Güncelleme Tarihi:
Eren, TÜİK'in revizyonları sonucunda, inşaat sektörünün 2008'de 4 çeyrek küçülme gösterdiğini, 2009'un ilk çeyreğinde de mevsimsel etkilerle küçülmenin süreceğine inandığını kaydetti.
Hükümetin sektöre yönelik aldığı önlemlerin de ancak önümüzdeki aylarda etkisinin görülebileceğini ifade eden Eren, “Böyle olunca 5 çeyrek üst üste küçülmüş olacak inşaat sektörü. Gayri Safi Yurtiçi Hasılada da düşüş var. Sadece inşaat sektörü değil, genel ekonomimizde de alarm demek” dedi.
Seçim döneminin sona erdiğini, artık iktidar, muhalefet bütün tarafların uzlaşı içinde sorunu ele alması gerektiğini ifade eden Eren, “Ekonomik kriz daha da derinleşecek endişesini taşıyor herkes, veriler kötüleşmeye başladı. 'Bu olağanüstü bir haldir' deyip, parlamentomuz gündemi ekonomi ve işsizlik olan bir genel görüşme yapsa, burada her partinin konuyla ilgili uzmanları gelse, ortak bir program üretilse ve bu programa herkes destek verse... Bunu ümit ediyoruz” diye konuştu.
“BU VERİLER ORTADAYKEN...”
“Sizce durum, 'olağanüstü hal' olarak algılanıyor mu?” sorusuna ise Eren, özetle şu karşılığı verdi:
“Şimdiye kadar yapılan tartışmalarda, Sayın Başbakanın genel ekonomik krizi, bir şekilde kullandığı kelimelerle 'teğet' vesaire gibi... Vurgulamaya çalıştığı şey toplumun moralini daha yüksek tutmak, iç pazardaki tüketim daralmasının önüne geçmek tavrı, bana çok anlamsız gelmedi hiçbir zaman.
Sonuçta şu anda bu veriler ortadayken, Merkez Bankasının yaptığı açıklama ortadayken, işsizlik rakamları ortadayken,... Tarihimizin en yüksek işsizlik rakamına gelmiş durumdayız. Onun için artık karşılıklı hepimiz, 'niye yapılmıyor', 'yanlış yapılıyor' yerine 'ne yapılması gerektiğine' ilişkin ortak akıl üretmek zorundayız.”
Eren, başta G-20 ülkeleri olmak üzere ekonomik krizle mücadele eden tüm ülkelerin reçetesinde “kamu alt yapı yatırımları” bulunduğunu, kendilerinin de sürekli bunu dile getirdiğini kaydetti.
“BÖLGESEL PROJELERE AĞIRLIK DEVAM ETMELİ”
Kamu altyapı yatırımlarının artırılması yönünde bir inisiyatif bulunup bulunmadığının sorulması üzerine de Eren, hükümetin geçen sene yaz döneminde GAP başta olmak üzere DAP, Konya Ovası gibi bölgesel projelere ağırlık verme kararı aldığını ve bu yönde kaynak tahsis ettiğini anlattı.
Eren, bu işler için ödeneklerin henüz bitmediğini, çalışmaların sürdüğünü belirterek, “Ama diyoruz ki ödenekler Haziran ayında biter. Bu nedenle hükümetin geçen sene yaptığı davranışı, bu sene de mutlaka sürdürmesi, yılın ikinci yarısı için şimdiden kamu altyapı yatırımları için kaynak temin etmesi lazım. 'Hükümet böyle yapmıyor' demiyorum, 'hükümet böyle yapıyor, yapmaya devam etsin' diyorum” şeklinde konuştu.
“(TÜİK'İN REVİZYONU) ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUM”
Eren, inşaat sektörü büyüme rakamlarındaki revizyonu nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, “Sadece şaşırıyorum” karşılığını verdi. Eren, şöyle konuştu:
“2008'in ilk çeyreği için inşaat sektöründe büyüme yüzde 3,1 idi, revizyonla yüzde -3,1 oldu, ikinci çeyrek yüzde 0,9'du şimdi yüzde -5, üçüncü
çeyrek yüzde -4,3'tü şimdi yüzde -8,5 olarak revize edildi. Bu değişiklik de nasıl oluştu anlayamıyorum. Çünkü 2002'den bu zamana bakınca Türkiye'de genellikle büyüme dönemlerinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'daki büyüme 5 ise inşaat sektörü 10 oluyordu, hemen hemen 2 misliydi, lokomotif etkisi vardı. Şimdi 2008 birinci çeyrekte revizyona göre GSMH yüzde 7,3 büyümüş ama inşaat sektörü eksi.”
Paralelliğin bozulduğunu, “biraz tuhaf bir durum oluştuğunu” dile getiren Eren, “İlgililer bunu araştırıyorlardır herhalde” dedi.