri gibi dev yatırımların sürüklediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Dönem dönem inşaat alanındaki kamu yatırımlarının oranı değişiyor. Şu anda arttığını çok net olarak hissediyoruz. Yüzde 30 olduğu, yüzde 70 olduğu dönemler de var. Kamunun sürükleyici etkisi inşaat sektöründe hissediliyor. Özellikle konuttaki hafif durgunlukla beraber, kamu daha kuvvetli oranda hissediliyor.
Gelecekte, kamu yatırımları, özellikle bu büyük projeler devam ettiğinde inşaat sektörü çok hızlı büyüyecek gibi gözüküyor. Şu anda tüm Türkiye çapına yayılmış, bir defa demiryolu taşımacılığı konusunda, hükümetin çok kararlı ve büyüyen bir politikası var. Sadece hızlı trenler değil, yeni hatların yapılması, mevcut hatların iyileştirilmesi, tren sefer sayılarının artırılması yönünde de çalışmalar var. Türkiye'nin her yerine yapılan çok ciddi yol çalışmaları var."
"ISRARLI BİR ŞEKİLDE BETON YOLA GEÇİŞİ SAVUNUYORUZ"
Beton yol yapımına da değinen Nemli, "TÇMB olarak olarak çok ısrarlı bir şekilde beton yola geçişi savunuyoruz. Beton yolların asfalt yola göre çok ciddi avantajları var ama 'tamamen asfalt yolu kaldıralım' gibi bir iddiamız da yok. Oradaki teorimiz şu; cari açığı dengeleyecek şekilde, ithalata engel olacak kadar beton yol yapılması lazım bu ülkede diyoruz ve bunun için de en uygun yerde en uygun projenin uygulanması gerektiğini düşünüyoruz." diye konuştu.