Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Kasım 19, 2006 00:00
Sosyal güvenlik kuruluşlarına bağlı hastalara ’kolesterol ilacı yazmayı’ zorlaştıran uygulama 6 aydır sürüyor. 1323 doktorun katıldığı ankete göre doktorların yüzde 90’ı kolesterol hastalarının yeterli tedavi alamadığını düşünüyor. İngiltere ise ’kolesterolü güvenli seviyeye indiren doktora’ ek prim ödeniyor.
ULUSLARARASI Para Fonu’nun (IMF) ’sağlık harcamalarını kısın’ talimatına uymak için kolesterol ilaçlarının yazılımını ve kullanımını zorlaştıran hükümet, kolesterol hastalarına adeta ’öl’ diyor. Sosyal güvenlik kuruluşlarına bağlı hastalara ’kolesterol tedavisinde ilaç yazmayı’ zorlaştıran ve LDL (kötü kolesterol) sınırını yukarı çeken uygulama 6 aydır sürerken, www.doktoruz.com adlı web sitesine üye 1.323 doktorun katıldığı ankete göre, doktorların yüzde 90’ı Türkiye’de kolesterol hastalarının yeterli tedavi alamadığını düşünüyor.
RAPOR KARŞILIĞI TEDAVİ: Doktorlar ayrıca, dünyada bütün hastalarda LDL seviyesinin 100’ün altına indirilmesinin genel kabul gördüğünü, ancak Türkiye’de bu orana kadar tedavi hakkının sadece diyabet, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon gibi hastalara ’rapor karşılığı’ tanındığını belirterek, kolesterol düşürme tedavisine getirilen zorlaştırıcı uygulamanın bir an önce kaldırılmasını öneriyorlar.
130’DA İLACI KES: 29 Nisan’da yayınlanan ’bütçe uygulama talimatı’ ile başlatılan uyugulamaya göre doktor herhangi bir sosyal güvenlik sistemine üye hastaya LDL seviyesi 160’ı aşmışsa kolesterol ilacı yazabiliyor. Hasta’nın ilacı alabilmesine doktor imzası da yetmiyor. Eczaneye LDL’nin 160 üzerinde olduğunu gösteren tahlil de gösterimek zorunda. LDL 130’un altına inince ilaç yazılamıyor.
BAKANLIK, ’SORUN YOK’: Kolesterol düzeyleri konusundaki ’ilaç yazabilme standartlarını belirleyen’ sağlık bakanlığı yetkilileri, kolesterol ilacına ilk başlama seviyesinin bütün dünyada LDL 160 seviyesi olduğunu söylüyorlar. Bakanlıktan bir yetkili, "Biz de o nedenle 160’ı kabul ediyoruz. 160’ın altında ilaç verilmiyor bunun yerine hastaya
diyet v.s. tavsiye ediliyor. Ancak diyabet, tansiyon, kalp gibi sorunlarda rapora bağlı olarak LDL 100’e kadar ilaç yazılabiliyor, ödemesi yapılıyor. Rapora konu olmayan durumlarda ayrıca tahlil sonucunu da istiyoruz. Bu tahlil 6 ayda bir yenilenmek zorunda" dedi. Aynı yetkili, kronik hastalıklarda 100’ün altına inmesi halinde doktorun devam kararı alabileceğini Maliye Bakanlığı’na bir yazı ile bildirdiklerini ancak bu yönde uygulama başlamadığını ifade etti.
Kolesterol tartışmasıDünyada riskli hastalarda LDL (kötü) kolesterolde güvenli düzey 100’ün altı kabul ediliyor ve doktor isterse 100’ün altında da tedaviye devam edebiliyor.
Türkiye’de ise sosyal güvenlik kuruluşlarına bağlı yüksek risk grubu hastalarına sadece raporla 100 LDL’ye kadar ilaç verilebiliyor.
Türkiye’de bir hastaya ilk kez kolesterol ilacı vermek için sınır 160 kabul ediliyor.
Bu hastalarda LDL 130’a inince ilaç kesiliyor, parası ödenmiyor. Bir ankete göre doktorların yüzde 90’ı kolesterol hastalarının yeterli tedavi almadığını düşünüyor.
İngiltere’de aile doktorlarına, 1 yılda LDL kolesterol düzeyini 100’ün altına indirdikleri hasta sayısına göre ek prim ödeniyor.Kolesterol nedirKOLESTEROL, yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın bulunur. Vücut kolesterolü kullanarak hormon, D vitamini ve yağları sindiren safra asitleri üretir. Bu işlem için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir. Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa, bu kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına (arteriyoskleroz) yol açar. Damarlar tüm vücutta yaygın olarak bulunur ve kalp, beyin, böbrek... gibi organlara kan taşıyarak bu organların görev yapmasını sağlar. Kolesterol, hangi organın damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin, kalbi besleyen atardamarlarda (koroner arterler) kolesterol birikimi olursa, göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi ise, yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.