Güncelleme Tarihi:
İngiltere'de köle ticaretinden doğrudan çıkar sağlayanlar arasında eski Merkez Bankası başkanları, Anglikan Kilisesi piskoposları ve onlarca önde gelen din adamı da var.
Merkez Bankası köle ticaretine karışan eski başkanlarına ait resim ve heykellerin binalarında yer almayacağını bildirdi.
Anglikan Kilisesi sözcüsü de tarihinin utanç kaynağı olduğunu kaydederek, "Kölecilik ve sömürünün toplumda yeri yoktur" dedi.
Merkez Bankası ve Anglikan Kilisesi'nin köle ticaretiyle tarihi bağları ilk olarak muhafazakar eğilimli Telegraph gazetesinin bir haberinde ifşa edildi.
'KÖLECİLİĞİN İDEOLOJİK MİRASI IRKÇILIK'
BBC'ye konuşan Londra'daki South Bank Üniversitesi tarih bölümünden Dr Katie Donington, köleciliğin tarihi mirasının bugünü de şekillendirdiğini bu nedenle geçmişle yüzleşmenin çok önemli olduğunu düşünüyor.
Donington "Köleciliği meşrulaştıran ideoloji olarak ırkçılık, bugün Birleşik Krallık'ta yaşayan Afrika ve Karayip Adaları kökenli insanların yaşam koşullarını şekillendiren bir miras olarak varlığını hala sürdürüyor. Bu nedenle okyanus aşırı köle ticaretiyle tarihi bağları olan şirketlerin ve kurumların geçmişlerini kabullenmesi önemli bir adımdır" diyor.
KİLİSENİN KÖLECİLİKLE BAĞLARI HAKKINDA NELER BİLİNİYOR?
Anglikan Kilisesi 2006 yılında köle ticareti kurbanlarının torunlarından özür dileme yönünde bir karar almıştı.
Kilisenin başka topraklarda misyonerlik faaliyetlerini yürüten kolu, Hristiyan Dinini Yabancı Ülkelerde Tanıtma cemiyetine Karayip Adaları'nda üç şeker plantasyonu (çiftliği) bağışlanmıştı.
Bu plantasyonların idaresini Kilise adına profesyonel çiftçiler yürütüyor ama kârlar misyoner gruplara aktarılıyordu.
Çiftliklerde çalışan kölelerin göğsüne 'Cemiyet' kelimesi damgalanıyordu.
Telegraph gazetesi konuyla ilgili araştırmasında kurumun yanısıra yaklaşık 100 din adamının da bireysel olarak kölecilikten kâr ettiğini yazıyor.
Kilise sözcüsü bu haberler üzerine yaptığı açıklamada "Anglikan Kilisesi mensupları ve din adamlarının köleciliğin yasaklanması konusunda öncü rol oynadığını bilmekle beraber, Kilise içindeki başkalarının köleciliğin devamına katkıda bulunması ve bundan çıkar sağlamış olması bizim için bir utanç kaynağıdır" dedi
Kölecilik 1833 yılında resmen yasaklandığında Birleşik Krallık hükümeti tazminatlar için büyük miktarda borçlanarak fonlar oluşturmuş, ancak bu paralar köleleştirilen insanlara değil, "insan mülkiyeti kaybı" dolayısıyla köle sahiplerine ödenmişti.
O zamanın parasıyla 20 milyon sterlin (bugünün değeriyle 17 milyar sterlin) tutarındaki bu dev borcun geri ödemeleri 2015 yılına kadar devam etti.
MERKEZ BANKASI VE KÖLE TACİRLİĞİ
Londra'daki University College tarafından tutulan veriler, İngiltere Merkez Bankası'nın en az 11 eski başkanı ve ilk yöneticilerinden 16'sının köle ticaretiyle ilişkisi olduğunu ya da köle sahiplerine ödenen tazminatlardan çıkar sağladıklarını ortaya koyuyor.
Bankanın sözcüsü "18. ve 19. yüzyılda yürütülen köle ticareti İngiltere tarihinin kabul edilemeyecek bir parçasıdır" diye konuştu.
Sözcü "İngiltere Merkez Bankası kurum olarak hiç bir zaman doğrudan köle ticaretinde rol almadı ama eski başkanlar ve yöneticilerinin affedilemeyecek bağlantılarının farkındadır ve bunlardan dolayı özür dilemektedir" dedi.
Bankanın şimdi eski yöneticilerinin binalarında sergilenen resimlerini gözden geçirerek, köle ticaretiyle bağlantılı olanları kaldıracağı da açıklandı.
ŞİRKETLER DE BASKI ALTINDA
George Floyd'un ölümü sonrası bütün dünyayı saran ırkçılık karşıtı protestolarla birlikte geçmişinde köle ticareti ile bağlantılar olan şirketler de tarihle yüzleşme baskısı altında.
İngiltere'de bu hafta pub zinciri Greene King ve eski sigorta şirketi Lloyd's of London köle ticaretiyle tarihi bağlantıları dolayısıyla özür dilediler.
Greene King'in kurucularından birinin Karayip Adaları'nda bir kaç plantasyonu vardı. Lloyd's sigortacılığın merkezinde olduğu deniz sigortacılığı sektörü de servetini okyanus aşırı köle ticareti sayesinde büyütmüştü.