İngilteresiz AB OLUR MU?

DÜNYA Ekonomik Forumu (WEF) kapsamındaki Ülkelerle Strateji Toplantıları’nın 4’üncüsü Londra’da yapıldı. WEF Başkanı Dr. Klaus Schwab’ın iş dünyası ve ülke liderlerini bir araya getirerek “geleceğin konuşulacağı toplantılar” organize etme vizyonu çerçevesinde başlatılan organizasyon devlet başkanlarının katılımıyla gerçekleştiriliyor.

Bu toplantıların 4’üncüsü 17 Mayıs Salı günü Londra’da Mansion House’da İngiltere Başbakanı David Cameron’ın ve devlet bakanlarının katılımıyla basına kapalı olarak gerçekleşti. Toplantının gündemi doğal olarak 23 Haziran’da halkın oylamasına sunulacak olan “İngiltere’nin AB üyeliğine devam edip etmeyeceği” konusu oldu.

KUVVETLİ LİDER
Dünyanın en büyük 5’inci ekonomisine sahip olan İngiltere, tarihsel olarak küresel bir rol oynamakla birlikte karar verme konusunda da önemli bir yere sahip. Başbakan David Cameron, üyelerin Euro Bölgesi içinde ve dışında büyüyebilmelerini temin etmek üzere rekabetçi ve esnek Avrupa üzerine bir çalışma yaptı. 2015 yılında yapılan genel seçimler bir kez daha gösterdi ki İngiliz hükümeti mali disiplininden taviz vermeksizin yenilen bir büyüme politikasına girmeyi vaat etti. Uluslararası Para Fonu tarafından “Avrupa Birliği’nde kuvvetli ve ikna edici lider” olarak ilan edilen İngiltere, hedeflediği gibi büyümeye devam etmiş bütçe açığı ve işsizliği düşürdü. 

İŞ DÜNYASI KATILDI
WEF tarafından organize edilen bu toplantı ile dünyanın önde gelen liderleri ve iş insanları hem David Cameron hem de İngiliz Hükümetinin Bakanları ile

doğrudan bağlantı kurma fırsatı buldu. Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıya sınırlı sayıda iş dünyası temsilcileri katıldı. Davetliler arasında Türkiye’den Doğan Televizyon Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın yanısıra WPP Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucusu Sir Martin Sorrell, Publicis Groupe Yönetim Kurulu Başkanı Maurice Levy, Siemens CEO’su Juergen Maier, PWC International Yönetim Kurulu Başkanı Dennis Nally, HSBC Group CEO’su Stuart Gulliver gibi dünya şirketleri ve liderleri bulunuyor.

NELER KONUŞULDU?
Toplantılarda öne çıkan konular ise, “Referandum sonrası İngiltere’nin Avrupa ve diğer dünya ülkeleri ile ilişkileri;  Finansal sermayenin ve hizmetlerin lider sağlayıcısı olarak iş ve toplum için ülkenin geleceği üzerindeki etkileri” oldu. Toplantının ikinci bölümünde devlet bakanlarının katılımıyla, İngiltere’nin “Makroekonomik Durumu”, “Ekonomik Fırsatları ve Zorlukları Üzerine Bir Bakış”, “Dış Politikası ve Ticaret Görünümü” ve “Ülkenin ticaret ve yatırım görünümü üzerine interaktif tartışma” başlıkları ele alındı. 

3 yıldır düzenleniyor
İLKİ 2013 yılında Fransa Başbakanı Francois Hollande ile gerçekleştirilen “Dünya Liderleri ile Strateji Toplantıları” 2014 yılında Almanya Başbakanı Angela Merkel, 2015 yılında İtalya Başbakanı Matteo Renzi ev sahipliğinde devam etmişti. Bundan önceki 3 toplantıya da Türkiye’den tek temsilci olarak katılan Arzuhan Doğan Yalçındağ, toplantı sonrasında; WEF’in kuruluş amacına paralel bir yenilik getirdiğini, bu toplantılar ile bir başka sürdürülebilir projeye imza attığını dile getirdi. WEF Medya, Teknoloji ve Eğlence Sektörü İcra Kurulu Üyesi olan Doğan Yalçındağ, iş dünyası olarak, ülkelerin gelecek stratejisini yöneten liderlerden; ülkeleri için çizdikleri yol haritasını ve öngörülerini dinlemenin ve birlikte yorumlamanın, yatırım fırsatlarını daha iyi değerlendirme imkanı tanıdığını sözlerine ekledi.

LONDRA’DA DÜZENLENENTOPLANTIYA KIMLER KATILDI?
İngiltere Enerji ve İklim Değişikliği Bakanı Amber Ruddk
İngiltere Eğitim, Kadın ve Eşitlikler Bakanı Nicky Morgank
İngiltere Sağlık Bakanı Jeremy Huntk
İngiltere Uluslararası Kalkınma Bakanı Justine Greeningk
İngiltere Avrupa Birliği Bakanı David Lidingtonk
İngiltere Yaşam Bilimleri Bakanı George Freemank
İngiltere İş, İnovasyon ve Fikri Haklar Devlet Bakanı Neville Rolfek
İngiltere Eski Bakanı Kenneth Clarkek İngiltere İş, Yenilik ve Yetenekler Bakanı Sajid Javid

6 SORUDA BREXİT

1- Brexit nedir? 
Brexit, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasını ifade ediyor. Brexit, “Britain” (Britanya) ve “exit” (çıkış) sözcüklerinin birleşiminden oluşuyor. İngiltere Başbakanı David Cameron AB’den çıkış için referandumu 23 Haziran olarak belirledi. 
2- Brexit nereden çıktı?
İngiltere’de iktidardaki Muhafazakâr Parti, seçimden önce, 2017’nin sonuna kadar İngiltere’nin AB üyeliği kaderini çizecek bir referendum düzenleneceğine söz vermişti. Ülke 1973 yılından bu yana AB üyesi. Cameron liderliğindeki Muhafazakâr Parti, ülkenin AB üyeliğini referanduma götürmeden önce birlikle yeniden müzakereler yürütüyor. Referandumdan evet çıkması halinde İngiltere’nin AB üyeliği sona erecek.
3- Brexit’i savunanlar ne diyor?
İngiltere’nin AB’den çıkmasından yana olanlar, göçmenlik sorunu ve vergi mükelleflerinin omuzlarındaki yüke de işaret ederek birlikten ayrılmayı bir şans olarak görüyor. Ekonomik yükten sıyrılmak isteyenler ayrılmayı talep ediyor ve AB üyesi olmayan Norveç ile İsviçre modellerini öneriyor. 
4- AB taraftarları ne savunuyor?
Ekonomik belirsizliğin meydana geleceğini savunarak milyonlarca kişinin işini kaybedeceğini düşünüyor. Konu İngiltere’nin siyasi etkisi olunca, ABD ve Çin, AB üyeliğinden yana. Analistler, AB’den ayrılmanın İngiliz ekonomisi için riskli bir kumar olduğunu, gayri safi milli hasılanın yüzde 2.5 civarında kayba uğrayacağını söylüyor. İngiltere Maliye Bakanı George Osborne AB’den ayrılınması durumunda gelecek 15 yıl boyunca her yıl 200 milyar sterlin daha az ticaret yapılacağını ve yatırım ortamını bozacağını söyledi.
5- İngiltere AB’den ne istiyor?
AB’de belli başlı dört alanda yeniden düzenlemeye gidilmesini isteyen Cameron’ın taleplerinin başında AB ülkelerinden İngiltere’ye gelen göçmenler geliyor. David Cameron, göçmenlerin devlet yardımlarından yararlanmalarının önünün kesilmesi ve İngiltere’de en az 4 yıl yaşama koşulunun getirilmesi gerektiğini savunuyor. Cameron, yalnızca taleplerinin karşılanması halinde AB üyeliğinden yana tavır alacağını belirtiyor. AB üyesi diğer ülkeler Londra’nın talebine karşı çıkıyor.
6- İngiliz halkı ‘Brexit’e nasıl bakıyor?
Sunday Times gazetesinin 3-4 Eylül’de bin kişiyle yaptırdığı ankete katılanların yüzde 43’ü ülkenin AB üyeliğinden çıkmasını isterken, yüzde 40’ı ise Avrupa Birliği üyesi olarak kalmasını arzuladığını söyledi. Şu an Financial Times’ın anketine göre kalma taraftarlarının oranı yüzde 46 iken çıkma taraftarları yüzde 44 seviyesinde.